Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet’ yürüyüşüne destek sürüyor.

Parktaki atmosferi gözlemlemek ve parka gelenlerin taleplerini doğrudan dinlemek için parka gidiyoruz. Parktaki nöbete katılımın günden güne arttığı görülüyor. Yine de yeterli olduğu söylenemez. Nöbete gelenler, sık sık ‘Adalet istiyoruz’ diye haykırıyor… Ve o adalet, tutuklu milletvekilleri, KHK mağdurları, ölüm orucunu sürdüren Nuriye ve Semih başta olmak üzere herkes için isteniyor…

‘HAYIR! DAHA BİTMEDİ’ SLOGANLARI

Eylem, Maçka Demokrasi Parkı’nda olunca, akıllara Gezi Parkı geliyor. Katılımcılarda da böyle bir ruh hali olduğu ortada. Zira iki park arasındaki mesafe de oldukça yakın. Ancak aradan 4 yıl geçmesine rağmen yine bir parkta buluşulması ve anamuhalefet liderinin Ankara’dan İstanbul’a yürüme kararı alması demokrasi ve adalete olan mesafemizin ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Gezi’den farklı olarak nöbete gelenlerin polisler tarafından aranması da dikkat çekiyor.

Türkiye uzun süredir adaletsizliklerin sahnelendiği bir ülke olmasına rağmen, 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı Referandumu’yla birlikte haksızlıklara ‘Hayır’ demek de had safhaya gelmişti. Maçka’da ‘Adalet’le birlikte kulaklarda en çok ‘Hayır! Daha bitmedi’ sloganı yankılanıyor.

SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM’E BÜYÜK İLGİ

Ramazan ayında olmamızdan dolayı, CHP yönetimi iftarını açanlar için Gezi’de başlayan ‘Yeryüzü Sofraları’ndan kuruyor. Ve nöbete gelenlere yemek dağıtıyor. Yemeğin ardından ise uzun bir çay sırası oluyor.

Park’ın ortasına kurulan bir sahne, ‘Adalet’ talebini bir de kendince dillendirmek isteyenlere açık. Sık sık Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Onur Akın şarkıları seslendiriliyor. En çok ilgi çeken parça ise Selda Bağcan’ın Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için seslendirdiği ‘Sarı Saçlım Mavi Gözlüm’ eseri.

HAYIR MECLİSİ HEYECAN YARATTI

Kitle inisiyatifi açısından Gezi Parkı’yla karşılaştırdığımızda, kitlenin senkronize olduğunu söylemek güç. Bu durumun katılanlar arasındaki profil farkından yaşandığı söylenebilir. Yaşlı, genç, solcu, sağcı, engelli, farklı inanç gruplarından oluşan bir grup tutuyor nöbeti. Herkesin buluştuğu ortak payda ise tabii ki de halay...

NURİYE VE SEMİH SERBEST BIRAKILSIN

Nöbettekiler dışarıdan başka bir kitle geldiğinde büyük heyecan duyuyor. Parka Hayır Meclisi ve Haziran Hareketi’nin gelmesi büyük coşku yaratıyor. Sahneden, yeni nöbetçilere yönelik sık sık ve heyecanlı bir tonla ‘Hoşgeldiniz’ deniliyor. Sosyalistlerden oluşan gruplar, ellerindeki dövizlerde yazan talepleri sloganlarla destekliyor: “Nuriye ve Semih serbest bırakılsın.”

ÇARŞI’NIN GELMESİNİ BEKLİYORLAR

Kılıçdaroğlu, kararlı bir biçimde yürümeyi sürdürüyor. Hedef bu yolun sonunda adaletin tesis edilmesi. Park’taki kitlesellik de günden güne artıyor. Katılımcılar, adalet isteyen herkesi parka davet ediyor. Hatta Çarşı’nın gelmesini dört gözle bekliyorlar. Adalet talebinde bulunan İstanbulluları kucaklayacak kadar büyük olan ismiyle müsemma parkın mirası Gezi’den alıp almayacağı merakla bekleniyor.(Sözcü)