İKV Başkanı'ndan AP'nin kınama kararına tepki

İKV Başkanı'ndan AP'nin kınama kararına tepki

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirdiği “Barış Pınarı” operasyonunu kınayan kararı değerlendiren İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Karar Suriye gerçeğini ve Türkiye’nin oynadığı insani rolü gözardı ediyor” dedi.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen ve Barış Pınarı Harekatı’nı kınayan kararına ilişkin, "Kınama kararı Suriye gerçeğini ve Türkiye'nin oynadığı insani rolü göz ardı ediyor." ifadesini kullandı.

Zeytinoğlu, yazılı açıklamasında, Avrupa Parlamentosu'nda dün kabul edilen ve Türkiye'nin Suriye'de gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı'nı kınayan kararı değerlendirdi.

Kararın anlaşılmasının zor olduğunu dile getiren Zeytinoğlu, Türkiye gibi bugüne kadar Suriye’deki savaşın en fazla ceremesini çekmiş ve 4 milyona yakın Suriyeli mülteciyi barındıran bir ülkeye karşı bu tutumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Zeytinoğlu, "AP’nin bu derecede ileriye giden yaptırım çağrılarında bulunduğu bu kınama kararı Türkiye-AB ilişkilerinin geldiği ibret verici yeri de ortaya koyuyor. AB’nin ilişkilerin giderek yıpranmasına yol açması, vetolar ile Türkiye'nin AB katılım sürecini engellemesi ilişkileri bu aşamaya getirdi. Bunun yanında, AB’de özellikle aşırı sağ bazı çevrelerde, gerçeklerin gerektiği gibi analiz edilmesini engelleyen şiddetli bir ön yargı da var." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye'yi suçlamak tamamen deve kuşu gibi başını kuma gömmek anlamına geliyor"

Konunun çarpıtıldığını aktaran Zeytinoğlu , AB’nin Suriye’de devam eden süreçte üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini ve bunun yerine Türkiye'yi suçlamayı tercih ettiğini bildirdi.
Zeytinoğlu, Türkiye'nin bugüne kadar Suriye’deki savaştan en fazla etkilenmiş ve süreci kontrol altına almak için diplomatik çabalar içinde yer almış bir ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"AP'nin kınama kararı Suriye gerçeğini ve Türkiye'nin oynadığı insani rolü gözardı ediyor. Türkiye’yi askeri operasyondan ötürü suçlamak tamamen deve kuşu gibi başını kuma gömmek anlamına geliyor. Unutulmamalı ki Türkiye en fazla sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan ülke. Türkiye’nin bunu bir silah olarak kullandığını söylemek de son derece haksız bir eleştiri. Son rakamlara göre Almanya 2018 yılında yaklaşık 1 milyon mülteci için 23 milyar avro harcadı.

Yani Türkiye’deki 4 milyon mülteciyi dikkate alırsak, bu harcama 90 milyar avroyu bulacaktı. Türkiye’nin bu kadar fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapması en başta AB’yi rahatlatıyor. Türkiye AB’nin güvenliği için bu kadar önemli bir işlevi yerine getirirken, Türkiye’yi suçlamak yerine, 'AB neden mülteciler için daha fazla çaba göstermedi? Neden daha fazla Suriyeliyi kabul edemedi? Suriye’de barışı sağlamak için neden etkili adım atamadı?' diye sormak daha doğru olur."