CHP'li Başak: Bir tek dostun gülü yaralar beni

CHP'li Başak: Bir tek dostun gülü yaralar beni

CHP İzmir siyasetinin önemli isimlerinden Mehmet Şakir Başak, kaleme aldığı yazıda Türkiye siyaseti ekseninde İzmir değerlendirmesi yaparken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İl Başkanı Deniz Yücel ve il örgütüne teşekkür ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi.

CHP Kurultay Delegesi Mehmet Şakir Başak, Pir Sultan'ın şiirinden alıntı yaptığı "Şu ellerin taşı hiç bana değmez, bir tek dostun gülü yaralar beni" başlıklı sözleriyle kaleme aldığı yazıda parti içi çekişmelere de sitem ederek "İzmir duruşuna" dikkat çekti.


İşte Mehmet Şakir Başak'ın o yazısı:

* ŞU ELLERİN TAŞI HİÇ BANA DEĞMEZ, BİR TEK DOSTUN GÜLÜ YARALAR BENİ!

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal tükenmişliğin verdiği psikolojiden yararlanarak bize ve değerlerimize saldıran ceberut iktidara karşı dayanışmanın ve yoldaşlığın en güzel örneklerini sergilememiz gereken bir dönemdeyiz. 

Şimdi, her zamankinden fazla, partimizin köklerinden aldığı anlayışla hiçbir bireysel hesap gütmeden dayanışmayı, birlik ve beraberliği ortaya koymak için duruş sergilememiz gereken günlerdeyiz. Birbirimize daha sıkı kenetlenmeliyiz. Biliyor ve inanıyorum ki, Genel Başkanımızın yedi rengi bir araya getiren birlik, bütünlük ve dayanışma anlayışıyla üzerimize oynanan tüm oyunları bozacağız.

Bu vesileyle, Genel Başkanımızın dayanışma, birlik ve beraberlik anlayışının fitilini ateşledikleri, iktidarın algı oyunlarına, hukuksuzluğuna ve baskılarına pabuç bırakmadıkları için parti örgütümüzü İzmir’de temsil eden İl Başkanımız Sayın Deniz Yücel’i ve tüm İzmir örgütünü kutluyorum. 

Genel başkanımızı ve parti örgütümüzü İzmir’de tüm nitelikleriyle en iyi şekilde temsil ettiklerine inanıyorum.


“İzmir Duruşu” göstererek gericilere, yobazlara, faşistlere, ülkemizi ve değerlerimizi bölüp parçalayıp yok etmeye çalışanlara karşı cesaretle ve kararlılıkla üzerlerine giderek, onlara korku saldığı için Sayın Yücel nezdinde tüm İzmir örgütüne teşekkür ediyorum.

Genel Başkanımızı iktidar eliyle eleştirenlere “Demokrasiyi, otokrasi için araç olarak gören bir siyasi parti, CHP'yi ve Genel Başkanını eleştiremez.” diyerek partimizin hakkını savunan, Karabağlar’da üniversite yapmak için mücadele eden belediyemize karşı, arazilere çöküp AVM, gökdelen, rezidans projeleri yaparak peşkeş çekmek isteyenlere “İzmir Duruşu” kontrasıyla lugatımıza yeni bir terim ekleyen, “Daha fazla özgürlük, demokrasi ve adalet istemek suç değil. ağaca sahip çıkmak, kardeşçe ve milletçe direnmek suç değil” diyerek yıllarca mücadele verenlerin zafer; Gezi'ye “teröristlerin eylemi” diyenlerin utanç günüdür bugün” diyerek Gezi direnişine sahip çıkan, Gezi direnişi mağdurlarının iktidarın hukuksuzluğuna karşı “Adaletiniz Batsın!” diyerek yanında duran, “Kanal İstanbul bir rant projesidir” diyerek, ihanet projesine geçit vermemek için kitlesel eylem başlatan, örgütüyle birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığına itiraz dilekçelerini verirken yüksek sesle “Kanal İstanbul artık bir Türkiye meselesidir” mesajını veren, Hayvan sever ve doğa severlere bile terörist yaftalamasını yapıştıranların yakasına yapışan, Şehitlerimiz üzerinden siyaset yaparak prim elde etmeye çalışan iktidara ateş püsküren, Salgın günlerinden bu yana İzmir Büyükşehir Belediyemizle canla başla ve büyük bir azimle birlikte çalışarak yaptığı dayanışma çağrıları ve kampanyalarıyla binlerce vatandaşımıza cansuyu olan, Ağzından saldırganlık saçarak İzmir’e dil uzatanlara “İzmir bizim kırmızı çizgimizdir” diyen ve soluğu adliyede alarak İzmirlinin hakkını savunan, İktidarın her gün beyin yakan pervasız açıklamalarına asla yılmadan adaleti, demokrasiyi, barışı ve özgürlükleri savunarak açıklamalar yapan, her verdiği cevapta taşı gediğine koyan, Adana’da partimizi terör odaklarıyla eş tutmaya çalışan zorbalara karşı kendini müdafaa etmeye çalışan gençlik kolları başkanımızın hakkını savunan, Mübarek Ramazan ayında camilerin sistemine giren provokatörlere karşı hukuki süreci adım adım izleyen, Müftülüğe sorduğu soru yüzünden sorgusuz sualsiz hapse atılan partili bir kardeşimizin hukukunu adliye koridorlarında koruyan, Şimdi de troll edebiyatıyla algı oyunları besleyenlerin karşısına dimdik çıkarak asıl konuşulması ve sorulması gerekenleri saklayanları sorgulayan, Her türlü yasağa ve baskıya rağmen ülkemizin değerlerini savunarak milli bayramlarımızı yerinde ve gününde kutlayan, İlçe başkanlarıyla, milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla uyum ve ortak akıl içinde çalışan,Açlığı, yoksulluğu, işsizliği örtbas etmeye çalışarak partimiz üzerine oyunlarıyla akıllarınca iktidarlarını korumaya çalışan saray soytarılarına en güzel cevabı veren, İl Başkanımız Sayın Deniz Yücel’i, çalışma arkadaşlarını ve tüm İzmir örgütünü bir kez daha kutluyorum. 

Nefes almakta güçlük çektiğimiz bu günlerde hiçbir bireysel hesap peşinde koşmadan İzmir gibi ‘aydın’, İzmirli gibi ‘efe’ duruşuyla bize rahat bir nefes aldırdıkları için…

Bizlerin de birlik, beraberlik ve dayanışma duygularıyla, adaleti, özgürlüğü, barışı, huzuru yeniden tesis etmek ve temel değerlerimizi korumak için daha sıkı birbirimize kenetlenmek ve Genel Başkanımızın İzmir’deki temsilcisi olan Sayın Yücel ve İzmir örgütüne daha fazla omuz vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi’nin cefakar, vefakar örgütü!

Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler
Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Dost Beni Beni

Dar Günümde Dostum Düşmanım Beli Oldu
Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu
Ecel Fermanı Boynuma Takıldı
Gerek Vura Gerek Asalar Beni Beni
Can Beni Beni Dost Beni Beni

Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
Haktan Emir Olmasa Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Dost Beni Beni.

* Başlık ve Şiir: Pir Sultan Abdal