Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

EĞİTİMDE OYUN, DOĞAÇLAMA VE TİYATRO

“Eğitim nereye gidiyor? Bu kadar hızın olduğu bir dünyada bizim ısrarla deftere kitaba bağlı, dört duvar arasına sıkıştırılmış eğitim sistemlerinde ısrarımız, acaba boşa çaba mı? Teknoloji hayatımızın bir parçası, hatta zaman zaman bizler teknolojinin bir parçası haline geliyoruz. Kolay ve ucuz ulaşılabilir cep telefonlarına sığdırılmış global dünyanın tüm verileriyle yetinen ve okumaktan çok seyreden bir topumda yeni bir çocuk ve genç tipiyle karşı karşıyayız. Okuyan, düşünen, değerlendiren insanın yerini, odaklanma süresini giderek kısaldığı, gören/bakan/seyreden insan aldı. Eğitim alanında çalışan herkesin bu konunun üzerinde düşünmesi yeni arayışlara girerek bu sisteme uygun yöntemler geliştirme zamanı çoktan gelmedi mi?”

F. Nihal Kuyumcu “Eğitimde Oyun, Doğaçlama ve Tiyatro” başlıklı kitabının (Akademiysen Kitabevi) sunuş kısmı bu tümcelerle başlıyor. Kuyumcu, kitabının hemen her yerinde teknolojinin ilerleyen gücüne karşı eğitim dünyasında hep ihmal edilen ya da geri bırakılan duyu ve duyguların eğitimine yönelik hatırlatmayı tekrar tekrar yapıyor. Bu hatırlatmaları yaparken etkileşimli, yaşantılara dayalı öğrenmenin önemini vurgularken aynı zamanda uygulamaya yönelik çalışmaların eksikliğini işaret edip bu konuda çalışmaların daha fazla yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Daha çok çocuk tiyatrosu, eğitimde tiyatro, forum tiyatro konularında çalışmalar yapıp, özgün üretimler yapan Nihal Kuyumcu kitabında önce eğitim, sanat ve çocuk ilişkisini irdeleyerek eğitim kuramları arasındaki bağı sorguluyor. Daha sonra oyun kavramına yönelik önemli kuramsal bilgileri aktaran Kuyumcu, bu bölümde Huizinga, Gross, Calliois gibi ünlü eğitim kuramcılarının oyun hakkındaki görüşlerini belirtiyor. Kuyumcu’ya göre oyun, eğitim sisteminin uygulamaya dönük en önemli araçlarından biridir. Oyunun tarihsel gelişimi de yazarın bu düşüncesini doğrulamaktadır. Nihal Kuyumcu oyunlardan bazılarını çeşitli derslerin (Fen Bilgisi, Yabancı Dil, Matematik, Türkçe vd.) kazanımlarına göre uyarlayarak önemli örneklere de yer veriyor.

Kitabın diğer bölümlerinde doğaçlama ve rol oynama tekniklerine geniş ölçüde hem kuramsal hem de uygulama olarak yer verilirken bu kez canlandırma odaklı etkinliklerle geliştirilmiş ders planları (Fen Bilgisi, Hayat Bilgisi, Türk Dili ve Edebiyatı vd.) doğaçlamanın bir araç olarak kullanıldığı örneklerle ayrıntılı olarak karşımıza çıkıyor. Doğaçlamaya dayalı hazırlanan derslerin öğrencileri merkeze alan bir yaklaşımla kurgulandığı görülebiliyor.

Nihal Kuyumcu kitabının son bölümünde bu kez tiyatroyu okulda yer alan haliyle Osmanlı’nın son dönemlerinden başlatarak tarihsel bir bakış açısıyla irdeliyor. Baltacıoğlu’nun Okul tiyatrosu, öz tiyatro kavramlarını anlaşılır ve sade bir ifade ile aktaran yazar bu bölümde de geliştirilmiş ve uygulanmış eğitimde tiyatro projelerine yer veriyor.

Sonuç olarak kitap, eğitim sistemi içerisinde oyun, canlandırma (doğaçlama, rol oynama vd. teknikler), eğitimde drama ve eğitimde tiyatro kavramları arasında kurulmuş disiplinler ve sanatlar arası kurulmuş önemli bir bağın örneklerine yer veriyor. Kitapta yer alan tüm örneklerin okuyana yeni bir ilham kazandıracak özelliğe sahip olduğu söylenebilir.

Nihal Kuyumcu başta eğitimciler olmak üzere drama eğitmenleri ve eğitimde tiyatro çalışması yapan herkesin ilgisini çekebilecek bu kitabı yazmakla çok iyi bir çalışmaya imza atmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar