The Guardian’daki haberde, üst düzey yetkililerden yapılan bir açıklamada, 50 bin savaşçısıyla ABD’nin en önemli müttefiki olan YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG), IŞİD’i Fırat vadisindeki Arap alanlarına girmeden önce yenilgiye uğratmak üzere Rakka Operayonu’na hazırlandığını ve Deyrizor’da da kontrolün sağlanacağının belirtildiği bilgisine yer verdi.

Kürtlerin Suriye’deki genişlemesinin kuzeydeki komşu ülke Türkiye ile bir çarpışma rotası doğuracağı belirtilen haberde, yetkililerin konuya ilişkin açıklamalarına yer verildi.  

Buna göre, Rakka’yı ve diğer şehirleri IŞİD’i kurtarma rollerine karşılık yapılacak bir anlaşma kapsamında Akdeniz’e bir ticaret koridoru açılması için Kürdlerin ABD’den siyasi destek istemeyi planladıkları söyleniyor.

Bir yetkilinin işaret ettiği başka bir şaşırtıcı gelişme ise Rakka’nın 170 kilometre batısında bulunan ve cihatçı grupların kontrolündeki İdlip kentinin DSG tarafından alınabileceğinin şu an mümkün olduğunun bildirilmesi.

'AKDENİZ'E ULAŞMAMIZ YASAL HAK'

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu temsilcilerinden Hediye Yusuf, “Kuzey Suriye projemiz kapsamında Akdeniz’e ulaşmamız yasal bir hak “dedi.

Yusuf, TSK’nin geçtiğimiz hafta YPG noktalarına yaptığı hava saldırılarının yakınında bulunan Malikiye’de yaptığı konuşmada, “Akdeniz’e ulaşmamız nüfusun sorunlarının çoğunu çözecektir. Kuzey Suriye’de herkes bundan yararlanacak” şeklinde konuştu.

Haberde, Türkiye’nin bu planlardan rahatsız olduğu vurgulanırken, TSK’nın hava saldırıları ardından ABD’nin sınır boyunca Kürtlerle dayanışmasına da değinilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlığını yapan İlnur Çevik’in, Pentagon’un etkisine yol açan “ABD’yi de vururuz” beyanına yer verildi.

‘RUSYA VE SURİYE İLE MUTABAKAT GEREKİYOR’

The Guardian’daki haberde, son olarak Kürdlerin Akdeniz projesinin gerçekleşmesi için Suriye rejimi ve dolayısıyla Rusya ile mutabakat sağlanması gerektiği ifade edilerek, 'Güvenli Bölge’ anlaşmasında Rusya’nın etkisine işaret edildi.