Doğal yolla ebeveyn olamayan kişilerin başvurduğu bu tedavi yöntemi en sık gerçekleştirilen tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Çiftlerin tüp bebek yöntemine başvurması için öncelikle bir yıl kadar bir süre doğal yollardan anne baba olmayı denemesi gerekiyor. Doğal yollardan hamile kalınamadığı durumlarda tüp bebek tedavisi yardıma koşuyor. Özellikle Kıbrıs tüp bebek merkezi hastaneleri bu sektörde çok daha ileri bir noktadadır. Cinsiyet seçimi, embriyo donasyonu, yumurta dondurma gibi birçok ülkede yasal olmayan işlemler Kıbrıs'ta yasaldır.

Tüp bebek tedavisi her yaştan insana uygulanabiliyor. Ancak 40 yaşından sonra anne olma olasılığı daha düşük olduğu için tüp bebek tedavisine başlayacak olan adayların daha erken yaşlarda başlaması gerekiyor. 35 yaşından küçük kişiler için bir yıl boyunca doğal yollardan bebek sahibi olamamak tüp bebek tedavisine başlamak için yeterli oluyor. 35 yaşından büyük kişilerde ise bu süre 6 aya iniyor.

Tüp Bebek Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Tüp bebek tedavisi için iki farklı yöntem bulunuyor. Bunlardan birincisi olan klasik tüp bebek yönteminde anneden alınan yumurta ile babadan alınan spermin laboratuvar ortamında döllenmesi bekleniyor. İkinci yöntem ise mikroenjeksiyon yöntemi. Mikroenjeksiyon yönteminde spermin yumurta içerisine enjeksiyonu gerçekleştirilerek döllenme sağlanıyor.

Tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak isteyen kişiler tüp bebek merkezlerine başvurduğunda yapılan ilk işlem anne ve babanın üreme kabiliyetlerinin değerlendirilmesi oluyor. Bu işlemin ardından annenin yumurtalarının olgunlaşması için bir hormon tedavisine başlanıyor. Hormon tedavisinde ilk olarak GnRH hormonu daha sonra ise FSH hormonu uygulanıyor. Olgunlaşan yumurtaların tüpe atılması için çatlama iğnesi denen HCG iğnesi yapılıyor. Çatlayan yumurtalar anne vücudundan alınarak laboratuvar ortamında döllendirmek üzere götürülüyor.

Anneden yumurtalar alınırken babadan da kendi sperm örneklerini toplaması isteniyor. Anne ve babadan alınan bu örnekler laboratuvar ortamına götürülerek döllenmeleri sağlanıyor. Döllenme sonrasına embriyo transferi adı verilen son aşamaya geçiliyor. Bu aşamada döllenmiş yumurtanın anne vücuduna transferi sağlanıyor. Annenin vücudunda embriyonun rahme tutunması hamileliğin başladığı anlamına geliyor. Bu aşamadan sonra hamileliğin devamı için takip işlemleri başlıyor.

Tüp bebek tedavisi günümüzde hemen hemen her yerde gerçekleştirilebiliyor. Doğal yollardan anne baba olamayan kişilerin ilk tercihi olan bu tedavi için belirli şartların sağlanması gerekiyor. Annenin menapoza girmiş olmaması, baba adayının sperm üretebiliyor olması, annenin daha önce 3 kereden fazla tüp bebek tedavisi denememiş olması gibi bu şartların yanında belirli bir ücret de bu tedavi için talep ediliyor.

Tüp bebek tedavisi yaklaşık olarak 15 ile 18 gün arası devam ediyor. Tedavinin ardından 12 gün sonra kanda Beta HCG değerlerine bakılarak hamileliğin gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol ediliyor. Tüp bebek tedavisinde başarı oranları bir hayli yüksek seyrediyor. 20 ile 30 yaş arasında ilk tüp bebek tedavisinde başarı şansının %70 civarında olduğu biliniyor. Yaş ilerledikçe düşen başarı oranlarına rağmen tüp bebek tedavisinin başarılı birçok sonucu bulunuyor.

Tüp Bebek Maliyeti Ne Kadar?

Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin bu tedavi için bir miktar ücret ödemesi gerekiyor. Merkezden merkeze değişiklik gösteren bu ücret için belirli şartlarda SGK yardımı alınabiliyor. Ancak çiftlerin büyük bir çoğunluğunun SGK yardımı olmadan tüp bebek işlemi ücretini karşılaması gerekiyor.

Tüp bebek için değişen birçok fiyatta ücret uygulanabiliyor. Fiyatı etkileyen birçok faktör bulunuyor. Kadının yaşı, daha önce denediği tedaviler, merkezin fiyat politikası gibi faktörler sonucunda bir ücret belirleniyor.

Tüp bebek fiyatları sıkça değişiklik gösterse de yaklaşık olarak 7000 TL ile 9600 TL arasında seyrediyor. Yapılan işleme ve merkeze göre değişen bu fiyatlar çoğu zaman SGK tarafından karşılanmıyor. Tüp bebek tedavisi olmak isteyen kişilerin bu ücreti kendilerinin karşılaması gerekiyor.