ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Akım-2'de yer alan bir takım şirketlere yaptırım uygulama tehdidinde bulunmuştu.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ İÇİN KRİTİK BİR MESELE

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki politik ilişkilerde kritik bir konu haline gelen Kuzey Akım-2 anlaşmazlığı, uluslararası siyasetlerde bir hayli çelişkisi ortaya çıkardı.

Proje, uluslararası ticarette enteresan bir serbest piyasa ekonomisi çelişkisini vurguluyor. Ekonomik rasyonelliğe dayanan Kuzey Akım-2, Avrupa'daki en büyük natürel gaz tedarikçisi Almanya ve Rusya'yı birbirine bağlaması iki ülke içinde yararlı bir adım olacak. Amerika Birleşik Devletleri açıkça Rusya ilişkilerinde engeller yaratmaya çalışıyor. Washington uzun süredir Avrasya'ya yönelik ayır ve yönet taktiğini kullanıyor. Dolayısıyla, Avrupa ülkeleri ile Rusya arasında uzlaşma gayretlerini görmek istemiyor.

AVRUPA'NIN DURUŞU ANTİPATİK GÜÇ OLACAK

Diğer taraftan. Almanya ve Fransa da dahil olmak üzere büyük Avrupalı güçler, Ukrayna krizinden çıkma, Rusya ile gerginliği azaltma, Avrasya irtibatını destekleme ve Çin tarafından teklif edilen Kuşak ve Yol İnisiyatifi'nde bulunma niyetlerini çoktan gösterdiler.

Diğer bir çelişki ise, natürel gaz dışalım tesisine yapılan bu büyük yatırımın dışında kalan AB, Rusya'ya karşı diplomatik duruş sergiliyor. Dünyadaki büyük güçler arasında, AB enerji geçişinin en kökten müdafaa edicisidir. Özellikle fosil yakıtları karşı sert davranış sergileyen AB yenilebilir enerji kaynaklarına geçişi müdafaa eden bir siyasete sahip. Trump, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilerek Avrupa ile alay etmişti.

Kuzey Akım-2 anlaşmazlığı uzun sürecek gibi gözüküyor. Boru hattı üzerinde yaşanan bu gelişmeler, uluslararası iş dünyasında, bilhassa altyapı mega projelerinde ekonomi-siyaset bağını açıkça ortaya koydu.

Kaynak: Global Times