Avrupa'nın yayınlayamayacağı Çernobil bölümü: Yarayı sosyalizm sardı

Avrupa'nın yayınlayamayacağı Çernobil bölümü: Yarayı sosyalizm sardı

HBO'nun Çernobil dizisine ilişkin tartışmalar sürerken Kübalı bir blog sitesi olan CubaDebate'de Çernobil kazasından etkilenen çocuklar için Küba'da sunulan anti-radyasyon plajı programına ilişkin bir yazı yayımlandı.

HBO'nun hızla popüler hale gelen dizisi Çernobil dizisiyle ilgili tartışmalar sürüyor.

Havana merkezli bir blog olan CubaDebate'de çıkan ve Küba'da yankı uyandıran anti-radyasyon plajı programıyla ilgili yazıyı José Martí Küba Dostluk Derneği'nden Yasin Çalış soL'a çevirdi.

Çalış'ın çevirdiği makale şöyle: 

"Tarara Plajları, Küba Karayiplerinden beklenebilecek her şeyi sunar size. Turkuaz mavisi ılık deniz, ince kumun ve toprağın üzerinde huzurlu palmiyeler ve hafif meltem. Havana’ya yaklaşık 30 km uzaklıkta kusursuzca düzenlenmiş bir avuç bahçeli küçük ev. Merkezindeki kırmızı boyalı kaba saba görünümlü bina ise Çernobil faciasının az bilinen hikayelerinden birini gizliyor içerisinde.

1950’lerde kurulmaya başlanan Tarara, Fulgencio Batista diktatörlüğü boyunca ülke burjuvazisine ve askerlerine sayfiye yeri olarak hizmet etmiş, daha sonrasında ise Jose Marti Pioner (Öncüler) Örgütü’nün devasa bir çocuk spor kampına dönüştürülmüştür. Ancak 29 Mart 1990’da bu cenneti andıran yer, Çernobil nükleer tesisindeki kazadan etkilenen çocuklar için oldukça önemli bir sağlık programına ev sahipliği yaptı.

1990 ve 2011 yılları arasında Tarara Çocuk Hastanesi’nde, Ukrayna, Belarus ve Rusya’da radyasyondan etkilenen çoğunluğu kanser, sakatlık, müsküler atrofi, dermatolojik ve sindirimle ilgili sorunlar gibi rahatsızlıklara sahip 25 binden fazla çocuğun tedavisiyle ilgilenildi. Bu çocukların çoğu nükleer facia deneyiminden kaynaklı ciddi travma sonrası stres bozukluğu yaşayan çocuklardı.

Klinik olanaklarının yanı sıra bu küçük şehir bir tiyatroya, birkaç okula ve yaklaşık 2 km boyunca uzanan plajlarında dinlenme alanlarına da sahipti.

“Fidel bana ‘Basına haber vermeni istemiyorum, basının da konsolosluğa gelmesini istemiyorum. Bu zaten bizim kardeş Sovyet halkına karşı yapmamız gereken birincil görevimiz. Herkese göstermek için yapmıyoruz.’ demişti”. “Bizdeki Çernobil” adlı belgeselde böyle aktarıyor eski Küba büyükelçisi Sergio Lopez.

Fidel Castro’nun 139 kişilik çocuk kafilesini uçak merdivenlerinde bizzat karşılamasının üzerinden yaklaşık 30 yıl geçti. Küba Sağlık Bakanlığı ve Ukrayna Hükümeti arasında, HBO’nun Çernobil dizisiyle meselenin yeniden dikkat kazandığı şu zamanlara denk gelen, sağlık programının yeniden uygulanmasının yolunu açan yeni bir anlaşma imzalandı.

Küba Haber Ajansı, 50 kişilik yeni bir Ukraynalı çocuk kafilesinin, tıpkı 90’lardaki Karayip deneyimini yaşamış olanlar gibi, 2019 yılı içerisinde Havana’ya tedavi olmak için geleceğini bildirdi.

ANTİ-RADYASYON PLAJI
26 Nisan 1986 sabahında V.İ. Lenin Nükleer Tesisi’nin 4 numaralı reaktöründe bir dizi ölümcül hatanın sonucunda patlama gerçekleşti ve reaktör çekirdeğinden büyük miktarda radyoaktif sızıntı ortalığa saçıldı, çıkan yangın 10 günde söndürülebildi.

