Koç Holding'den yapılan izaha göre, Çakıroğlu, Davos Zirvesi dahilinde Endüstri 4.0 uygulamalarıyla dünyaya liderlik eden şirketlerin yöneticilerini buluşturan "Neden Milyonlarca İnsan Dördüncü Endüstri Devrimi'nden Yoksun Kalabilir?" başlıklı oturumda bir konuşma yaptı.

Çakıroğlu konuşmasında, dijital teknolojilerdeki hızlı değişimin yıkıcı tesirlerinin yalnızca uyum değil tam manasıyla bir dönüşümü koşul koştuğunu dile getirdi.

Mevcut muvaffakiyet yöntemlerinin gelecekteki başarıyı garanti etmediğine vurgu yapan Çakıroğlu, "4 sene önce topluluğumuz bünyesinde başlattığımız Dijital Dönüşüm Programı'yla tüm şirketlerimizde yenilikçi, iş birliğine açık, müşteriyi merkeze alan ve daha çevik yeni bir kültür oluşturma hedefiyle yola çıktık. Veriye dayalı karar verme disiplinini kültürümüzün vazgeçilmez unsuru haline getirdik. Dijital dönüşümü, topluluk gündemimizin ilk sırasına taşıdık. Bugün Koç Topluluğu'ndaki her bir çalışma arkadaşım kültürel dönüşüme yönelik çabalarının, finansal amaçlar kadar değerli olduğunu biliyor." ifadelerini kullandı.

Çakıroğlu, WEF'in Endüstri 4.0 çalışmalarında küresel en iyi örnekleri listelediği Global Lighthouse Network'üne geçen yıl Ford Otosan'ın Kocaeli fabrikası ve Romanya'nın Ulmi şehrindeki Arçelik çamaşır makinesi fabrikasının dahil olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Topluluğumuzdaki kültürel dönüşüm çabalarımızın böyle global başarılarla taçlanması bizleri gururlandırıyor ve sorumluluğumuzu artırıyor. Bu sene yine kaleme alınan Davos Manifestosu'nda da dikkat çekildiği gibi artık şirketler tüm hissedarlarını kapsayacak şekilde global emellere odaklanmak zorundalar. Dünyanın geleceğine pozitif katkı yapmak için üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmek dışında bir seçeneğimiz yok. Manifesto, tüm hissedarlarla birlikte sürdürülebilir değer yaratmanın şirketlerin öncelikli emeli olması gerektiğini vurguluyor. Çalışanlar, müşteriler ve tedarikçilerden başlayarak tüm hissedarları şirketlerin uzun vadeli taktiklerine yönelik ortak inanç çevreninde bir araya getirmenin ehemmiyetine dikkati çekiyor. Elbette kat edilecek çok yol, gerçekleştirilecek çok evre var ancak geldiğimiz nokta doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor. Kararlılığımızı pekiştiriyor ve topluluğumuzun geleceğine konusunda ortak hedeflerimizi güçlendiriyor."

"Şirketlerimizde değişimin katalizörü olmaya çalıştık"

Levent Çakıroğlu, Koç Topluluğu'nda dijital dönüşüm sürecinin 3 ehemmiyetli bileşen üzerine kurgulandığına değinerek, ilk olarak şirket odaklı hedefleri belirlediklerini ifade etti.

Tek tip dijital çözümlerden ziyade, her bir şirketin uzun vadeli iş hedeflerine paralel kendi dönüşüm yol haritasını ve uygulama projelerini oluşturduğunu aktaran Çakıroğlu, bu kapsamda 4 yılda 640 projeyi devreye aldıklarını bildirdi.

Çakıroğlu, Endüstri 4.0'ın ana temaları olan yapay zeka ve data analitiği çerçevesinde topluluk bünyesinde yarattıkları iş birliği ortamının ise dönüşüm sürecinin diğer bir bileşeni olduğunu belirten Çakıroğlu, "Dijital pazarlamadan müşteri tecrübenine, dijital tedarik zinciri operasyonlarından çalışanlarımızla dijital ortamda iletişime kadar pek çok farklı konuda çalışma grupları oluşturduk." ifadesini kullandı.

Üçüncü bileşenlerinin, gerek şirketler arasında, gerek kendi içlerinde iletişim, iş birliği ve sinerjiyi kuvvetlendiren kültürel çalışmalar olduğunu anlatan Çakıroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Dijital dönüşüm programımızla şirketlerimize bir vizyon çizmekle kanaat etmedik, bu arada onlar için değişimin katalizörü olmaya da çalıştık. Dijital yetkinliklerimizi doruğa taşıdığımız üretim tesislerimiz olan Ford Otosan'ın Kocaeli ve Arçelik'in Romanya’nın Ulmi şehrindeki çamaşır makinesi fabrikası Endüstri 4.0 çalışmalarında iyi örnekleri belirleyen Küresel Lighthouse Network'üne geçtiğimiz sene kabul edilerek topluluğumuza ve ülkemize büyük gurur yaşattı. Hiç kuşku yok ki dijital dönüşümün kalbinde insan bulunuyor. Sayısı 100 bine yaklaşan çalışma arkadaşımız, 8 bini aşkın bayimiz ve tedarikçilerimizle, topluluk olarak çok geniş bir ekosisteme tesir ediyoruz. Her düzeydeki çalışma arkadaşlarımıza yatırım yapıyor, veriye dayalı karar verme disiplinini kültürümüzün vazgeçilmez unsuru haline getiriyoruz. Öncülük gelişim programlarını da eğitim taktiğimizde önceliklendiriyoruz."