Akşener'den Erdoğan'a '200 liracık' tepkisi: Zam yaparken 'iki yüz' , köprü geçişinde '200 liracık'

Akşener'den Erdoğan'a '200 liracık' tepkisi: Zam yaparken 'iki yüz' , köprü geçişinde '200 liracık'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışı sırasında kullandığı '200 liracık' ifadesine tepki gösterdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

Geçtiğimiz cuma günü Çanakkale Zaferi’mizin 107. yılını idrak ettik. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kahramanlarımızı bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

DİYANET’E TEPKİ

Her ne hikmetse milli günlerimize denk gelen cuma namazlarımızın hutbelerinde Diyanet yönetiminin aklına nedense Atatürk gelmiyor.

Yani Elmalılı Hamdi Yazır’a Kuran-ı Kerim’in tefsirini yaptıran Gazi Mustafa Kemal’in adı bizzat kendisinin kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aklına gelmiyor.

Onun adını anmamak için özel bir çaba harcanıyor. Bir Fatiha’yı çok görmek ayıp değil mi? Yazıklar olsun hepinize.

Akşener'in konuşmasından bölümler şöyle:

"18 Mart gününde 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışı yapıldı. Ülkemizde taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun. Ancak biz bu taşın nasıl konulduğuyla da elbette ilgileniriz. İYİ Parti olarak, sıklıkla bir şeyin altını çiziyoruz: Diyoruz ki; 'Biz projeye değil, ranta karşıyız.' Çünkü o rant, devletin hazinesinden çıkıyor. Milletimizin helal parası, haramzadelerin cebine indiriliyor."

"Çalışanlarımız, emeklilerimiz, esnafımız, çiftçilerimiz, milyonlarca vatandaşımız, pahalılıkla, yoklukla, yoksullukla mücadele ederken; Bay Kriz, proje görünümlü tezgahlar üzerinden, milyonlarca doları, rantın 5 atlısına, bir çırpıda ödüyor. Pandemide, vatandaşına iki yılda layık gördüğü nakit desteğin, kat be kat fazlasını, o rant çetesinin, tek bir üyesinin cebine, aynı gün koyuveriyor. İşte bizim karşı olduğumuz şey, bu soygundur. Bizim karşı olduğumuz şey, millet hazinesine el uzatılmasıdır. Bizim karşı olduğumuz şey, bu adaletsizlik, bu haksızlıktır."

ERDOĞAN'A '200 LİRACIK' TEPKİSİ
"Çelişkiler insanı Bay Kriz eskiden 'Milletin kesesinden 5 kuruş çıkmıyor' diyordu. Ama bu arkadaşımız daha nice konuda yaptığı gibi köprü açılışında kendi kendini yalanladı. Köprünün geçiş ücretini 200 liracık olarak açıkladı. 'Vatandaş 200 liracık verecek ama üzerini de devlet olarak biz tamamlayacağız' dedi. Nihayet gerçeği kendi sesinden itiraf etti. Törene katılan vatandaşlarımız pahalı dese de, zamanında emeklilerimize zam yaparken "iki yüz' diye büyüttüğü rakamı köprü geçişinde '200 liracık' ilan etti.

Vatandaşa verirken 'liraaaaa', vatandaştan alırken 'liracık'… Asgari ücrete zam yaparken 'liraaa', eşe dosta yandaşa dağıtırken, 5’li çetenin vergi borcunu silerken 'liracık.'"

"O SANDIK GELECEK"
"Biz bu filmi daha önce de izledik, Osmangazi Köprüsü'nün durumu ortada. Biz milletin sesi oldukça onlar tiyatro diyor. Yalan mıymış, gerçek miymiş çok yakında görecekler. O sandık gelecek ve bu arkadaşlar neyin gerçek olduğunu acı bir şekilde görecekler."

"BU SORULAR SANA ERDOĞAN"
"İki yıldır Türkiye'yi karış karış geziyoruz. Geçen hafta Şile ve Aydın'daydık. İktidarın büyüme masalları ikisini de teğet geçmiş. Pastaneci kardeşim şeker bulamıyoruz diyor, aynısını Aydın'da da söylediler. Eczacı kardeşim ilaçlar bulunmuyor diyor, veresiye defterleri kabarıyor diyor.  4 aydır kirasını ödeyememiş şarküteri sahibi kardeşim nasıl ayakta kalacağını soruyor. Bu sorular sana Sayın Erdoğan. Bu insanlar çare arıyor, çile çekiyor! 

Aydın'da da işsizlik, yoksulluk, pahalılık almış başını gitmiş. Bir anne 'çare çare' diyerek feryat ediyor. Kimine 5 yerden maaş gidiyor, benim çocuğum da delik ayakkabıyla geziyor, çocuğuma harçlık veremiyorum' diyor."

"AKP TOHUMUN, TOPRAĞIN KIYMETİNİ BİLMİYOR"
"Değerli çiftçi kardeşlerim; Tohum, temeldir. Tohum, nesildir.  Tohum, gelecektir. Ak Parti iktidarı; Ne tohumun, ne toprağın, ne de sizlerin kıymetini bilmiyor. Memleketimizin bolluğuna, bereketine, sizlerin çabasına, emeğine, alın terine, nankörlük ediyor.

Ama biz; Türkiye’nin kalkınmasında, sizlerin, ne kadar önemli olduğunuzu biliyoruz. Çalışmaktan nasırlanan ellerinizin, hak ettiği değeri görmediğini biliyoruz. Ama biraz daha sabredin, çok az kaldı!"

"KENDİ KENDİNE YETEBİLEN BİR TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ"
"Ata’mızın vizyonu doğrultusunda, mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşamanıza, inanın çok az kaldı!

"İYİ Parti iktidarında; Atatürk Orman Çiftliği, Tarım Bilimleri Akademi’sinde, beraber çalışarak, hem yüksek katma değerli, hem de, yerli ve millî bir tarım üretimini, birlikte yapacağız. Yeniden, kendi kendine yetebilen bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz."

"İşte bu yüzden biz; bastığımız toprağın da, kazandığımız değerlerin de, kurduğumuz devletin de, kıymetini çok iyi biliriz. Çünkü; biz bu topraklara, bu değerlere, ve bu devlete kavuşmak için; kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle, kınalı kuzularıyla, Atamızın liderliğinde, hep birlikte mücadele verdik. Mücadelemizin ilk adımlarını da; Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nde başlattık. Bu cemiyetlerin adı, neden müdafaa-i hukuktu, biliyor musunuz? Çünkü; Cumhuriyetimizin kurucuları, kendi şahsi iktidarları için değil, Türk Milleti’nin egemenliğini diriltmek için çabaladılar."

"Amaçları, öz yurtlarında işgalcilerin hukukunu değil, kendi yasalarını uygulamaktı. Bu yüzden, işgal güçlerine karşı, verilebilecek en mantıklı tepkiyi verip, önce bir meclis kurdular, sonra da, yasaları uygulayacak, bir siyasi iktidar inşa ettiler. En olağanüstü şartlarda bile, kanun devletinin sınırları dışına çıkmayıp, Ankara’da top sesleri duyulurken bile, istişare mekanizmalarını muhafaza ettiler."