
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: İnsanca yaşamak istiyoruz
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 8 Aralık Pazar günü Bakırköy Pazar Alanı’nda düzenleyeceği miting öncesi İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.
"Yoksulluk… İşsizlik… Pahallılık… Enflasyon… Zamlar… Vergiler… Savaş… Bütçe… İnsanca yaşamak istiyoruz!" pankartının açıldığı açıklamaya, siyasi parti temsilcileri, sendika ve meslek örgütü temsilcileri katıldı. Gerekli başvuruların yapıldığı belirtilen toplantıda bütün emekçiler, 8 Aralık Pazar günü saat 13.00’te Bakırköy Halk Pazarı'ndaki gerçekleşecek mitinge davet edildi.
Açıklamayı, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip okudu. 2020 bütçesinin geçtiğimiz günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildiğini hatırlatan Saip, "Kamu çalışanlarının payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Asgari ücret görüşmeleri dün başladı. TÜİK verilerine göre asgari ücretin altında, asgari ücret düzeyinde veya asgari ücretin yüzde 15 üzerinde ücret alan emekçilerin sayısı toplam 10 milyon. Son iki yılda elektrik fiyatları yüzde 72,4, doğalgaz fiyatları yüzde 60,7 arttı. Çarşı, pazar el yakıyor. Nüfusun yüzde 1’lik kesimi ulusal servetin yüzde 54,4’ünü elinde tutuyor, gelir vergisinin ise yüzde 92’sini emekçiler ödüyor. Toplam vergi gelirlerinin yüzde 70’i de dolaylı vergilerden geliyor" dedi.
"HAYAT HER GEÇEN GÜN ZORLAŞIYOR"
Saip, toplu iş sözleşmesi için taleplerini ifade eden kamu emekçilerine, tazminatını isteyen maden işçilerine, emeklilik hakkını arayan EYT'lilere Ankara yollarının kapalı olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bir gecede çıkartılan KHK'lerle ihraç edilen kamu emekçileri, seçilmişlerin yerine atanan kayyumlar tarafından işlerine son verilen belediye çalışanları ve aileleri açlığa mahkum. Ücretine zam istemek, hak istemek, adalet istemek hainlik olarak görülüyor, en meşru talepler gözaltı ve tutuklamayla karşılık buluyor. Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor, çaresizlikten intihar ediyor."