‘Yeni partide bocalama var: Akşener etkili isim bulamıyor’

‘Yeni partide bocalama var: Akşener etkili isim bulamıyor’

Referandumda ortaya çıkan hayır blokunun milliyetçi-ülkücü ayağının sıkıntıda olduğu, Akşener’in kurduğu yeni partide sancı yaşandığı öne sürüldü.

Gazeteci Mahmut Övür, haber.7.com’da yer alan yazısında yerel ve genel seçimler ile partilerdeki hazırlıkları ele aldı. Övür, Akşener öncülüğünde kurulan parti çalışmalarıyla ilgili MHP’ye yakın genç bir siyasetçinin, "Aslında bocalama başladı. Adam bulmakta zorlanıyorlar. Ülkücüler dışında kamuoyunu etkileyecek hiçbir isim yok. Kurucular kuruluna 21 tane MHP il başkanını koymuşlar ama açıklanmıyor” sözlerine yer verdi.

Mahmut Övür’ün ‘AK Parti, CHP ve Akşener’ başlıklı yazısı özetle şöyle:

“Önümüzdeki yerel ve genel seçimler, hem Cumhurbaşkanlığı sistemi açısından bir ilk olacak, hem de 16 Nisan referandumunun bir rövanşı...

Bir anlamda 2007'de su yüzüne çıkan sistem tartışmasına son nokta konacak.

Bu da o günden bu yana, iç ve dış statükoyla değişimciler arasında süren sert siyasi mücadelenin sonu olacak.

İçeride yaşanan bu mücadele, aslında dışarıdan gelen kuşatmalardan bağımsız değil. Bu yüzden de Türkiye'yi ve siyaseti zor günler bekliyor.

**

AK Parti bu döneme, içinde yaşanan sancıyı aşacak büyük bir değişimle başlıyor. "Metal yorgunluğu" içindeki kadroları kongreler yoluyla, toplum nezdinde "tepki" duyulan yerel siyasi aktörleri ise istifa mekanizmasıyla parti dışına itmeden kenara almaya çalışıyor. Bu adımların arkası da gelecek.

**

CHP'nin bu günlerdeki en büyük çıkmazı ise referandum sonrası üzerinde sörf yaptığı yüzde 48.6'lık blokun çatlama ihtimali.

**

Blok'un milliyetçi-ülkücü ayağı da sıkıntılı.

Bunu da en net biçimde Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Koray Aydın üçlüsünün kuracağı partinin yaşadığı sancılardan anlamak mümkün. Kulislerde, ortaya çıkan kurucular kurulu ve yeni katılımların ağırlıkla MHP'lilerden oluşması, yeni partinin beklenen heyecanı yaratmayacağının işareti olarak yorumlanıyor.

Yeni partinin en temel çelişkisi de öncü isimlerin MHP kökenli olmalarına rağmen, partinin "ülkücü gömleği"ni çıkartmış olması.

Bu "milli merkez" gibi AK Parti'nin taklit edildiğini gösteriyor. Oysa AK Parti'nin geldiği "siyasal İslamcı" çizgiyle "milliyetçi" çizginin siyasetteki durumları çok farklı. Milliyetçilik merkezdeki her partide hayat bulabiliyor.

Bu siyaset mühendisliği yaklaşımı, kısa sürede yeni partiyi "eldeki ülkücüler"den bile edebilir. Bu gerçeğe dikkat çeken MHP'ye yakın genç bir siyasetçi şöyle diyor:

"Aslında bocalama başladı. Adam bulmakta zorlanıyorlar. Ülkücüler dışında kamuoyunu etkileyecek hiçbir isim yok. Kurucular kuruluna 21 tane MHP il başkanını koymuşlar ama açıklanmıyor.

Ayrıca MHP tabanından istifalar da bilinçli bir biçimde abartılıyor." Aslında Türkiye siyasetinin önünde müthiş bir şans var, ilk kez siyaseti sınırlayan, sık sık siyasete müdahale eden vesayet sisteminin etkili olmadığı bir dönemdeyiz. Halkın belirleyici güç olduğu bir zamanda yapılacak tek şey doğru siyaset üretmek.”