Dolar güne nasıl başladı?

Dolar güne nasıl başladı?

Merkez Bankası'nın faiz kararı öncesinde dolar 3,4185'le rekor tazeledi.

Piyasalar Merkez Bankası'nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısına odaklandı. 

 

Kritik karar öncesinde dolar rekor tazeledi. Dolar 3,4185'e çıkarak tüm zamanların en yükseğini gördü. Euro da 3,59'un üzerinde işlem görüyor.

 

Beştepe'de dün akşam Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında bir ekonomi zirvesi gerçekleştirildi. Ancak zirvenin ardından bir açıklama yapılmadı.


Şimdi piyasaların gözü kulağı Merkez'in kararında. Ekonomistler Merkez Bankası'nın yüzde 7,5 seviyesindeki politika faizinin yüzde 7,75'e yükseltilmesini bekliyor. Faiz koridorunun üst ve alt bandında ise değişiklik öngörülmüyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizle ilgili açıklamaları sonrası dolar dün 3,4170'le rekor kırmıştı. 

 

Merkez Bankası PPk kararını saat 14.00'de açıklayacak.

 

S&P'DEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI

 

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P kıdemli direktörü Frank Gill Dubai'deki konuşmasında, "TCMB bir noktada faizleri artırmak zorunda kalabilir. Türkiye'de Merkez Bankası "yoğun siyasi baskı altında" ifadelerini kullandı.

 

Gill, Türkiye'nin "Trumpflasyon"un yarattığı riskte ön sıradaki ülkeler arasında bulunduğunu söyledi.

 

EKONOMİ ZİRVESİ YAPILDI

 

Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uzun yıllardır kavgasını verdiği faiz konusunda bir artışa gidip gitmeme kararından hemen önce ise Cumhurbaşkanlığı'nda dün akşam bir ekonomi zirvesi yapıldı.


Zirve ardından resmi bir açıklama yapılmazken Sabah gazetesinde yer alan haberde toplantıda kurdaki artışın Türkiye ekonomisi için risk oluşturmadığına vurgu yapıldığı belirtildi.

 

Haberde ayrıca toplantıda, kamunun döviz borcunu çevirmede bir sorun yaşamadığı, hanehalkı ve KOBİ'lerin de döviz kaynaklı riskleri bulunmadığını da belirtilirken batı ülkelerinin kendi krizlerini gelişmekte olan piyasalara yıkmaya çalıştığı vurgusu da yapıldı.

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN FAİZ ELEŞTİRİSİ


Düşük faiz istekliliği konusunda net tavırları, açıklamaları ve zaman zaman sert eleştirileriyle bilinen Erdoğan zirve öncesinde de faiz konusunda benzer yorumlarını yineledi.

 

Halen dünyanın en yüksek reel faizini ödeyen ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve bundan kurtulmak istediğini belirten Erdoğan, son 14 yıllık iktidarı ile ilgili yaptığı ve özeleştiri olarak nitelendirdiği açıklamalarında şöyle dedi:
"14 yılda birkaç konuda arzu ettiğim mesafeyi kaydedemedim... Bunların en başında reel faizlerin düşürülememesi yer alıyor. Yıllardır bu konuda TCMB eleştirmek zorunda kaldım hâlâ da eleştiriyorum. TCMB bağımsız olsun ama ben siyasetçiyim böyle bir şey yapılıyorsa ben de eleştirimi yapacağım... Yüksek reel faiz yolu ile ülke kaynaklarının heba edilmesine rıza gösteremem."

 

MERKEZ BANKASI NE YAPACAK?

 

Reuters'ın gerçekleştirdiği ankette göre TSİ 08.30 itibarıyla 20 katılımcının 12'si yüzde 7.50 seviyesindeki politika faizinin yüzde 7.75'e yükseltilmesi bekleniyor. Katılımcılar faiz koridorunun alt ve üst bantlarında ise bir değişim beklemiyor.

 

Uzun zamandır ilk kez bir politika faizi artışı anket beklentilerine girerken, olası artış politika faizini yüzde 4.5'ten yüzde 10'a yükselttiği 2014 yılı Ocak ayı olağanüstü PPK toplantısından itibaren yapılan ilk artış olma ihtimali taşıyor.


Ancak bankacılar Erdoğan'ın açıklamaları ardından bu ihtimalin zayıfladığına da dikkat çekiyorlar. Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "ABD piyasaların tatil olması nedeniyle bugün hacimler azalacaktır. Erdoğan'ın dünkü açıklamaları sonrası ise bir faiz artışı ihtimali zayıflayacaktır. Erdoğan'ın açıklamaları sonrası TCMB atacağı faiz adımını iki kez düşünmek zorunda kalacaktır" dedi.

 

Bankacılar TCMB'nin bugün faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmemesi halinde TL'de satış baskısının hız kazanacağını, Reuters anketindeki genel beklenti olan 25 baz puanlık sadeleşmenin tamammanması adına yapılacak teknik artışın önce pozitif etki yaratacağını ancak ilerleyen günlerdeki değer kayıplarını önleyemediğini belirtiliyor. Piyasada ihtimal verilmeyen 50 baz puan veya üzerinde artışların ise TL'deki negatif ayrışma eğiliminin ortadan kaldırabilecek bir değişim getireceği öngörülüyor.