Rusya Katar krizi karşısında neden tarafsız?

Rusya Katar krizi karşısında neden tarafsız?

Rusya ilk etapta Katar ve Suudi Arabistan arasındaki gerginlik “hoş olmayan bir sürpriz” olarak yorumladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bu hafta (28-31 Ağustos) gerçekleştirdiği üç günlük Körfez gezisinde, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki çatışmada tarafsız kalmak istediğini ifade etti. Bakan yalnızca çatışmanın iki tarafını temsil eden devletleri ziyaret etmekle kalmadı, aynı zamanda ülkesinin arabuluculuk çabalarını anlatmak için Kuveyt’e gitti.

Katar ve Suudi Arabistan arasındaki gerginlik Rusya için ilk etapta “hoş olmayan bir sürpriz” şeklinde karşılandı. Başlangıçta, Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri arasında yaşanan gerginliğin Arap ülkelerini bu denli derin bir krize götüreceği tahmin edilmiyordu. Gelinen noktada Kremlin tek mantıklı seçimi yaptı: Nötr kaldı ve arabulucu rol üstlendi. Rusya’nın kavgada taraf olması, diğer tarafla ilişkilerine zarar verecekti. Rusya, İşbirliği Konseyi üyeleri ili iyi ilişkilerini korumak istiyor.

Lavrov’un Eylül ayı başında ziyaret edeceğini söylediği Suudi Arabistan’la Rusya’nın ilişkileri büyük oranda ekonomik konularla ilgili. Moskova ve Riyad, petrol piyasasındaki fiyatları dengelemeye çalışıyor. Rus parlamentosundan Valentina Matvienko Moskova ve Riyad’ın 2018 yılı başında 3 milyar dolara mal olacak birkaç önemli projeyi hayata geçirmek istediklerini söyledi. Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak ise Temmuz’da Suudilerle ortak petrol ve doğalgaz projeleri yapmak için büyük istek duyduklarını belirtti. Öte yandan Rusya, Rus petrol sondaj ve dağıtım şirketleri için Suudi pazarını açmayı da istiyor. Kremlin buna ek olarak, Riyad’a silah ve askeri teçhizat satmayı da umuyor. Rusya, Suudi Arabistan’ın bölgede ve Müslüman dünyasındaki siyasi etkisinin farkında. Moskova, Suriye’deki durum hakkında Suudilerle ortak bir dil tutturmak istiyor. Bütün bu nedenler Rusya’nın Suudi Arabistal’la diyalog kurması için yeterli ancak Kremlin’in Katar ile olan tartışmada Riyad’ın tarafında olması için yeterli değil.

Katar, Rusya’yı “korkunç ortak” olarak görüyordu

2009’dan 2015 yılına kadar Rusya’nın Katar ile ilişkileri iyi değildi. Yaklaşık altı ay boyunca Katar, Rusya’yı Ortadoğu için “korkunç bir ortak” olarak gördü. Doha, Moskova’yı Suriye Devlet Başkanı Esad’a verdiği destekten dolayı ağır biçimde eleştirdi. Katar’ın TV kanalları Putin’i açıkça, “21. Yüzyılın diktatörü” olarak adlandırıyor ve Rusya’yı Müslümanların ana düşmanı olarak etiketliyordu. Doha, Moskova’nın Gaz İhracatçı Ülkeler Forumuna hakim olma çabalarına da aktif olarak karşı çıktı.

Kremlin’in çabaları şaşırtıcı oldu

Sonuç olarak Kremlin’in, Doha’nın diğer Arap ülkeleriyle olan çatışmalarından doğan olumsuz etkiyi en aza indirmeye çalışmasını görmek şaşırtıcı oldu. Rus yetkililer, Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman Al Thani’yi Moskova’da karşıladı. Buna karşın, ziyaretten sadece birkaç gün önce Rus yetkililer, petrol ve gaz alanında Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Suudi Petrol Bakanı Halid el-Falih ile iş birliğini tartışıyorlardı.

Rusya için siyasal alanda ve medyada önemli etkisi olan Katar ile dostluk kurmak mantıklıydı. Katar aynı zamanda, doğal gazın lider ihracatçısı olması bakımından Rusya’nın dahil olmak isteyeceği bir Pazar konumunda.

Rusya saldırı için Katar’dan özür beklemedi

Bütün bunlar doğrultusunda Rusya 2015 yılından bu yana Katar ile olan ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. 2013 sonlarında Katar liderliğindeki Titorenko Havaalanı saldırısı için herhangi bir özür beklemediğini açıklayan Rusya, saldırıya uğrayan Büyükelçi yerine Nurmuhammad Kholov’u görevlendirmeye karar verdi. O zamandan beri iki ülke arasındaki temaslar arttı. 2016’da Katar, Rus petrol ve gaz devi Rosneft’teki hisselerini satın aldı. Bu koşullar altında, Suudi-Katar çatışması Moskova’ya Katar’la ilişkilerini geliştirmek için yeni fırsatlar sağladı.

İşbirliği Rusya’nın tarafsızlığını etkiledi

Rusya’nın Katar’la gerçekleştirdiği ekonomik iş birliği, Moskova’nın çatışmadaki tarafsızlığını da etkiledi. Siyasi ilişkilerde inişli çıkışlı bir grafik olmasına rağmen, Rusya ve Katar sürdürülebilir bir ekonomik diyalog kurdu. Bu açıdan bakıldığında Riyad, Katar’a kıyasla iyi bir performans gösteremez. 2017 yılına gelindiğinde, Rusya’daki Suudi yatırım hacmi 600 milyon dolara ulaşırken, bu rakam Katar’la 2 buçuk milyar dolara ulaştı.

Bunların yanı sıra, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerginlik devam ederken, Kremlin ABD’ye ve uluslararası topluluğa Rusya’nın önemli bir oyuncu olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlatmak istiyor. Moskova, ABD’den farklı olarak, çatışmanın iki tarafıyla da konuşabilen bir ülke olarak önemini ortaya koyuyor.

Bazı Rus diplomatlara göre ise Moskova yalnızca taraflarca doğrudan talep edildiği zaman uzlaşmaya dahil olacak. Arabuluculuk rolünü başaramamak Rusya’nın imajını olumsuz etkileyebilir ve başarısızlık olasılığı oldukça yüksek. Katar ve Suudiler arasındaki krizin çözümünde Rusya’nın acele etmesi için bir neden de yok.

*St. Petersburg Avrupa Üniversitesi’nde Ortadoğu’nun siyasi ekonomisi üzerine konuk öğretim görevlisi olarak çalışan Nikolay Kozhanov, 2006’dan 2009’a kadar Tahran’daki Rusya Büyükelçiliği’nde ateşe olarak görev yaptı.

(al-monitor.com)