AKP: Sistem tartışması gündemimizde değil

AKP: Sistem tartışması gündemimizde değil

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde revizyon tartışmasına ve muhalefetten gelen S-400 eleştirilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, referandum çağrılarına "Sistemin ikide bir test edilmesine gerek yoktur" yanıtını verdi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde revizyon tartışmasına ve muhalefetten gelen S-400 eleştirilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, referandum çağrılarına "Sistemin ikide bir test edilmesine gerek yoktur" yanıtını verdi.

Çelik'in açıklamasından satır başları şöyle:

Esasında yeni bir tartışma değil. Sanki Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi gözden geçiriliyormuş gibi algılanıyor. Buna arkadaşlarımız da cevap verdiler; hayatın icabı gereğidir. Yeni bir sistem hayata geçti. Bürokrasinin çeşitli noktalarında sisteme uyum sağlayamama durumu söz konusuysa bunlar tespit edilecek. Çeşitli noktalarda vatandaşa hizmet götürme konusunda yeterli performans gösteremediğimiz konular güncellenecek. Bunların hepsi masaya yatırılıp röntgeni çekilecek. Hizmetin hızlı gitmesi, vatandaşın devletle olan işlerinin hızlı görülmesi performans kadar aynı zamanda önümüzdeki döneme dönük projeksiyonların hayata geçmesine ilişkin ölçümler yapılacak. Son derece doğal. Hatırlarsanız biz ilk iktidara geldiğimizde önümüzde kendimizi bağlayan böyle bir karne koymuştuk. Şu işleri şu kadar zamanda gerçekleştireceğiz diye. Biz bunu her zaman yaparız. Şimdi de sistemin birinci yılına geldiğimizde çeşitli bürokratik noktalarda direnç varsa, tıkanıklıklar varsa, yavaş işleyen noktalar varsa buralara nasıl müdahale edilirle ilgili tabii ki bir çalışma yapılacak. Bu işin doğası gereğidir. Son derece normal bir çalışmadır.

"Sistemin ikide bir test edilmesine gerek yoktur"

"Bir performans ölçümü, bir verimlilik çalışmasını CHP Genel Başkanı sistem, rejim tartışmasına dönüştürmeye çalışıyor. Bu sistem milletin kararıyla hayata geçmiştir. Sistem tartışmasıyla, rejim tartışmasıyla bir ilgisi yoktur. Milletin onay verdiği bir sistem değişikliğine herkesin saygı duyması gerekir. Ki bizim icat ettiğimiz bir şey de değil. Neredeyse çok partili hayata geçtiğimiz günden beri tüm siyasi partiler bu konuyu gündeme getirmişlerdir. Sistem değişikliği yapılması gerektiğini, sistemin iki başlı olduğunun sıkıntılar getirdiğini söylemişlerdir. Biz de kendi dönemimizde bunu yaşadık. Parlamenter sistemin aksaklıkları söz konusuydu. Yıllar boyunca darbeler ve koalisyonlar sebebiyle tek parti hükûmeti olmamıza rağmen bunu çok sıkıntısını çektik. Sistemin çok daha hızlı işleyeceği bir sistem değişikliği, milletimizin huzuruna gitmiştir. Milletimizin onayı alındıktan sonra sistemin ikide bir, tekrar tekrar test edilmesine gerek yoktur. Milli iradeye saygı duyanların bu sistem değişikliğini saygı ile karşılaması gerekir. Bizim yaptığımız şey böyle bir şey değil. Performansın, verimliliğin değerlendirilmesiyle ilgili bir şey. Bu her sene de yapılabilir. Önemli olan vatandaşa giden hizmetin, vatandaşın devletle olan ilişkisinin en sağlıklı şekilde organize edilmesiyle ilgili çalışmadır bu."

S-400 eleştirilerine yanıt

Çelik, bir gazetecinin "S-400'ün etkin kullanılamayacağıyla ilgili muhalefetin eleştirisi hakkında ne diyorsunuz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Dışarıdaki yorumları muhalefet içeriye orijinal fikirmiş gibi sunuyorlar. Dışarıdaki  herhangi bir basın-yayın organında okuduğumuz hiçbir şekilde gündemimizde olmayan iyi niyetli olarak da görmediğimiz tavsiyelerin bir müddet sonra gerçekmiş gibi kabul edilip, muhalefet tarafından bir eleştiriye dönüştürüldüğünü düşünüyoruz.  Türkiye'nin Suriye Irak ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeler her geçen gün bunun altını daha çok çiziyoruz, ciddi bir biçimde herhangi bir şekilde güvenlikle ilgili açığının olmaması gerekir. Hava savunma sistemimizin güçlendirilmesi egemen bir devlet olarak milli güvenliğimizin gereğidir.

Türkiye bu sistemi almışsa bu sistemi kullanacaktır. Suriye ve Irak'tan kaynaklanan tehditler, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler bunu gerektiriyor. Batılı müttefiklerimizin dikkat  etmesi gerekir. Tabii ki Türkiye egemen bir devlet olarak kendi sınırlarını koruyor ama Türkiye sınırları aynı zamanda Avrupa Birliği'nin (AB) sınırlardır, aynı zamanda NATO'nun sınırlarıdır. Türkiye'nin sınırlarının güçlü bir şekilde korunması demek egemen bir devlet olarak bizim kendi milli güvenliğimiz olduğu kadar NATO'nun ve Avrupa'nın da sınırlarının korunması demektir. Aslında müttefiklerimizin bize destek vermesi gereken bir konudur."