Büyükhelvacıgil'den yağlı tohum üretimi için seferberlik çağrısı!

Büyükhelvacıgil'den yağlı tohum üretimi için seferberlik çağrısı!

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, üretimde kendine yeten politikalarla Türkiye’nin Avrupa’nın tarımsal ihtiyaçlarını karşılayacak yıldız ülke olabileceğini söyledi.

Yağlık tohum ithalatı yaptığımız ülkelerde pandemi nedeniyle alınan tedbirler, hükümeti “gümrük vergisi indirimi” gibi kısa vadeli tedbirler almaya zorlarken, üretimde kendine yeterlilik konusunu da yeniden gündeme getirdi.

Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı (BYSD) Tahir Büyükhelvacıgil, Dünya gazetesi'nden Ferit Parlak’ın konuyla ilgili sorularını yanıtladı.

● Tarım ve gıdada ithalat, ihracat yasaklarının başladığı yeni bir dönem. Türkiye olarak hazırlıklı mıyız?

Koronavirüs salgını, finans, imalat sanayi, ulaşım, lojistik, turizm ve tarım gibi birçok sektörü derinden etkilerken, gıda arz ve güvenliğini de tehdit ediyor. Artık istediğimizi istediğimiz yerden ithal edemeyeceğiz. Her ülke kendi kendine yetmek ve üretimi ön plana almak zorunda.

● Potansiyeli harekete geçirme konusunda bir fırsat olabilir mi?

Tarımda çok büyük zenginliğe sahibiz. Ancak bunu yeterince değerlendiremediğimiz de açık. Tarım destekleriyle daha sağlıklı işleyen, planlı üretimi teşvik eden ve uzun vadeli bir şekilde gıda arz güvenliğini sağlamayı amaçlayan politikaları hayata geçirmek için çalışmalıyız. Türkiye Avrupa’nın tarımsal ihtiyaçlarını karşılayabilir ve tarımda özüne dönerek, yıldız ülke olabilir.

● Yağlı tohumlarda da bu şansımız var mı?

Ülkemiz, lojistik anlamda kritik noktada olduğundan özellikle AB için gıda tedarikçisi olabilir. AB ile 1996’dan bu yana süren Gümrük Birliği’nde de düzenlemeler yapılmalı. Yağlı tohumlar sektörü de dahil geliştireceğimiz politikalarla gıda tedarik zincirinin en büyük halkası olabiliriz. Türkiye, uzun yıllardır temel gıda maddelerinden en fazla yağlı tohumlar ve bitkisel yağa döviz ödüyor. Bitkisel yağ sektörünün yıllık ticaret hacmi yaklaşık 9 milyar dolar. Yağlı tohumlar ve türevlerinde ham madde bakımından yüzde 75 oranında dışa bağımlıyız. 2020 yılı ilk iki ayında da toplam tarım ürünleri ithalatın % 45,6’sı, bir başka ifadeyle yarıya yakını bu iki sektör tarafından yapıldı. 108 milyon dolar ile bitkisel yağ sektörü ikinci sırada yer alırken, geçen yıla göre artış yüzde 33,1 gözüküyor. Yağlı tohumları ‘stratejik ürün’ ilan etmeliyiz. Yeni bir üretim seferberliği başlatmalıyız.

● Dışa bağımlılık ve salgının etkileri önümüzdeki süreçte fiyatları etkiler mi?

Yağda hammadde fiyatı döviz kuruna bağlı olarak çok yükseldi. Ramazan ayına kısa bir zaman kaldı. Bitkisel yağ sektöründe üretimde ve lojistikte sıkıntı oluşmaması için çaba harcıyoruz. Yağ arzı konusunda devletimiz hep yanımızda olagelmiştir ancak bu gelişen süreçler çiftçiyi, sanayiciyi, tüketiciyi zor durumda bırakıyor.

● Ürün aldığımız ülkelerin ithalat engellerinden nasıl etkileneceğiz, ne yapmalıyız?

