Akşener: "Yiğidi kuru soğana muhtaç etmiş bir iktidarın sefasına devam etmesi mümkün değildir"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşma gerçekleştirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşma gerçekleştirdi.
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur. Hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.
101 yıl sonra bugün ise maalesef millet iradesini hiçe sayan bir iktidarla ve çocuklarımıza yapılan her türlü kötü muameleye sessiz kalabilen çirkin bir anlayışla yüz yüzeyiz. Ne kadar yazık değil mi, nereden nereye!
Sayın Erdoğan ve ekibinin millet menfaatine söylenmiş hiçbir söze kulak asmamak gibi garip ve zararlı bir huyu var. Salgın konusunda ilk günden beri tüm uyarılarımızı yaptık. Bilim insanlarıyla, alan uzmanlarıyla çalışıp önerilerde bulunduk. Bilim ve tıp ne derse desin Sayın Erdoğan o meşhur inadıyla davranmaya devam etti.
Bilim 15 gün tam kapanma dedi, kendisi duymazdan geldi. Salgın büyüdü. Bilim 28 gün kapanma şart dedi. Kendisi oralı bile olmadı. Salgın yavaşlamadı, tam gaz devam ediyor. Büyük illüzyonist Sayın Erdoğan'ın becerikli ellerinde memleket adeta bir kayıplar ülkesi oldu. Gri pasaportla yurt dışına gönderilen belediye görevlileri kayıp, Ege'de Adalar, Mısır'da Rabia kayıp. Uçan ekonomi masalları anlatılırken 128 milyar dolarlık rezerv kayıp. Kayıpların peşine düşenler için adalet kayıp. Milletimiz için hak, hukuk, huzur kayıp. Power point sunumların efendisi damat bakan da kayıp.
Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, milletimiz, “128 milyar doların” akıbetini soruyor. O nedenle, biz de, 9 Ocak’tan beri, her fırsatta, her mecrada, aynı soruları soruyoruz. “Millet bunca zorlukla mücadele ederken, siz 128 milyar doları ne yaptınız?” diyoruz. “Neden sattınız?” diyoruz. “Ne kadara sattınız?” diyoruz. “Kime sattınız?” diyoruz. Peki cevap geliyor mu? Allah var, geliyor…
Sayın Erdoğan’ın, ekonomi gurusu danışmanlarından biri çıkıyor; “Öyle bir para hiç olmadı.” diyor. Bir diğeri çıkıyor, “pandemide şu kadar şuna, bu kadar buna dağıttık.” diyor. Bir başkası çıkıyor, “milletin cebinde.” diyor. Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, tam da bu ucube sisteme layık bir yöntemle, 128 milyar doların bozdurulduğunu itiraf ediyor. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı çıkıyor, “Merkez Bankası milleti bilgilendirmeli.” diyor. Dün de en son, küçük ortak çıkmış, “Daha ne arıyorsunuz? Para, Merkez Bankası’nda” diyor…
Ağaç nerede? Balta kesti.
Balta nerede? Suya düştü.
Su nerede? İnek içti.
İnek nerede? Dağa kaçtı.
Dağ nerede? Yandı, bitti kül oldu…
128 milyar doları açıklayacağız diye 128 ayrı masal anlatıyorlar, masal dinliyoruz.
Allah korusun bugün başımıza bir şey gelse cep delik cepken delik.
Ben size kayıp 128 milyar doların ardındaki gizemi kısaca özetleyeyim. Ekonominin İnek Şabanı ile badi Ekrem’i el ele verip döviz kurunu baskılamak için Hazine’deki dövizi sattı. Üstelik bu pandemi döneminde olmadı. Daha 2019 martındaki yerel seçimlerin öncesinde dövizin yükselişini durdurmak gibi siyasi bir amaçla satmaya başladılar. Bir puan Faiz artırmamak için sattılar da sattılar. Şimdi de çıkıp bilançoda eksilen bir şey yok diyorlar Kasadaki dolarları sattınız karşılığında Türk lirası veya Türk lirası cinsinden tahvil aldın. Bir yandan da kredi ve swaplarla borçlandığınız dövizleri ölü fiyatına sattınız bir de utanmadan bunu savunuyorsunuz. Böyle cahillik olabilir mi? Kendi dolarını satıp bunu swapla geri alıp kasana koyunca hiçbir şey değişmemiş mi oluyor? Swaplardan kaynaklanan yükümlülükleri bilanço içinde değil dışında gösterince bunun bir borç olduğu gerçeğini ortadan kaldırmış mı oluyorsunuz? Eğer gerçekten de kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerine koyun da hep birlikte görelim.
Tüm bu yalan rüzgârın içinde iktidarın sorulmasını istemediği bir aşka soru var. Milletin Hazinesindeki dövizi ortalama 6.20 liradan satan bu iktidar bugün 8.1 lira olan döviz kuru dolayısıyla kimin veya kimlerin cebine 250 milyar lira koydu? Temel soru budur.
Sayın Erdoğan dün 2001 krizinde birkaç milyar dolar için dövizi sattınız ülkeyi soydunuz diye yeri göğü inletiyordun, bugün kaybolan 128 milyar doların hesabı sorulmayacak mı zannediyorsun? Millet soruyor millet sen de çıkıp cevap vereceksin, bu beceriksizliğin hesabını vereceksin. Yapma yok. İşi ona buna havale edip kenara çekilemezsin. Gece yarısı baskınlarıyla pankart indirip milletin ağzına tıkayamazsın. Ana muhalefet partisi genel başkanına fezleke düzenleyerek bu meseleyi kapatamazsın. Çünkü faiz sebep enflasyon sonuç deyip abuk sabuk bir teori uydurup milletin parasını çar çur eden sensin. Aynı bir vatandaşımızın geçenlerde söylediği gibi ‘patates soğan güle güle Erdoğan.’
Milletimiz fakirleşti, paramız pul oldu, işsizlik arttı, gençlerin umudu soldu. Şimdi kalkmış yine aynı hikayeyi anlatıyor. Diyor ki; 2021 yılı Türkiye için şahlanış yılı olacak... Milletime sormak istiyorum; 5 yıl öncesinden daha mı zenginiz?
Bu iktidar artık ömrünü tamamladı. Millete verecek bir şeyi, yazacak yeni bir hikayesi kalmadı. Yiğidi kuru soğana muhtaç etmiş bir iktidarın sefasına devam etmesi mümkün değildir. İktidar mensupları sarayda kendi kendilerine şahlanıyor olabilirler. Çocuğuna tablet alamayan babalar şahlanmıyor.
Sayın Erdoğan; eşin, dostun, yandaşın istedikleri kadar şahlansın. Bunlar artık son şahlanışlarınız. Sandık gelecek ve o karar göklerden tepenize inecek. Türkiye için asıl şahlanış sizin iktidardan gittiğiniz o anda başlayacak. Sizin gidişiniz patates-soğan sıralarına mahkum ettiğiniz milletimizin şahlanışı olacak.
İşte size partili cumhurbaşkanının son icraatı; canım istedi vergisi. Aziz milletim, Türkiye vergi şampiyonu bir ülke. Hele AKP iktidarında Cumhuriyet tarihinin kalanından daha fazla vergi toplandı. 1923'ten AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar toplanan vergi 1.9 trilyon lira. AKP'nin 18 yıllık iktidarında toplanan vergi ne kadar dersiniz; 3.1 trilyon lira. Satıp savdıkları fabrikalar, kamu kuruluşları da cabası, onlar bunun içinde yok.
Çok önemli bir projemiz var, adına "artagan" dedik.
Bu projemizle kayıt dışı ekonomiyle sözde değil özde mücadele edecek bir seferberlik başlatacağız. Ezcümle, Sayın Erdoğan'ın icat ettiği bu ucube sistemle vatandaşımızın sırtına bindirdiği yükü indireceğiz.