KHK ile eksik kadroya DİSK’ten tepki: Eşitsizlik var

KHK ile eksik kadroya DİSK’ten tepki: Eşitsizlik var

Taşeron işçilere KHK ile kadro verilmesine tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Düzenleme sahibinden kaçırılarak, konuşulmadan sonuca bağlandı, Anayasa’ya aykırı bir şekilde kararlaştırıldı” dedi.

Süleyman Kılıç / YURT

Taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin düzenleme Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile karara bağlandı. Buna göre, taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçmesi 4 Aralık 2017 itibariyle çalıştırılmakta olanları kapsayacak. İşçiler, 10 gün içinde çalıştıkları idarenin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birime, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı başvurabilecek. Başvuranların şartları taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesinin ardından yazılı ve/veya sözlü ya da uygulamalı sınava alınacaklar. Kamu kurumlarında çalışan geçici personel, 90 gün içinde işe alınacak.

Taşerona KHK ile kadro verilmesine Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, tepki gösterdi.

“BUGÜNE KADAR YAYIMLANAN KHK’LER İPTAL EDİLSİN”

Düzenlemenin “sahibinden kaçırılarak” hiç konuşulmadan sonuca bağlandığının altını çizen Beko şunları söyledi:

"Hiç olmazsa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grubu bulunan siyasi partilerin görüş ve önerileriyle tartışılması gerekirken Anayasa’ya aykırı bir şekilde kararlaştırıldı. Şimdi 90 günde taşerona kadro verileceği ifade ediliyor. Bizim anladığımız kadarıyla tüm kamu işçilerine kadro verilmeyecek. Belediye çalışanları bundan ayrı tutularak belediyenin taşeronu olarak kalacak. KHK ile taşeron düzenlemesinin nedeni tartışılmasının yapılmamasıdır"

DİSK olarak bugüne kadar yayımlanan tüm KHK’lerin iptalini istediklerini vurgulayan Beko, kimi işçilere kadro verilirken kimilerine de kadro verilmemesini “eşitsizlik” olarak değerlendirdi. “Fakatsız”, “amasız”, “şartsız”, kadro taleplerinin güncel olduğunu dile getiren Beko, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; 

DİSK olarak, öncelikle buradan işçi kardeşlerimize, taşeron şirketlerde ömrünü tüketen, emeği yok sayılan, haklı talepleri görmezden gelinen işçi kardeşlerimize seslenmek istiyoruz: İnsanın ihale ile çalıştırılmasının, milyonlarca işçinin emeğinin ve alın terinin taşeron şirketler tarafından çalınmasının en temel insan hakkı ihlali olduğunu her beraber görünür hale getirdik. Taşeron işçilerin kadro talebini tüm siyasi partilerin ve toplumun gündemine taşımayı hep birlikte başardık. Bugün de aynı kararlılık ve haklılıkla, yüksek sesle belirtmek istiyoruz: Taşeron işçilerin kadro hakkını AKP iktidarının keyfiyetine ve hukuksuzluğuna teslim etmeyeceğiz. Başta belediyelerde çalışan taşeron işçiler olmak üzere, yüzbinlerce işçinin kadro haklarının gasp edilmesine, bu konuda da partizanlık yapılarak ayrımcılık ve hak kaybı yaşanmasına izin vermeyeceğiz. 

Taşeron işçilerin sahipsiz olmadıklarını ve sahipsiz bırakılmayacaklarını buradan ilan ediyoruz. Taşeron işçilerin tamamı analarının ak sütü kadar hakları olan kadrou alana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kadro hakkı, kazanılmış bütün haklarla birlikte ve diğer işçilerle eşit biçimde sağlanıncaya kadar fiili ve hukuki olarak mücadelemizi sürdüreceğiz.

Yıllardır kadro bekleyen 850 binden fazla taşeron işçiyi ve aileleriyle birlikte 4 milyon kişiyi ilgilendiren taşeron işçilere kadro konusu, 24 Aralık 2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 696 sayılı torba Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendi. Anayasa'ya, hukukun temel ilkelerine ve sosyal diyalog anlayışına aykırı olarak hazırlanan KHK, taşeron işçilerin kadro sonununu çözmeyecektir. Bu kararname yeni sorunlar, eşitsizlikler, adaletsizlikler ve haksızlıklar yaratacak niteliktedir.