AKP Lideri Erdoğan,  "İstanbul'u Konstantinapol olarak görmek isteyenler var. Böyle görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var" diyerek CHP'yi ve adayı Ekrem İmamoğlu’nu kötülemeye kalkışmış. Konstantinapol, Konstantin’in kurduğu şehir demek… Osmanlıcı Erdoğan bilsin ki Osmanlılar da buraya yüzlerce sene aynı anlama gelen Konstantiniyye dediler. 

Hatırlatalım ki Konstantin ordularının Türk ordusunu yenmesini isteyen de Erdoğan’ın hocası Fesli Kadir…

1929 yılına kadar İstanbul, Konstantinapol olarak bilindi. Halk ise İstanbul’u daha çok İslambol olarak söylemekteydi. Gel gör ki bu söyleyişi Osmanlı yönetici tabakası pek kullanmıyor; sıradan buluyordu. Onlar daha çok “Der-Saadet, Dar-ül Hilafe, Asitane, Payitaht, Makarr-ı Saltanat ” gibi uydurma sıfatları kullanmaktaydılar. AKP’lilerin büyük padişah diye piyasaya sürdükleri 2. Abdülhamit zamanında da İstanbul, resmen Konstantinapol’dü. Özellikle de ülkedeki Rumlar, Ermeniler, Yahudiler ve bütün Avrupa ile Rusya böyle diyorlardı. 

Osmanlı padişahlarına yollanan mektuplar ve verilen dilekçelerde İstanbul’dan Konstantinapolis diye söz ediliyordu.

İŞTE SİZE CEVAP

İşte bu rezalete Mustafa Kemal Atatürk son verdi. Bu gerçeği, 23 Haziran 2013’te o zaman yazdığım Güneş Gazetesi’nde açıklamıştım.

Kaynağım da Charles H. Sherrill. Bu kişi, sıradan birisi değil;  1932-33'te ABD'nin Ankara Büyükelçisi idi. Gazi Mustafa Kemal'i ve yeni cumhuriyeti anlattığı eserinin giriş başlığı çok çarpıcıdır: "Costantinople Değil İstanbul"

Büyükelçi Sherrill burada İstanbul'u anlatırken diyor ki: "Biz yabancılar, bu eski şehir için Costantinople adını kullanmaya o kadar dilimizi alıştırmışız ki şimdi "İstanbul" demekte hayli güçlük çekeriz. Ama 1929 yılının ocak ayından beri bu şehrin resmi adı artık İstanbul'dur ve Costantinople yazılarak gönderilecek mektupların Türk posta idarecileri tarafından geri gönderilmesi ihtimali her zaman vardır.

3 Ocak 1929'da Türkiye'nin posta  telgraf ve telefon genel müdürü, merkezi İsviçre'nin Bern şahrinde bulunan  Uluslararası Posta, Telgraf ve Telefon Teşkilatı'na bir mektup yazarak bundan sonra Constantinople yerine İstanbul adının kullanılması gerektiğini resmen bildirmiştir."

(Bakınız: Bir Elçiden GAZİ MUSTAFA KEMAL, Tercüman Yay. sayfa 24.)

AKP Genel Başkanı Erdoğan iyi bilsin ki, Konstantinapol’ü İstanbul yapanlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile yol arkadaşı ve başbakanı olan İsmet İnönü’dür. Yani, İstanbul ismi CHP’ye aittir. 

AKP’yi doğuran şeriatçı-hilafetci akım ise İstanbul’u hep Konstantin Şehri olarak andı… Bugün bile ellerinden gelse aynısını yapacaklar… 2008 yılında Dersim yaygarasını kopartan da dönemin başbakanı Erdoğan değil miydi? 

İMAM GÖRÜNTÜLÜ PAPAZ

Ne yazıktır ki Cumhuriyet rejimine karşı 1923’ten beri “Papazlar ve Yobazlar” işbirliği halinde çalışıyorlar. Örnek mi istiyorsunuz? İşte size bu ülkede imam olarak çalışan ama özünde Konstantin ruhunu taşıyan birisi… Gaziantep Şahinbey İlçesi’ndeki  İyinacar Camii imamı bayram namazında cemaate demiş ki:

"Kurtuluş mücadelesinde bizi kandırdılar. '1.İnönü'de şöyle zafer kazandılar, 2.İnönü'de şöyle zafer kazandılar, Sakarya'da şöyle zafer kazandılar. Şöyle kahramanlık yapılmış, böyle kahramanlık yapılmış. Yunanlıları denize döktüler...' Nerede döktüler? Hepsi yalan, keşke o gün savaşı kaybetseydik, belki Osmanlı'yı daha sonra yeniden kurabilirdik " 

Kimden aldı bu akılı, imam görüntülü İslam ve Türklük düşmanı adam?

-AKP’lilerin hocası, İngiliz ajanı gibi çalışan BOP’çu Fesli Kadir’den…

O ki yıkılıp gitti, şu an kabrinde azap çekiyor ama ektiği tohumlar topraklarımızın üstünde işte böyle zehirli meyveler veriyor.

İMAMLAR NEDEN KINAMADILAR?

Bu sözde imamın sözlerine tepki göstermesi gereken ilk topluluk, imamlar olmalıydılar. Ama ne acıdır ki sessiz kaldılar. 

İmam kardeşlerim! Var mi Müslümanlıkta Haçlı ordusunun Müslüman Türk ordusunu yenmesini istemek?

Olmasını hiç istemem ama, Yunanistan’la Ege Denizi yüzünden bir savaşa girsek bizim imamlar Yunan ordusu galip gelsin diye mi dua edecek?

PAŞALAR

İktidar destekçisi, iftiracı ve küfürcü Akit gazetesi Haber Müdürü Murat Alan, Akit TV’de demişki:

“O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz hepsi Erdoğan'ın arkasında saf tutuyor. Oynaya oynaya eşşek gibi saf tutacaklar. Bu ülkede demokrasi varsa bunu AK Parti iktidarı oturttu”

Paşalar adına gerçekten üzüldüm. Bir taraftan Türk ordusu Ege’de, Doğu Akdeniz’de Suriye ve Irak’ta mücadele yürütüyor, bir taraftan işte böyle “Yunan galip gelseydi!” diyen Pontusçularla boğuşuyor. Pontus’un merkezi AKP’lilerin dediği gibi Trabzon değil, işte böyle adamların yaşadığı İstanbul’dur… Pontus;  Türk ve Atatürk düşmanlığının ve cumhuriyet yıkıcılığının yeşerdiği iklimdir. Orası Tokat olabilir, Erzurum olabilir, Rize olabilir. Yani, sorun belli bir coğrafya değil bir zihniyet sorunudur. Kim ki İstiklal Harbi sürerken “Yunan ordusu padişahımızın ordusudur!” demiş ise, anası babası Türk olsa bile o Pontusludur.

Bu millet, bu “eşşeklik”in hesabını er geç sorumlularından soracaktır. İlk hesaplaşma da 23 Haziran’da yapılacaktır.