İran’ın uranyumu zenginleştirme çalışmalarına yeniden başlaması ve Körfez’de İran’ın Güney Kore bandıralı bir petrol tankerini ele geçirmesiyle birlikte karşılıklı sert açıklamalar gelmeye başladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı İran’a, Körfez’de alıkoyduğu Güney Kore bandıralı tankeri derhal serbest bırakma çağrısı yaptı. Öte yandan bakanlığın yaptığı bir diğer açıklamada İran’ın Ferda nükleer tesisinde uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20’ye çıkarmasının nükleer zorbalık olduğunu ve bu çabanın başarısızlığa uğramaya devam edeceğini söyledi.

İran da Kasım Süleymani suikastıyla bağlantılı ABD Başkanı Donald Trump’ın da aralarında olduğu 48 Amerikalı yetkili hakkında Interpol’e “kırmızı bülten” talebte bulundu.

İran’ın Körfez sularında Güney Kore bandıralı bir tankere el koymasının ardından Tahran ve Seul diplomatik krizin eşiğine geldi. Resmi haber ajansı IRNA’ya konuşan İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, Güney Kore hükümetinin ülkede bulunan İran’a ait varlıkları ABD yaptırımları nedeniyle Tahran’ın kullanımına açmamasına tepki gösterdi. Hükümet sözcüsü, "Eğer gerçekten rehin alma durumu varsa bunu yapan, asılsız gerekçelerle yedi milyar dolardan fazla paramızı rehin alan Güney Kore hükümetidir" dedi. Güney Kore Dışişleri Bakanı Kang Kyung-wha, tankerin serbest bırakılmasını sağlamak için diplomatik çaba sarf ettiğini bildirdi.

"İRANLI KOMÜNİSTLERDEN AÇIKLAMA GELDİ"

İran Komünist Partisi Tudeh, ABD’nin Süleymani’nin öldürmesinin birinci yılında bir açıklama yayımladı. Açıklamada iki ülke arasındaki gerginliğin tehlikeli bir şekilde tırmanmasının endişe verici olduğu kaydedildi. Bölgede barışı koruma ve ABD’nin maceracı politikalarını engellemeye dönük çabaların yoğunlaştırılması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, A BD emperyalizminin ve Trump yönetiminin krizi tırmandıran, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde her türlü gerilimi artırma çabasıyla hareket ettiği dile getirildi.