Genç kızın boğazına bıçak dayayarak mezarlığa götürüp, cinsel istismarda bulundu

Genç kızın boğazına bıçak dayayarak mezarlığa götürüp, cinsel istismarda bulundu

Diyarbakır’da aynı okulda okuduğu Ş.Y. (15) adlı kızı boğazına bıçak dayayarak, mezarlığa götürüp, boş mezarda cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Aziz Özel (20), yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İddiaya göre olay şöyle gelişti; lise öğrencisi Aziz Özel, aynı okulda okuyan Ş.Y.’ye arkadaşlık teklif etti. Teklifi reddeden Ş.Y., 24 Ocak 2012 günü eve gitmek isterken, sanık tarafından boğazına bıçak dayanarak mezarlığa götürüldü. Boş mezarın yanında durarak mağdura mezara girmesini söyleyen sanık, mağdurun ’önce sen’ demesi üzerine mezar için açılan çukura girdi. Bunu fırsat bilen mağdur yardım isteyip, kaçmaya başlarken, mezardan çıkan sanık, Ş.Y.’yi yakalayıp, yere yatırdı ve cinsel istismarda  bulundu. Boğazına bıçak dayadığı mağduru yeniden mezarlığa götürmek isteyen sanık, gelen bir kişiyi görünce kaçarak izini kaybettirdi. Mağdur ise olay yerinden geçen bir araçla polis merkezine gitti. Götürüldüğü hastanede, durumu tespit edilen mağdur, sabıkalılar albümünden şüpheli Aziz Özel’i teşhis etti.

’MAĞDURU TANIMIYORUM’

Mağdurun fotoğraf teşhisi üzerine kimliği tespit edilen şüpheli Aziz Özel hakkında, ’çocuğun basit cinsel istismarı’ ve ’cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 33 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Remzi Atalay müdahil olurken, sanık Aziz Özel’in yakalanamaması nedeniyle dava 5 yıl sürdü. 25 Nisan 2017 tarihinde yakalanarak, tutuklanan ve 2 ay sonra tahliye edilen sanık savunmasında mağduru tanımadığını söyleyerek, suçlamaları reddetti.

15 YIL HAPİS

Kararını açıklayan Mahkeme, sanık Aziz Özel’i önce ’çocuğun cinsel istismarı’ ve ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 2 kez ceza artırımı yaparak,18 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alan mahkeme, iyi hal indirimi yapıp cezayı 15 yıla indirdi.

MAĞDUR İFADE DEĞİŞTİRDİ

Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, mağdurun ilk ifadesinin aksine, mahkemede sanığın eyleminin cinsel amaçlı olmadığını söylediğini kaydetti. Ş.Y.’nin canlı teşhis işleminde sanığı teşhis edemediği belirtilen kararda, olaydan hemen sonra düzenlenen tutanakta, mağdurun ağlayarak ve panik halinde polis merkezine geldiği, göğüs kısmında yeni yara izi olduğu, iki ayağının çamurlu olduğu, sol diz kısmında kan izinin bulunduğu, pantolonunun yırtık ve iki dizinin çamurlu olduğu ifade edildi. Mağdurun polis ifadesinde olayı samimiyetle ve ayrıntılarıyla anlattığını ve sanığı fotoğraftan tespit ettiğini belirten mahkeme, Ş.Y.’nin mahkemede ise sanığın hareketlerinin, cinsel amaçlı olmadığını söylediğini kaydetti.

’MAĞDUR, YÜKLENECEK OLUMSUZ İNTİBADAN KURTULMA ÇABASINDA’

Cinsel istismar mağdurlarının ifade değiştirmesine ilişkin çarpıcı açıklamaların yer aldığı gerekçeli kararda, mağdurun mahkemedeki canlı teşhiste sanığı teşhis edemediği ifade edildi. Olayın üstünden 5 yıldan fazla süre geçtiği ve bu sürede kişilerin vücut yapılarının ve görüntülerinin değişebileceği vurgulanan kararda, "Çok kere görüldüğü üzere, ailelerin araya girip, her iki tarafı suçun sonuçlarından kurtarma çabası ve mağdurun cinsel istismara maruz kalması nedeniyle toplumsal olarak kadına yüklenmesi muhtemel olumsuz intibadan kurtulma çabasından dolayı, sanığın davranışının istismara yönelik olmadığını söylemesi ve teşhis edememesi anlaşılabilir bir durumdur. Ancak, beyanların zaman içinde değişmesine neden olan şahsi ve toplumsal dinamikler değerlendirmeden uzak tutulamaz.Mağdurun ilk ifadesi, sanığı teşhisi, olaydan hemen sonra tutulan ve maddi bulgularla desteklenen tutanak dikkate alınarak olayın çözümlemesi yapılmıştır. Sanığın mağdurla arkadaşlık kurmak istemesi, reddedildiğinde tehdit etmesi ve bu fiilleri ısrarla devam ettirmesi dikkate alındığında, eylemlerinin başka bir amacı olduğunu düşünmek mümkün değildir. Sanığın kastının doğrudan cinsel istismara yönelik olduğu kabul edilmiştir" denildi.