Tesiste çalışanlar ve aileleri için oluşturulmuş 50 bin kişilik bir şehir olan Pripyat şehri, kazadan sonra 36 saat boyunca tahliye edilmedi. Binlerce yetişkin ve çocuk sızıntıya maruz kaldı. Pek çok çocuk tiroid kanseri ve lösemiye yakalandı.

Programın o dönemdeki koordinatörü Julio Medina ve Radyasyondan Korunma Merkezi araştırmacısı Omar Garcia’nın çalışmasına göre hastalar, çeşitli psikolojik sorunların da eşlik ettiği birden fazla kronik rahatsızlık yaşıyorlardı. Bu nedenle hastaları, adada aylarca kalması gerekecek olan ciddi vakalardan, 45-60 gün kalabilecek ‘nispeten sağlıklı’ olanlara kadar dört gruba ayırdılar.

Bu dönem boyunca Tarara plajları, artık Havanalılar’ın yaz sezonu dışında da görmeye alıştığı bir biçimde, güneşlenen kız ve erkek çocuklarıyla dolu oldu. Bronzlaşmak ve suya dalmak, melagenin* ve pilotrofin sayesinde derideki pigmentasyona ve saçların gelişimine katkı sağladığı için tedavinin bütünleyici bir parçasıydı.

Genç anne Nataşa Salimova serebral palsi rahatsızlığı olan çocuğunun başında ABD’li haber ajansı Associated Press’e 1999 yılında Küba’daki klinikte yapılan röportajda şöyle diyor: “Abartısız söylüyorum ki, Küba hepimiz için bir kurtuluş oldu.”

'ÖZEL DÖNEM'DEKİ MUCİZE
İlk çocuk kafilesinin adaya ulaşmasından 3 ay önce Fidel Castro, Havana’daki Karl Marx Tiyatrosu’ndaki konuşmasında zor zamanların yaklaştığı konusunda uyarıyordu. Berlin Duvarı’nın yıkılışı Sovyet Bloğu’nun da çöküşünün habercisiydi. Castro, Ocak 1990’da “Doğu Avrupa’daki sorunlar ülkemizin yüzleşmek zorunda olduğu ekonomik bunalıma dair çok önemli olabilir.” şeklinde konuştu.

Adada kıtlık ve elektrik kesintileriyle hatırlanan beş yıllık zorlu bir sürece giriş yapılan özel dönemin ilk zamanlarıydı bu zamanlar. Avrupa’daki sosyalist kampın ortadan kalkmasına rağmen Küba, Çernobil çocukları için olan programın ısrarla devam etmesini istedi.

Önemli sayıda hastanın kabul edilmeye devam edildiği 2017 yılında Dr. Medina, Telesur’a şöyle demişti: “Küba ekonomik olarak zor zamanlar geçirse de devletimiz dayanışmaya olan bağlılığını göstererek çocuklara özel bir değer vermeye devam etti.”

Program resmi olarak sona erse de Rus ve Ukraynalı hastaların adaya tedavi amaçlı uçuşları devam etti. 2016 yılından itibaren hastaların önemli bir kısmı başkentin batısındaki Siboney Uluslararası Kliniği’nde tedavi gördü. Burası muhtemelen Çernobil çocuklarının Havana’daki yeni evi olacak.

Oradaki yerel halk için bir yabancı olmayacaklar. HBO, Çernobil’in hikayesini yeniden keşfetmeden önce herhangi bir Kübalı, nükleer tesisin haritadaki yerini gösteriyor ve orada olanları ve sonuçlarını açıklayabiliyordu. İşte bunlar işçi sınıfı enternasyonalizminin miraslarıdır."

*Küba Biyoteknoloji Merkezi BioCubaFarma’nın bir alt kuruluşu olan Plasenter Histoterapi Merkezi’nde üretilen ve insan plasentasının aktif bileşenlerinden yapılan bu ilaçlar hala vitiligo, alopesi ve sedef gibi hastalıkların tedavisinde başarıyla kullanılıyor