Davul bizde tokmak idarede

Davul bizde tokmak idarede

İŞKUR yönetiminde işçi temsilcilerinin çoğunlukta olması gerektiğini belirten DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Primlerin çoğunluğunu biz ödeyeceğiz, davul bizim boynumuzda ama tokmak idarenin elinde olacak, bu kabul edilemez” dedi

Türkiye İş Kurumu'nun 10. Genel Kurulu’nda Ankara’da gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu işsizliğin önlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Genel kurulun ekonomik kriz koşullarında giderek daha vahim hale gelen işsizlik sorununun enine boyuna tartışıldığı ve çözümler üretildiği bir forum olmasını dilediğini söyleyen Çerkezoğlu, “Türkiye İş Kurumu ülkemiz çalışma hayatının en eski kurumlarından biridir. 83 yıllık bir geçmişi vardır. 1936 tarihli ve 3008 sayılı İş Kanunu ile kurulması kararlaştırılan Kurum 1946 yılında faaliyete geçti. 1936 İş Kanunu iş ve iş bulma faaliyetini devlet tarafından yürütülecek bir amme hizmeti olarak tanımlıyor ve iş ve işçi bulma faaliyetinden kazanç amacı güden özel istihdam bürolarını yasaklıyordu. Biz burada bir genel kurul icra ediyoruz. Ancak işin adını doğru koymak lazım. Burası gerçek anlamda bir genel kurul değil. Bu yaptığımız toplantı bir danışma toplantısı. Öncelikle şunu vurgulamalıyım ki Başkanlık Rejimi ile birlikte Türkiye İş Kurumu'na ilişkin mevzuat Cumhurbaşkanı'nın yetki alanı içine alındı ve TBMM'nin yetki alanından çıkarıldı. Bu değişikliği yanlış bulduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.

BAĞLAYICILIĞI YOK
Konuşmasına her ne kadar genel kurul kararlarının Kurum ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların politika oluşturma ve uygulamalarında "öncelikle dikkate alınacağı” belirtilse de bu konuda hiçbir bağlayıcı düzenleme yoktur diyerek devam eden Çerkezoğlu, “Görüldüğü gibi Genel Kurulun yönetim kurulunu ibra yetkisi yoktur. Bağlayıcı karar alması mümkün değildir. Genel Kurul mevzuatta istişari bir organ olarak öngörülmüştür. Oysa Genel Kurul, Türk Medeni Hukukuna göre tüzel kişiliğin en yüksek karar organıdır. İş Kurumu Genel Kurulu ise sadece ve sadece bir istişare kuruludur. Genel Kurul bir istişare kurulu olarak dahi demokratik değildir. Genel Kurulunun sendikalardan ve meslek örgütlerinden katılan üyeleri sayı kısıtlamasına tabi iken, kamu kurum ve kuruluşlarını temsilen Bakan tarafından belirlenecek üyeler için bir sayı kısıtlaması söz konusu değildir. Türkiye İş Kurumu'nun en yüksek karar organı genel kurul değil Yönetim Kuruludur ve Genel Kurulun yönetim kurulu üzerinde bağlayıcı bir yetkisi yoktur” dedi.

İŞÇİ TEMSİLCİSİ ARTMALI
DİSK olarak Türkiye İş Kurumu Genel Kurulunun gerçek bir genel kurul olmasını istiyoruz. Genel Kurulun ibra yetkisi olmasını, genel kurul kararlarının bağlayıcı olmasını ve genel kurul bileşiminin demokratikleştirilmesini istiyoruz diyen Çerkezoğlu, “Türkiye İş Kurumunun en temel faaliyeti olan İşsizlik Sigortası Fonu'nun gelirlerinin dörtte üçü işçilerden ve işçiler adına işverenlerden kesilen primlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla fon gelirlerin dörtte üçü doğrudan veya dolaylı olarak işçinin cebinden çıkmaktadır. Bu tabloya rağmen Yönetim Kurulunun altı üyesinin üçü yürütme tarafından atanmaktadır. Bu tablo değişmelidir. İŞKUR yönetiminde işçi temsilcileri çoğunlukta olmalıdır. Primlerin çoğunluğunu biz ödeyeceğiz, davul bizim boynumuzda ama tokmak idarenin elinde olacak, bu kabul edilemez. Türkiye İş Kurumu'nun ve Genel Kurulunun demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturulmasını ve bir idari vesayet organı olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz. Kurum Yönetim Kurulu yapısının demokratikleştirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.