Anlaşma önerisi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nden (AB) kuvvetli bir muhalefete maruz kaldı. Yalnızca karşı rey kullanmakla kalmayan Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Cherith Norman Chalet, "siber suçlarla mücadele için global gayretleri bastırmaya hizmet edeceğini" dahi öne sürdü.

AVRUPA MEDYASI YENİDEN SAHNEDE

Yetkililere ek olarak, Batı medyası da bu karara karşı saldırılar başlattı. AFP haber ajansı, "Rusya ve Çin tarafından desteklenen kararının, ifade özgürlüğünü kısıtlamak" için kullanılabileceğinden korkulduğunu söyledi. Bu suçlamaların bir desteği yok.

Siber suçlar, internet çağında uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu büyük bir meseledir. 2013 seneninde yayınlanan raporuna göre, siber suçların takriben yüzde 30 ila 70'i uluslararası alanda işleniyor. Bu yüzden uluslararası iş birliği ihtiyaç duyulan hale dönüştü. Altı senelik hızlı teknolojik gelişmeden sonra, bu sayı daha da artmış vaziyette ve küresel gayretlere duyulan ihtiyaç gün yüzüne çıktı.

Siber suçlarla mücadele ile ilgili mevcut bir anlaşmanın (2001 Budapeşte Sözleşmesi) olduğu doğrudur. Ancak gelişen teknoloji yenilikler doğurmuştur. Teknoloji gibi teknolojik anlaşmalarda güncellemeye ihtiyacı duyar.

Bu yüzden, Rusya öncülüğündeki öneri, değişen taleplere ve daha önceki anlaşmanın kusurlarına tam olarak pozitif bir yanıt oluşturacak.

Batı'nın sözde ifade özgürlüğü, internet kanalı ile diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etme isteğidir. Batı'nın davranışları siber terörizm ve aşırıcılığı teşvik ederek, hegemonyalarını sürdürmek için fırsatlar yaratacak.