Eshab-ı kehf

Burası "Anadolu"dur. Burada, şairin dediği gibi, "Havva Ana, dünkü çocuk sayılır". Efsaneler burada doğar, burada yaşar.

İlkokul öğrencisiydim. Nereden duyduysam bir şey anlamadım; Geldim babama sordum: "Baba Eshab-ı Keyf ne demek?" dedim. Babam güldü, "Eshab Arapça'da sahip kelimesinin çoğuludur" dedi. Keyf de bir şeylerden zevk almak anlamına gelir. Yani "eshab-ı keyf" "eğlence düşkünleri anlamına gelir ama anladığım kadarı ile sen bana "eshab-kehf"i soruyorsun" dedi, anlattı.

Çağlar öncesi, Anadolu'da çok tanrılı dinlere inanan yöneticiler egemenken, tek tanrıya inananlara eziyetler ediliyormuş. Bu eziyetlerden yılan yedi genç, köpekleri "kıtmir" ile birlikte, Tarsus yakınlarında bir mağaraya sığınmışlar, Arapça'da mağaraya "kehf" denir. Burada uyuya kalmışlar. Bu nedenle bunlara "eshab- ı kehf", yani "mağara sakinleri" denir. Daha yaygın isimleri ise "yedi uyuyanlardır". Bu gençler o mağarada tam 300 yıl uyumuşlar." Gözlerim fal taşı gibi oldu. "300 yıl uyumak nasıl olur yaa?” diye düşündüm. Babam devam etti: "Gençler uyanınca çok acıktıklarını fark etmişler. Aralarından birini dışarıya ekmek almaya göndermişler. Delikanlı fırıncıya ekmek almak için elindeki parayı uzatmış ama fırıncı 300 yıl önceki parayı tanıyamamış. Çevredeki esnafla birlikte delikanlıyı sorgulamışlar. Sonra hep birlikte o mağaraya gitmişler. Bir de ne görsünler; mağarada o delikanlılar ve köpekleri yok ama içinde yedi tane yavrunun olduğu bir kuş yuvası var.

Bu mitolojik hikaye, Anadolu'nun yüzlerce efsanesinden biridir. "Yedi uyuyanlar" ın hikayesi. Yüzlerce yıldır anlatılıp duruyor. Kutsal kitaplarda okunuyor

Şimdi, 2019 yılının Mayıs ayında, "7 uyuyanlar" efsanesine bir de "7 uyutanlar" hikayesi eklendi.

Efendim, memleketin birinde yönetici seçimleri varmış. Büyük bir kentte seçimler sonucu genç bir adam yönetici olarak seçilmiş. Ancak ülkedeki iktidar sahipleri, kendilerinden olmayan bu genç adamın seçilmesine çok bozulmuşlar ve itirazda bulunmuşlar. Ancak itiraz için ne kadar düşünseler, ne kadar araştırsalar da geçerli bir mazeret bulamamışlar. Biri "Bu seçimlerde hiç bir şey olmamışsa bile bir şeyler oldu" diye, akla ziyan bir gerekçe bulmuş. Başka biri "İnsanların soyadına bakıp sandık başında yüzüne bakıp iktidar yanlısı olduğunu anladıkları kişilere oy pusulası vermediler ya da öncesinde listeden sildiler" falan demişler. Halk bu mazeretlere gülüp eğlenirken, "baş yönetici", seçimleri gerçekleştiren kurula emrini vermiş. "Bu seçimler iptal oluna!"

Kurul toplanmış. Oraya yedekten sokulan "7 uyutan" hiç konuşmamışlar. Kafaları yerde ciddi hakimlerin görüşlerini dinlemiş, sonra ellerini kaldırıp "Baş yöneticinin" emrini yerine getirmiş, seçimleri iptal etmişler.

Burası Anadolu'dur. Burada hiç bir şey unutulmaz. Dilden dile dolaşır.

Nasıl "yedi uyuyanlar" unutulmamışsa, "yedi uyutanlar" da asla unutulmayacaktır.

Torunlarının torunları dedelerinin hikayesini, tıpkı kendileri gibi, kafaları yerde, susarak dinleyeceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar