AKPli Bülent Turan: “MHP bizim rakimiz değil, refikimiz”

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıkladığı Anayasa Teklifi ile ilgili, "MHP bizim rakibimiz değil refikimiz. Bizim de metnimiz ortaya çıktıktan sonra tüm paydaşlarla bunu paylaşacağımızı söylemek isterim" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıkladığı Anayasa Teklifi ile ilgili, "MHP bizim rakibimiz değil refikimiz. MHP’nin bu davetimize olumlu yaklaşıp bu çalışmasını kamuoyuyla paylaşmasını kıymetli buluyoruz. Bizim de metnimiz ortaya çıktıktan sonra başta Cumhur İttifakı olmak üzere tüm paydaşlarla bunu paylaşacağımızı, partilerin hepsinin bu tür çalışmalarının kıymetli olduğunu söylemek isterim" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:

MHP BİZİM RAKİBİMİZ DEĞİL REFİKİMİZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni anayasa daveti üzerine ‘100. yılda 100 maddelik anayasa’ çalışmasını paylaştı. MHP bizim rakibimiz değil refikimiz. MHP’nin bu davetimize olumlu yaklaşıp bu çalışmasını kamuoyuyla paylaşmasını kıymetli buluyoruz. Biz de bu süreçte her çalışmanın özel değerlendirileceğini, kıymetli olduğunu ifade etmek istiyoruz. Önümüzde darbe ürünü bir anayasa var. 40 yılda 19 defa değişmiş, milletimizin yıllarını çalmış, vesayetin büyümesine en büyük katkıyı vermiş, imam hatiplerin kapatılması, başörtüsü katsayısı, 367 krizi gibi ülkemize yıllar kaybettiren sorunların temelinde yatan darbe ürünü bir Anayasa var.

TÜM ÇALIŞMALAR KIYMETLİ

Aynı şekilde partimizin de özellikle Prof. Dr. Yavuz Atar hocamızın başkanlığında önemli bir ekibin çalıştığını, artık çalışmaların büyük oranda nihayete erdiğini, ancak bu çalışmaların parti kurullarımız tarafından değerlendirileceğini ifade etmek isterim. Bizim de metnimiz ortaya çıktıktan sonra başta Cumhur İttifakı olmak üzere tüm paydaşlarla bunu paylaşacağımızı, partilerin hepsinin bu tür çalışmalarının kıymetli olduğunu söylemek isterim.

İYİ PARTİ'NİN REDDETMESİ SAYGISIZLIK

Biz 21. Yüzyılı ıskalamak istemiyoruz. Ülkemiz polemiklerle çok zaman kaybetti. Artık bize adeta dar gelen bir anayasa ile yolumuza devam etmek istemiyoruz. Ancak dün bir de hayal kırıklığı oldu; MHP’nin açıkladığı tekliften daha yarım saat sonra İYİ Parti’nin Grup Başkanvekili buraya gelip daha içeriğini bilmediği bir çalışmaya bence en hafif ifadeyle büyük bir saygısızlık yaparak bu metni reddettiklerini açıkladı. Kendi siyasi çalışmalarıdır, saygı duyuyorum fakat asgari nezaket diye bir beklenti olmalı. Bir metne bakmadan, incelemeden, gerekli kurullarla tartışmadan reddedilir mi?

GURURLA SAVUNACAĞIMIZ BİR METİN OLMALI

Sorsanız hep uzlaşmaktan taraflar, kutuplaşmaya karşılar. Ama metni okumaktan bile ari, aciz bir yaklaşımla memlekette siyaset yapma imkanı olmadığı kanaatindeyim. Bu tarihi bir fırsat. Bunu kaçırmamak lazım. Her parti farklı düşünebilir. İttifaklarımız, partilerimiz, ideolojilerimiz farklı olabilir, ama bu ülkede aynı bayrağın altında yaşıyoruz anayasamız hepimizin kıvançla, övünçle, gururla savunacağımız bir metin olmalı.

KONU AYKUT ERDOĞDU DEĞİL

Aykut Erdoğdu her zamanki gibi normal bir zihinle yapılmaması gereken bir açıklama yaptı. Tekrar Sayın Cumhurbaşkanımızı yargılanmakla tehdit ederek, tüm devlet sistemini örgüt gibi değerlendirerek, örgütün lideri olarak da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı göstererek bir açıklama yaptı. Cevap vermeye değer bir kişi değil. Psikolojik sorunları olduğunu, tedaviye muhtaç olduğunu düşündüğümüz sorunlu bir milletvekilimiz. 128 kuruşluk olduğunu düşündüğümüz bu kişinin bu cevabı hak etmediğini düşünüyoruz ancak konu Aykut Erdoğdu değil.

CHP TARİHİ MİSYONUNU KAYBETMİŞ BİR MÜZEDİR

Darbe girişiminden korkmadık, dünyaya meydan okumaktan korkmadık. Aykut’tan mı korkacağız? Konu Aykut değil fakat FETÖ’ye karşı kedi gibi olanların bize karşı aslan kesilmesini ibretle izliyoruz. PKK’ya PYD’ye göz kırpmaktan başka bir şey yapamayanların bize karşı aslanmış gibi kamera karşısında olmasını ibretle izliyoruz. Bugün Aykut nöbetçiydi, kendine yakışan şekilde Sayın Cumhurbaşkanımıza, devletimize milletimize tehditler savurdu. Bir hafta önce de bir başka CHP’li ‘sonunuz Menderes gibi olmasın’ diye imada bulundu. Bir önceki hafta amirallerle ilgili benzer yaklaşımlar oldu. Nerede bir darbe kokusu var nerede bir flu ortam var, tehdit var Yassıada rüyası olan adamlar sıraya giriyor. 27 Mayıs’ta, 28 Şubat’ta, 24 Nisan’da, 15 Temmuz’da neredeyseler bugün oradalar. CHP artık tarihi misyonunu yitirmiş bir müzedir. Siyasetin, mahkemelerin konusu olmaktan çıkıp psikolojinin konusu olmuştur.

CHP ROTASINI KAYBETMİŞ GEMİ

Her toplantımızdan önce bir CHP’li vekilin istifasıyla gündeme eklediğimiz yeni bir sayfa açılmış oldu. Bugün de 25 ve 26’ıncı dönem milletvekili, PM üyesi Gaye Usluer CHP’den istifa etti. Konu CHP’nin kendi iç meselesidir, ama söylemek isterim ki CHP artık yönetilemeyen, umut olmaktan çok uzak, iktidar alternatifi olmanın çok ötesinde savrulan bir parti haline geldi. Sadece su alan bir gemi değil pusulasız bir kaptanla rotasını kaybetmiş bir gemi haline gelmiştir.

HSK SEÇİMİ

Bu dönemde Meclis’imizin yapacağı önemli işlerden birisi HSK seçimi olacak biliyorsunuz. Toplam 13 üyeli bu kurulun 7’sini Meclis seçecek. Bunla ilgili süreç başladı. 118 başvuru oldu. Alt komisyon değerlendiriyor. Bu değerlendirmesini en geç 17 Mayıs’ta bitirip rapor haline getirecek. Bunu karma komisyona sunacak ve karma komisyon bu sayıyı 21 kişiye indirecek. 18 Mayıs’ta bu seçimin yapılmasını öngörüyoruz. Bizim yaklaşımımız tüm partilerin sürece katkı vermesi yönünde. Ümit ederim HSK’ya partilerin demokratik duruşuna yakışır bir süreç yönetilir ve sorunsuz şekilde süreç tamamlanır. Ancak uzlaşı olamazsa İçtüzük’ten kaynaklanan haklarımız açıktır.