Yurt Özel - Batuhan Batan

2002 yılının Mart ayında çıkarılan yasa ile işsiz yurttaşlara güvence olması amacıyla kurulan İşsizlik Fonu, son yıllarda AKP'nin patronlara güvencesi haline geldi. Konuya ilişkin açıklama yapan Birleşik 
Kamu-İş Konfederasyonu da 'İşsizlik Fonu işveren koruma fonu olmasın' çağrısında bulundu.

Sendika tarafından Mehmet Balık imzasıyla yapılan açıklamada ''Ülkemizdeki ekonomik kriz yurttaşlar üzerinde artan bir hızla kendini hissettirmektedir. Ülkemizdeki daralma o kadar ağır ilerlemektedir ki işsizlik maaşı alan kişi sayısı sürekli artmaktadır.'' denilirken, paylaşılan istatistikler de gerçeği gözler önüne serdi.

İŞSİZLİK ARTIYOR

Yapılan açıklamada, ''Ülkemizde işsizlik maaşı alan kişi sayısı, Ocak ayında yüzde 13, son 6 ayda yüzde 53 artmıştır. Ağustos 2018’de 427 bin olan işsizlik maaşı alan işsiz sayısı Ocak'ta 654 bin kişiye yükselmiştir. İşsizlik maaşı alanların sayısı hızla artması ülkedeki ekonomik krizini derinliğini göstermesi açısından endişe vericidir'' denilirken, ''TÜİK’in en son verilerine göre 2018 yılının son çeyreğinde Türkiye’deki resmi işsiz sayısı işsiz 3 milyon 981’e kadar yükselmiştir. 2017 yılının aynı dönemine göre resmi işsiz sayısı 706 bin kişi artmıştır. Son bir yılda işsizlik oranı 2 puan artarken, işsiz vatandaş sayısından da yüzde 21,6 oranında artış yaşanmıştır'' ifadeleri kullanıldı. 

Açıklamanın devamında 2019'un ilk aylarında da işsizliğin hızla arttığı vurgulanırken, ''İş bulamayacağı için iş aramayan sadece bu nedenle resmi istatistiklerde işsiz sayılmayan, ancak iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olan gerçek işsizleri de dâhil ettiğimizde Türkiye’deki işsiz sayısı 6 milyon 240 bine, gerçek işsizlik oranı da yüzde 18,1’e kadar çıkmaktadır.'' ifadeleri yer aldı. 

'GENÇ İŞSİZLİK' VURGUSU

Sendika tarafından yapılan açıklamada genç işsizliğe de vurgu yapılırken, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'en az üç çocuk' söylemi eleştirildi:

''Ülkemizdeki büyük şehirlerde işsizlik büyümekte, daha da kötüsü genç nüfusun yüzde 24,3’ü ne eğitimde ne de istihdamda yer almaktadır. Genç nüfusun yüzde 24,3’ü atıl durumdadır. Türkiye, genç nüfus avantajını kullanamamaktadır. Gençliğini ne eğitmekte ne de istihdam ederek üretime katkı yapmasını sağlayabilmektedir. Üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyon 32 bin kişiye ulaşmıştır. Yani her 100 üniversite mezunundan 13,1’i iş aramaktadır. AKP liderinin,  her fırsatta 'en az üç çocuk en fazla 5 çocuk' demesinin ülkemizde karşılığı yoktur. AKP, genç nüfusla övünmekte ancak gençlere istihdam yaratacak iş imkânları yaratamamaktadır. Kadınların işsizlik sorununa da değinilen açıklamada, ''Ülkemizdeki kadın emeğinin ve çalışma şartlarının durumu da aynı şekilde kroniktir. Genç kadın işsizlik 
oranı yüzde 27,7, ne bir işte çalışan ne de eğitimde bulunan genç kadın oranı yüzde 32,8’dir. Ülkemizde genç kadınların yüzde 60’ı iş yaşamında değildir.'' denildi.

129 MİLYAR TL'LİK FON

Açıklamanın son bölümünde, son yıllarda büyük tartışmalara neden olan İşsizlik Fonu'da dair talepler dile getirilirken, 2019'da İşsizlik Sigorta Fonu'nun 129 milyar TL
büyüklüğe ulaştığı vurgulanarak şöyle denildi:

''Bu rakamın büyüklüğüne karşılık İşsizlik Fonundan aktarılan milyarlarca liranın nereye gittiği ve nasıl harcandığı gizlenmektedir. İşsizlik Sigortası Fonu adeta, işveren koruma fonuna dönüşmüştür.  Çalışanların alın teriyle kazandıkları ücretlerinden kesilen paralarla oluşan bu fon doğru yerlere gitmemektedir. Ülkemizdeki işsizlik rakamları, işsizlikle mücadele ve işsizliği azaltma teşviklerinin doğru yerlere gitmediğini ortaya koymaktadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; işçilerin alın teri üzerinden ve mutfaklarına gidecek gıdalardan kesilen işsizlik fonunun sermayeye ve patronu teşvik olarak değil, işsizlerin korunmasına ve gençlerin istihdamının artırılmasında kullanılmasını istiyoruz.''

İŞVERENLER LEHİNE KULLANILIYOR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından yapılan açıklama sonrası gazetemize değerlendirmede bulunan Mehmet Balık ise ''Bizim en önemli talebimiz memleketteki
işsizliğin kaldırılması'' derken, fonun AKP iktidarı tarafından işverenler lehine kullanıldığını söyledi. Mehmet Balık değerlendirmesine şöyle devam etti:

'Genç işsizlik aldı başını gidiyor. Üniversiteli işsizler bir umut beklerken, lise mezunu işsizler içinse zaten hiçbir şey yapılmıyor. Bizim en önemli talebimiz memleketteki işsizliğin kaldırılması ancak genç işsizler burada büyük önem arz ediyor.''