En fazla ithalat yaptığımız ülkeler arasında yer alan Rusya, Ukrayna ve Balkan ülkelerinde ithalatta ayçiçeği ve buğday öne çıkan ürünler. Rusya, salgın ve petrol krizi sonrasında buğdayın ardından bu kez de ayçiçeği tohumu ihracatında tarife dışı engellerle ihracata kısıtlama getirmeye çalışıyor. Karadeniz havzasındaki diğer ülkelerin de arzdaki daralmayı fırsata çevirecek şekilde pozisyon almalarının sıkıntısını yaşıyoruz. AB, Bosna Hersek, Sırbistan, Kosova kotaları maalesef dışa bağımlılığımızı artırıyor. İthalatımızdaki artış, ülkelerin sıraya girmesine neden oluyor. Örneğin, Ukrayna, Gürcistan gibi ülkelerin de böyle talepleri var. Bu kapsama gümrüksüz ham yağ ithalatını, hele hele de rafine yağ ithalatını dahil etmemiz sektörümüzü bitirme noktasına getirir. Bu uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi ve mümkünse bu kotaların en aza indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Piyasa rekabet koşulları ve yağ arzında sürekliliği sağlama açısından bu önemli.

● Üretimi nasıl artırırız?

Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli, bu dönemde çok önemli bir açıklama yaptı ve 21 ilde yazlık ekim yapılacak ürünler için yüzde 75 tohum desteği verileceğini açıkladı. Destek verilecek ürünler arasında buğday, arpa, kuru fasulye, mercimek, çeltik gibi ürünlerin yanı sıra mısır ve ayçiçeği de var. Boş tarım arazilerinin değerlendirilmesi adına çok olumlu bir adım olarak görüyoruz. Ayrıca kıraç arazilerde aspir yetiştirenlere yüksek destekler verilebilirse, üretim yapmaktan vazgeçmiş üreticiyi toprağına yönlendirebilir ve bu alanları tekrar tarıma kazandırılabiliriz.

Türkiye’nin geleceği için de ortak akıl ile üretmek için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’nin koordinasyonunda ‘Milli Tarım Kurulu’ oluşturulmasını öneriyoruz. Ayrıca, ülkemizin yağ ihtiyacını karşılamada ulusal stratejilerin belirlenmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, BYSD ve diğer sektör paydaşları ve akademisyenlerin bir araya geleceği “Milli Yağ Bitkileri ve Bitkisel Yağ Piyasası Konseyi”nin kurulması yönünde bir önerimiz var.

● Şu anda sektör olarak beklentileriniz var mı?

Bu zorlu süreç nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak ile Bakanlık yetkililerimizden Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) uygulamasında anlayış istirham ediyor, 2020 yılı için yürürlüğünün durdurulması, 2021 hatta mümkünse 2022 yılından itibaren uygulanmaya geçirilmesinin arz ediyoruz.

İstihdam/döviz/vergiye “açık havada” çözüm

Yılda 1.6 milyon ton yağ tüketiyoruz...

Bunun 1.1 milyon tonu sıvı yağ...

Onun da yüzde 80’i ayçiçek yağı...

***

Yağlık tohumlardaki durumumuzu “ayçiçek” örneğiyle özetleyelim:

Yılda 1.9 milyon ton ayçiçeği üretiyoruz...

Yetmeyince, 1.2 milyon ton da ithalat gerçekleştiriyoruz..

Milyonlarca dekar arazide ekim yapılmazken...

Dekarda 1.9 ton ürünle, 2 milyon dekarda tüm ihtiyacımızı karşılayabilecekken...

Ekonomiyi temelinden vuran istihdam, döviz ihtiyacı, vergi toplayamama gibi sorunları, bu yolla, “sağlıklı” açık havada çözebilecekken...

Rusya’nın, Moldova’nın, Kosova’nın eline bakmak; daha fazla kazansınlar diye vergileri düşürmek...


Ferit Parlak