Yılan hikayesine dönen proje için düğmeye basıldı

Yılan hikayesine dönen proje için düğmeye basıldı

Kanal İstanbul'un Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci bugün başlatıldı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilen Kanal İstanbul projesinin ÇED başvuru dosyası 5 Aralık 2017 tarihinde askıya çıkarılmış ancak 24 saat geçmeden apar topar askıdan indirilmişti. Yıllardır beklenen proje bugün tekrar askıya çıkarıldı. Projenin ayrıntılarının yer aldığı ÇED başvuru dosyasında diğerinden farklı olarak maliyet bilgisi yer almadı. İlk dosyada proje bedeli 60 milyar lira olarak açıklanırken son dosyada proje bedeli ile ilgili “Proje bedeli çalışmaları devam etmekte olup, ÇED Yönetmeliğinin 10. Maddesine uygun olarak  Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilecektir” denildi.

5 ALTERNATİF ARASINDAN SEÇİLDİ

Dosyada yer alan bilgilere göre yıllardır beklenen Kanal İstanbul projesinin ayrıntıları şöyle: 2011 yılında başlatılan çalışmalar ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından yapılabilirlik, finansman, İstanbul Boğazına alternatif oluşturabilmesi, çevre ile uyumlu olması vb. açılardan değerlendirmeler yapılarak Karadeniz'i Marmara Denizi ve Akdeniz'e bağlayan güvenli alternatif su yolları araştırıldı. 5 adet alternatif koridor belirlendi. Yapılan çalışmalar sonucunda Marmara Denizi'ni Küçükçekmece Gölü'nden ayıran kıstaktan başlayarak, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca devam eden ve sonrasında Sazlıbosna Köyünü geçerek Dursunköy'ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü geçtikten sonra Terkos Gölü'nün doğusunda Karadeniz'e ulaşan alternatif koridorun İstanbul Boğazına alternatif su yolu “Kanal İstanbul Projesi” için en uygun koridor olarak belirlendi.

İNŞAAT 5 YIL SÜRECEK

Mühendislik çalışmaları devam eden yaklaşık 45 km uzunluğundaki Küçükçekmece Gölü – Sazlıdere Barajı – Terkos doğusunu takip eden koridorun inşaat çalışmalarının 5 yıl içeresinde tamamlanması ve gerekli bakımların yapılması kaydıyla 100 yıl hizmet etmesi öngörülüyor.

LİMAN KÜÇÜKÇEKMECE'YE

Proje kapsamında tesis edilecek olan alt ve üst yapıların tamamı Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırları içerisinde, kıyı yapılarından Karadeniz'de tesis edilecek olan dolgu alanı Çatalca ve Arnavutköy ilçelerinin, Karadeniz Limanı ise Arnavutköy ve Eyüp ilçelerinin Karadeniz'e olan kıyı şeritlerinde yer alacak.  Marmara Denizi tarafında tesis edilecek olan adalar batıdan doğuya doğru sırasıyla Büyükçekmece, Beylikdüzü ve Bakırköy ilçelerinin Marmara Denizi'ne bakan kıyılarında ve Marmara Limanı ise Küçükçekmece ilçesinin girişinde kanal koridorunun başlangıç noktasında bulunacak.

SAZLIDERE BARAJI İPTAL

Söz konusu koridorun üzerinde ve çevresinde genel olarak tarım arazileri, kısmen orman alanları ve yerleşimler ile su kütleleri bulunyor.  Bu su yüzeyleri içerisinde İstanbul'un 24-25 günlük su ihtiyacını sağlayan Sazlıdere Barajı ön plana çıkıyor. Bu projenin uygulanması halinde, koridor üzerinde yer alan bu baraj iptal edilecek.

BAKANLAR KURULU'NDA UYARI GELDİ İDDİASI

CHP'li Meclis Üyesi Nadir Ataman, Kanal İstanbul'un tüm bürokratik ve bilimsel itirazlara rağmen Cumhurbaskanı'nın ısrarı ile yapıldığını belirterek “Cumhurbaşkanı'nın en büyük hayalim dediği Kanal İstanbul ÇED  başvurusu dosyası Çevre Şehircilik Bakanlığı'na iletildi ve bakanlık tarafından askıya çıkarıldı. Bürokrasi ve siyasetten bir çok kişinin mali ve hukuki ve çevresel etkileri nedeni ile itiraz ettiği bu proje Cumhurbaşkanı'nın fikri takibi ve bu itirazları yapanların tasfiyesi ile hız kazandı. Ulaştırma Bakanı'nın da geçen ocak ayında bakanlar kurulunda uyarı aldığı bu uyarıdan sonra güzergahı açıkladığı gelen bilgiler arasında. 15 gün içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın planları ve ÇED raporunu onaylayacağı, nisan ayında ihalenin, haziran ayında temelin atılmaya çalışıldığı belirtiliyor.  Cumhurbaşkanı'nın projeyi 2019'da yapılacak seçimlerde en büyük kozu olarak düşündüğü söyleniyor” dedi.