Alman uzman: Putin’in jeopolitikası tamamen öngörülebilecek türden

Alman uzman: Putin’in jeopolitikası tamamen öngörülebilecek türden

Almanya’nın önde gelen Rusya uzmanlarından Gabriele Krone-Schmalz, Sputnik’e verdiği özel röportajda Putin, AB-Rusya ilişkileri, Suriye krizi ve Rusya’ya bağlanmaya çalışılan düşman imajı gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.

‘Rusya’ya bağlanmaya çalışılan düşman imajı konusuna endişe mi edilmeli, gülüp geçmeli mi’ sorusunu yanıtlayan Profesör Schmalz, “Gülmek çok tehlikeli, çünkü buna birçok şey bağlı. Endişe edilmeli, çünkü dünya böylesine ilkel bir yapıya sahip değil. Yanlış önkoşullara göre verilen kararlar da yanlış olur. Ekonomide yanlış kararlar para kaybına yol açar, siyasette ise barışa mal olur. Dünyanın ne kadar kırılgan olduğunu unutuyoruz. Gerilim böylesine düşüncesiz bir şekilde tırmandırılmamalı” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Rusya’da da, Almanya’da da çok sayıda insan barışa ve iyi ilişkilere ihtiyaç duyuyor. Bu durum maalesef önde gelen medya kuruluşlarının ifadelerine ve siyasilerin açıklamalarına yansımıyor. ‘Anlayış’ gibi bir kavramın kötü bir kelimeye dönüşmüş olması beni şaşırtıyor, zira ‘anlamak’, diğer bir kişinin tüm yaptıklarını normal bir şey olduğunu kabul etmek anlamına gelmiyor. Anlamak, bir şeylere ulaşmak ve buna göre kendi eylemlerini oluşturmaktır.”

'ÇOĞU SİYASETÇİ MİKROFONLAR AÇILINCA FARKLI ŞEYLER SÖYLÜYOR'

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve izlediği politikalara değinen Schmalz, şöyle konuştu: “Dünyada öngörülebilecek türden bir şey varsa, bu şey şüphesiz Sayın Putin’in ağırbaşlılıkla hesaplanmış olan jeopolitikasıdır. Ukrayna’da olup bitenler dâhil olmak üzere birçok şey daha önceden öngörülebilirdi. Ukrayna ile AB arasındaki bütünleşme anlaşması öncesinde Batı’da alınan kararlardan sorumlu kişiler Brüksel, Moskova ve Kiev’e görüşme masasına oturmalarını ısrarla önermişti. Fakat maalesef bu kişilerin sayısı azdı. Mikrofonlar açıldığı zaman çoğu üst düzey siyasetçi, maalesef bire bir görüşmede söyleyeceklerinden çok daha farklı şeyler söylüyor. Eğer toplumdaki insanlar dış özgürlüklerinden gurur duyuyorlarsa, fakat içeride medya veya üye oldukları parti tarafından ‘infaz edilecekleri’ korkusu nedeniyle özgür değillerse, özgürlük işleri o kadar da iyi gitmiyor demek.”

'AB'NİN İÇİNDE FARKLI İLGİ ALANLARI VAR'

‘Ticaretten tutun güvenliğe kadar Rusya ile işbirliği Avrupa Birliği (AB) için çok faydalı olurdu. Fiilen niçin böyle bir şey olmuyor?’ sorusuna yanıt arayan Alman uzman, şu ifadelerle devam etti: “AB’nin Rusya ve Avrasya Ekonomik Birliği ile işbirliği yapmanın iki taraf için de çok faydalı olacağı ortada. Bu tabii ki AB ve Rusya’nın çıkarlarına uygun olurdu, fakat ABD’nin çıkarlarıyla örtüşmüyor. Ve bunun komplo teorisiyle alakası yok. Amerikalı uzmanlar dahi, Avrasya’nın bir bütün olarak ABD için tehlikeli olabileceğini doğruluyor. ABD’nin AB’nin Rusya’ya yaptırım uygulamasını istemesi de bundan kaynaklanıyor. AB’nin içinde de farklı ilgi alanları var ve bu farklılıklar daha çok AB’nin eski ve yeni üyeleri arasında görülüyor. Fakat AB’nin politikası Baltık ülkelerinin, Polonya’nın ve diğer bazı ülkelerin bakış açısıyla belirleniyorsa, bu durum genel atmosferi zehirliyor ve böyle bir ortamda barışçıl bir politikanın oluşturulması mümkün değil.”
Suriye’deki durum ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Schmalz, “Ülkedeki durumun, sadece ABD ile Rusya’nın anlaşıp, Suriye’de siyasi bir çözüm bulmaya çalışmaları halinde iyiye gideceği herkes için ortada. Böyle bir durum medyadaki haberlere de yansımalı. Şu anda Sayın Putin’in sunduğu bir inisiyatif var ortada” ifadelerini kullandı.