'Gizli güçler' şimdide futbolumuza dadandı!

Bugün maalesef ekonomi ile ilgili yazmayacağım aslında yazamayacağım demek daha doğru olacak. Çünkü içinde bulunduğumuz durum, yaşadıklarımız, gördüklerimiz, okuduklarımız insanın rutin hayatını sürdürmesine izin vermiyor. Mesaimin çoğunu ekonomi ile ilgili toplantıları takip ederek, yerli ve yabancı yayınları okuyarak, istatistikleri, raporları analiz ederek geçirmek istiyorum ancak maalesef rutin gündem buna izin vermiyor. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız ‘normal’ bir insan gibi hayatımı sürdürmeme engel oluyor, size de yaptığınız her şey anlamsız gelmiyor mu bu aralar?

Dün gazetelere yansıyan son olayla başlayayım: Biliyorsunuz hafta sonu olaylı bir maç yaşandı, Galatasaray-Trabzonspor arasında oynanan maçta, bir futbolcu hakeme kırmızı kart gösterdi. Tüm dünya basınına yansıyan bu olay üzerine MHK, acil toplantı kararı aldı. Her daim olduğu gibi toplantıdan bir sonuç çıkmadı ama gazetelere ilginç haberler yansıdı. Efendim, Gezi Parkı döneminde ülkeyi “kaosa” itmek isteyen grup, başarılı olamayınca “Türk futbolunu” hedef seçmişmiş! Peki bu iddiayı ortaya kim atıyor, işte onu bilemiyoruz. Çünkü haberde “öğrenildi” sözcüğüyle biten birçok cümle var. Kimden öğrenildi o da muamma!

Sanki futbolumuz bugüne kadar acayip temizdi, her şey yolunda gidiyordu, dünyaya örnektik de bu çete işin içine girince kargaşa başladı.

Bir önceki gün ise Bugün Gazetesi’nin ‘özel haberi’yle karşılaştık. Gazetenin Ankara temsilcisi ‘herkesi atlatarak’ Silivri Cezaevi’ne giriyor ve Can Dündar’ın üst kata ‘merdivenle’ çıkılan dubleks villada kaldığını, cezaevinin dünyanın en sosyal mekanı olduğunu, kazanlarla çok lezzetli yemekler yapıldığını falan yazıyor. Ülke zaten açık cezaevi haline geldi, bari Silivri standartlarını getirseler de açlık çeken kimse kalmasa diyesi geliyor insanın... Bu insanlar da gazeteci, bu yayınlar da gazete olarak adlandırılıyor Türkiye’de.

Güneydoğu’da aylardır nedenini bir türlü kimsenin açıklamadığı bir savaş yaşanıyor, insanlar bodrumlarda topluca katlediliyor, İstanbul Küçükarmutlu’da işten gelen bir delikanlı, polisin rastgele ateş etmesiyle öldürülüyor, ülkenin başkentinde bombalar patlıyor, yetkililerin “o yaptı” dediği isim yanlış çıkıyor, ne önemi var, böyle yanlışlıklar olur zaten.

Gezi’de de ortaya çıkmışlardı

Altın madeni istemeyen koca bir kente giriş çıkışlar yasaklanıyor, polis, jandarma 80 yaşındaki insanlara biber gazıyla saldırıyor. Neredeyse tüm komşularımızla siyasi ve ekonomik sorunlar yaşıyoruz, ihracat ve turizm gelirleri sürekli düşüyor. İşsizlik, enflasyon artıyor, yabancı yatırımlar azalıyor, büyüme oranları düşüyor.

Ancak bunların hepsi yanlış anlamayın ülkeyi yönetememekten olmuyor, bunların tek sorumlusu ‘gizli güçler.’ Dünyadaki tüm gizli güçler birleşmiş, AKP’nin iktidarını başarısız kılmak için savaşıyor!

Bu çete ve lobiler kim bilemiyoruz ama futboldan altın madenine, Türkiye’nin dış politikasından ekonomisine her yere sızmış durumdalar. Tek dertleri ise AKP’yi dünyanın gözünde beceriksiz göstermek. Anımsayın bu gizli güçler, Gezi Parkı’nda da ortaya çıkmıştı, hatta borsada işlem yapmışlar, faizi, dövizi yükseltmişlerdi. Gerçi Sermaye Piyasası Kurulu, Gezi Parkı döneminde borsada hiçbir spekülatif hareket olmadığına dair bir rapor açıkladı ama bence orada da ‘gizli güçler’ devreye girmiştir!

Oysa hükümetimiz ne kadar başarılı, halkıyla barışık, sosyal politikalara önem veriyor, ülke vatandaşlarını Türk-Kürt-Ermeni, alevi-sünni diye ayırmıyor, herkese eşit mesafede duruyor. Ülkenin dağlarını, ovalarını ‘yandaşları’ para kazansın diye inşaatçılara, madencilere peşkeş çekmiyor. Dış politikada da gayet barışçıl, komşularının toprak bütünlüğüne önem veriyor. Atatürk’ün çizdiği ‘yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesinden taviz vermiyor, yapıcı politikalara öncelik tanıyor. Ülke Anayasa ve yasalara uygun yönetiliyor, “yasaları boş verin, beni dinleyin” diyen politik zihniyete izin verilmiyor, falan filan...

İşte böyle güzel, imrenilesi bir ülkemiz var ama ah o dış güçler, karanlık güçler, çeteler, lobiler olmasa!

Önceki ve Sonraki Yazılar