
Hayat herkese zor değil! Kimi yiyecek ekmeğin kimi lüks mücevherlerin peşinde...
Dar gelirli vatandaş, yiyecek ekmeği zor bulurken hayat pahalılığının herkesi aynı şekilde etkilemediği bir gerçek. Bunun en önemli örneği ise mücevher, pahalı ve lüks marka ürünlerdeki talep artışı oldu.
Dünya gazetesinde çarpıcı bir haber yer aldı: "Lüks tüketim vites yükseltti, dev markalar üretimi artıyor"
Habere göre zenginler mücevher, pahalı ve lüks marka ürünlere yönelik talep patlamasına yol açmış durumda. Öyle ki, zenginlere lüks ürün yetiştiremeyen firmalar yeni fabrikalar satın alarak daha da büyüyor, zenginler için ürün seferberliği ilan ediyor.
Haberden bir bölüm şöyle:
Lüks perakendedeki durumu şöyle özetleyeyim; satışlar patlamış durumda. Mücevherden saate, çantadan giyime, lüks markalar üretim için sıkı planlar yapmak zorunda, çünkü müthiş bir talep var. Üretimi kontrol altına almak için fabrika kapasitelerini artırıyorlar, buna ek olarak atölye, fabrika satın alıyorlar. Tüketimdeki bu artış neden? Çünkü insanlar psikolojik bir sınavdan yeni çıktı ve ‘hayat kısa’, ‘kendimi ödüllendireyim’ mantığıyla hareket ediyorlar. Varlıklı kesimin her zaman lükse ayırdığı bir bütçe var ve lüks segment, ekonomik iniş çıkışlardan her zaman en son etkilenen taraf oluyor. Geçtiğimiz gün, dünyaca ünlü markalara üretim yapan Desa’nın Genel Müdürü Burak Çelet ile lüks piyasasına bir göz attık. Çelet’in değerlendirmeleri şöyle: “Türkiye perakende sektörü yazı turist sayesinde çok güçlü geçirdi. Satışlarda yerlinin payı düştü. AB resesyonu basic segmente üretim yapan ihracatçıyı korkutuyor. Lüks segmentte ise sıkıntı yok, bilakis yıl sonuna kadar gece gündüz çalışmamız lazım siparişleri yetiştirmek için... Uzun yıllardır üretim yaptığımız dünyada lüks segmentin öncü markalarından bir tanesi, şu anda son 15 yılın en yüksek sipariş kapasitesine ulaştı. Samsonite’ın dünya satışları da paralel bir seyir arz ediyor. Dünyada özellikle travel retail (seyahat perakendesi) patlamış durumda.”
FABRİKA SATIN ALIYORLAR
Bir diğer lüks tüketim alanı mücevhere bakıyoruz. Bugünlerde, Vicenza’da mücevher fuarında olan Türk mücevher sektörünün önemli markalarından Roberto Bravo’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar’a işlerin nasıl gittiğini soruyoruz. Bildiğiniz gibi Roberto Bravo da lüks segmente hitap eden markalardan biri. Şu anda dünya mücevher sektörünün nabzının attığı fuardan, sıcağı sıcağına görüşlerini bize aktaran Kamar, şunları söylüyor: “Mücevher sektöründe pandemiyle beraber özellikle 2021’den itibaren patlama yaşandı. İnsanların alışverişe olan eğilimleri arttı. 2019 yılından çok daha iyi geçti 2021, pandemi yılı olmasına rağmen… Şu anda özellikle marka pozisyonundaki mücevherciler, önümüzdeki 6 ayın siparişlerini doldurmuş durumda. Yabancı markalar fabrika sayılarını artırmaya başladı. Hatta İtalya, İsviçre ve Fransa’da atölye ve fabrikalar satın alıyorlar. Şu anda onlar da ürünlerini yetiştirememeye başladılar çünkü… Geçen gün lüks bir markaya üretim yapan bir İtalyan üreticiyle konuştum, ‘Siparişlerimi Nisan’a kadar doldurdum’ dedi. Lükse inanılmaz bir talep var.” Roberto Bravo’nun ABD ve Avrupalılardan büyük bir talep aldığını açıklayan Kamar, shop in shop modeliyle bu ülkelerde büyüdüklerini, yakın zamanda Miami’de de bir ofis açacaklarını açıkladı.