24 bin oy farkını beğenmeyen gurur abidelerine, İstanbul halkı, “Buyur 800 bin fark!” dedi.

Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu ezdi geçti.

Kendisini kutluyoruz ama bir eksiği kaldı: Teşekkür etmesi gereken bazı isimleri unuttu. Bu büyük zaferinde kendisine dolaylı yoldan destek veren şu isimlere de mutlaka teşekkür etmeliydi.

*Tayyip Erdoğan: 31 Mart seçiminin sonuçlarını kabul etmeyen ve YSK’daki malum 7’liye sadece büyükşehir belediye seçimini iptal ettirten… Ekrem İmamoğlu’nu, “Ona başkanlık yaptırtmayız, seçimden sonra mahkemeye verdireceğiz!” diyerek tehdit eden… Belediyeleri, partisinin ve tarikatların para makinesine çevirten… Yeni hiçbir proje getiremeyip “İstanbul’a şunu yaptık, bunu yaptık!” demekle yetinen… Millet açlıktan intihar ederken durmadan saray yaptırıp bununla övünen… Nefret diliyle halkı bıktıran…

*Süleyman Soylu: Ekrem İmamoğlu’nun peşine adam taktıran… Tayyip Erdoğan’ın dilini taklit ederek muhalefete hakaretler yağdıran… Ordu Valisi’ni kullanarak İmamoğlu’na kumpas kurduran…

*Ordu Valisi Seddar Yavuz: “Atatürk’ü çok abartmaya gerek yok, o kadar abartmayın, bu ülkede 10 senede bir Atatürk kadar biri çıkar. Cumhuriyet döneminin yanında; Osmanlı’yı unutturmayın, Osmanlı’yı öne çıkartın…” diyerek tarikatçıların ağzıyla konuşan… Yöneticisi olduğu devleti kuran lideri değersizleştirmeye kalkışan… Devletin valisi gibi değil parti militanı gibi davranan… Ekrem İmamoğlu’na Ordu havaalanında VIP tuzak kuran ve İstanbul halkını kızdıran…

*AKP’li Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu:Trabzon halkına ve Ekrem İmamoğlu’na Pontus imasında bulunan ve Karadenizlileri çileden çıkaran…

*Abdullah Öcalan:Seçime iki gün kala HDP seçmenine “Tarafsız olun!” diye mektup gönderen… Böylece İmamoğlu’na karşı olduğunu ortaya koyan…

SEÇİM DEĞİL REFERANDUM
23 Haziran seçiminin adını doğru koyalım: Bu iş, bir seçimden öteydi, bir referandum idi…

Yarış Ekrem İmamoğlu ileTayyip Erdoğan arasında oldu.

Ve Erdoğan açık bir farkla seçimi yitirdi.

Böylece de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen bu tek adam diktasına dayalı yönetim biçimi tartışmalı hale geldi.

Kimse bu gerçeği gizleyemez… Seçimi yitiren bizzat Tayyip Erdoğan’dır ve onun bu antidemokratik sistemidir.

Onun bu yenilgisini gizlemek için parti içinde suçlu aramasına gerek yok. Bu hezimet yüzünden AKP’den atılacak birisi varsa, onun kim olduğu gün gibi bellidir.

İYİ PARTİ’NİN KATKISI
Bu seçimin galiplerinden birisi CHP ise ikincisi de İyi Parti’dir. İYİ Parti lideri Meral Akşener, seçim sürecinde var gücüyle çalıştı. İki partinin İstanbul il örgütleri de uyumlu katkıda bulundular.

Alınan sonuçlar aslında İYİ Parti’nin de önünü açtı. MHP’nin tutarsızlığını gören milliyetçilerin artık İyi Parti’ye daha fazla yöneleceklerini tahmin ediyorum.

Yine İYİ Parti eski merkez sağ partilerinin boşluğunu dolduracağını da gösterdi. Bu yüzden AKP’ye oy veren o kesimden seçmenlerin artık İyi Parti’ye daha kuvvetli bir seçenek olarak bakacakları kesindir.

Yeter ki parti, kendisini yenileyerek ve genişleterek çalışmalarını kararlı biçimde sürdürsün.

***

HDP BİR ŞEYİ ANLAMALI…
Bu seçimin kazananlarından bir diğeri de HDP oldu. İki yıl öncesine kadar toplumda kabul görmeyen bu parti şimdi daha geniş bir kesimin dikkatini çekmeye başladı.

Nasıl oldu bu?

HDP; silahlı mücadele yerine demokratik mücadeleyi birinci sıraya koydu. Muhalefete dolaylı yoldan destek verdi. Bu tutumuyla da Türkiye’de siyasetin değişmesine katkı yaptı. AKP-MHP ittifakının büyük şehirlerde bozguna uğratılmasında HDP’nin bu siyasi tavrı da etkili oldu.

HDP yönetimi, Türkiye’de etkili olmak için siyasi mücadelenin demokratik temellerde yürütülmesi gerektiği gerçeğini görmelidir. Silahlı mücadeleye dayanan Kürdistan projesi artık çöpe gitmiştir. Demokratik yollardan siyaset HDP’yi daha yukarılara taşıyabilir.

***

TRABZONSPOR NEDEN GEÇ TEBRİK ETTİ?
AKP’lilerin “Trabzonlu-Pontuslu” diye hakaret ettiği Ekrem Bey seçimi kazandı ama Trabzonspor yönetiminden tıs çıkmadı. Ertesi gün, yine yok. Daha ertesi gün sosyal medyadan küçücük bir tebrik…

Neden bu gecikme?

Trabzonspor’u, AKP teslim almış durumda… Tayyip Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecek bir şey yapmamak için çırpınıp duruyorlar. Kendilerine Pontus göndermesi yapan AKP’lilere de tek söz edemediler.

Yazık, 1967 yılında okumaya başladığım o yılların devrimci Trabzon’u ne hale gelmiş…

Umuyorum ki Trabzon’daki devrimci ruh, bu şehri Tayyip Erdoğan şehri olmaktan çıkartıp Atatürk şehri yapacaktır.