Avrupa'nın en az ziyaret edilen ülkesi olan Lihtenştayn, engebeli Alp eteklerinde yer alan şık ofis binaları, sanat galerileri ve gösterişli villalarla dolu. Bankalar, kuyumcular lüks mağazalar ve vergi danışmanları bu ülkeden yer alabilmek için adeta sıraya giriyorlar.

İşsizliğin neredeyse 0 olduğu bu ülkede finansal hizmetler sektörü çok gelişmiş durumda. Bunun yanı sıra elektronik, metal imalatı, diş ürünleri, optik aletler ve ilaçlar gibi endüstriler de önemli rol oynuyor. Ülkenin tek milyarderi, milli gelirin yüzde 50'sine sahip ve servetini diş ürünleri satarak elde etmiş.

Eski Roma'nın son kalıntılarından biri olan bu ülkenin dünyanın en zenginlerinden biri haline nasıl geldiği merak konusu.

160 kilometre yüz ölçümü olan bu ülke 19. yüzyılın ortalarına kadar ekonomik olarak zayıf bir durumdaydı.

Vergi düzenlemeleriyle büyük bir dönüşüm yaşayan Lihtenştayn'da vergilerin neredeyse yok denecek kadar az olması, yabancı yatırımcıların dikkatini çekti ve ülke, girişimler için cazip bir merkez haline geldi. Komşu İsviçre ile yakın müttefik olan Lihtenştayn, 2. Dünya Savaşı'nın dışında kalmayı başardı ve savaş sonrasında yenilikçi endüstriler ve vergi cenneti olarak ün kazandı.

Lihtenştayn'ın bu hızlı yükselişi, kara para aklama iddialarını da beraberinde getirdi. Los Angeles Times'a göre, Lihtenştayn kara para aklama cenneti olarak tanımlanıyor. Ülke yetkilileri, karanlık mali işlemleri araştırmak üzere komşu Avusturya'dan özel bir soruşturmacı atadı.

Milliyet'te yer alan habere göre, Başbakan Mario Frick, şüpheli kara para aklama konusunda 75 soruşturma yürüttüklerini, ancak somut kanıt bulunamaması ve istihbarat servisinin eksikliği nedeniyle hiçbir mahkumiyet kararı alınamadığını belirtti. Almanya'nın istihbarat teşkilatına göre, Güney Amerikalı uyuşturucu baronları ve İtalyan mafyası da bu işin içinde olabilir.

TÜRKLER DE YAŞIYOR

Yaklaşık 40 bin nüfuslu ülkede 544 Türk yaşamaktadır. Yaklaşık yüzde 35'i yabancılardan oluşan bir nüfusa sahip Lihtenştayn'da Türk toplumu, en kalabalık yabancı toplum sıralamasında 7. sırada yer almakta olup, Türklerin yabancı nüfustaki oranı yaklaşık yüzde dörttür.