Şu ana dek başta Türkiye olmak üzere, Avrupa Birliği, Fransa, İsrail, İngiltere, Almanya, Avustralya, İtalya ve Suudi Arabistan, Washington Yönetimi’nin İdlib’de yaşanan kimyasal katliama verdiği cevabın net bir şekilde arkasında durdu.

İlk açıklama yapan ülkeler arasında İsrail dikkat çekti. Başbakan Binyamin Netanyahu, “Başkan Trump hem sözle hem de eylemle kimyasal silah kullanımına müsamaha gösterilmeyeceğine yönelik güçlü ve net bir mesaj verdi” dedi.

Netanyahu’nun açıklaması şöyle devam etti: “İsrail, Başkan Trump’ın kararına tam destek veriyor ve Esad rejiminin korkunç eylemlerinin ardından gelen bu kararlılık mesajının yalnızca Şam’da değil, Tahran’da, Pyongyang’da ve başkaca yerlerde yankılanacağını umuyor.”

AVRUPA BİRLİĞİ: ZULMÜN BİTMESİ İÇİN…

Trump’ın çıkışlarına çok sert tepkiler gösteren Avrupa Birliği’nden de destek mesajı geldi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise, “Suriye’de zulmün bitmesi için ABD ile çalışacağız” dedi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ise ABD’nin rejime yönelik hava saldırılarının “sınırlı” olduğunu ve “muhtemel kimyasal saldırıları önlemek” için gerçekleştirildiğini söyledi. Juncker, Washington Yönetimi’nin bu yöndeki çabalarını anladıklarını da sözlerine ekledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yaşananların tüm sorumluluğunu Esad’a yükledi. Stoltenberg, “Kimyasal silahların kullanımı kabul edilemez ve cevapsız bırakılamazdı” dedi.

Türkiye’den ilk açıklamayı Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş yaptı. Akabinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ABD’yi destekleyen bir beyanda bulundu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yazılı açıklamasında, “Esed rejiminin savaş suçlarına karşı verilmiş olumlu bir cevap olarak değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı.

ABD operasyonuna ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama geldi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin ve dünyanın bir ortak gündemi oluştu. Suriye'de kullanılan kimyasal silahlarla ilgili.

 Kimyasal silahların kullanılması insanlığa karşı suçtur. Bu konuda Suriye'de rejimin rolünün belirlenmesi hepimizin ortak görevidir. BM'nin bu konuda duyarlı bir politika izleyeceğine eminiz” dedi.

RUSYA’DAN PEŞ PEŞE SERT TEPKİLER

ABD’ye karşı en sert tepki gösteren ülke ise beklendiği gibi Rusya oldu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya lideri Vladimir Putin’in ABD tarafından Şam rejimine karşı gerçekleştirilen operasyonu “egemen bir ülkeye saldırı” olarak değerlendirdiğini söyledi.

Peskov, Putin'in saldırının “uluslararası hukuk ihlal edilerek” ve icat edilen bir bahaneye sığınılarak gerçekleştirildiğini düşündüğünü ifade etti.

Kremlin Sözcüsü, Suriye ordusunun kimyasal silaha sahip olmadığını belirterek; silahların Birleşmiş Milletler birimi olan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün gözetimi ve onayı doğrultusunda imha edildiğini ifade etti.

Putin adına konuşan Peskov, “ABD tarafından atılan bu adımın Moskova-Washington ilişkilerine ciddi zarar vereceğini” de sözlerine ekledi.

LAVROV: SALDIRGANLIK EYLEMİ

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bu sabah karşı gerçekleştirilen operasyona ilişkin ABD’den açıklama isteyeceklerini söyledi. ABD'nin Suriye'deki hava üssünü vurmasını “saldırganlık eylemi” olarak nitelendiren Lavrov, bu eylemin kendisine 2003'teki Irak işgalini hatırlattığını söyledi.

Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’ne bağlı Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, ABD’nin Suriye rejimine yönelik saldırısının terörle mücadelenin altını oyduğunu söyledi.

Ozerov, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdığını duyurdu. Ozerov, “Bu sadırı, ABD’nin bir Birleşmiş Milletler üyesine karşı saldırganlık eylemi olarak görülebilir” dedi.

Rusya’dan bir tepki de Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkileri Komitesi Başkanı’ndan geldi. Konstantin Koşaçev, Moskova ve Washington’ın Suriye krizi konusunda işbirliğinin riske girdiğini söyledi.

İRAN: TERÖRÜ GÜÇLENDİRİYOR

ABD'nin Suriye'yi vurarak dikkatleri eski ismi El Nusra olan Fetih el Şam'ın eylemlerinden başka yöne çekmeye çalıştığını belirten Lavrov, ABD'nin “provokasyon” olarak tanımladığı askeri eylemlerinin ikili ilişkilerde onarılamaz bir zarar yol açmayacağını umduğunu da kaydetti.

Suriye rejimine Rusya ile birlikte en büyük desteği veren İran ise, ABD saldırısını sert bir dille kınadı. 

Dışişleri Sözcüsü Behram Kasımi, “İran böylesi tek taraflı saldırıları şiddetle kınıyor… Böylesi önlemler Suriye’deki teröristleri güçlendirecektir… Suriye ve bölgedeki durumu daha karmaşık hale getirecektir” dedi.