Ankara'nın depreme karşı en tehlikeli ilçeleri hangileri? Yaklaşan Marmara Depremi'yle birlikte merak ediliyor

Ankara'nın depreme karşı en tehlikeli ilçeleri hangileri? Yaklaşan Marmara Depremi'yle birlikte merak ediliyor

Beklenen Büyük İstanbul Depremi ile ilgili milyonlarca yurttaş araştırma yapıyor. Başkent Ankara'daki vatandaşlar da büyük depremlerin kendilerini ne derecede etkileyeceğini merak ediyor. Peki Ankara'nın depreme karşı en tehlikeli ilçeleri hangileri?

Kahramanmaraş depremleriyle birlikte bilim insanlarının bas bas bağırarak yıllarca uyardığı Marmara Depremi'nin artık eli kulağında olduğu aktarılıyor. Beklenen Büyük İstanbul Depremi başta İstanbullu yurttaşlar olmak üzere 85 milyonu endişeye sevk ediyor. Ankara'da yaşayan vatandaşlar da olası Marmara Depremi'nin kendilerini ne kadar etkileyeceğini araştırıyor? 

anitkabir-gunbatimi-gorunumu.jpg

Peki, dördüncü dereceden deprem bölgesi olan ve görece birçok ilden daha güvenli bir yer olarak toplumca bilinen Ankara, depremlere karşı gerçekten de güvenli mi? Olası bir İstanbul depremi Ankara'yı nasıl etkiler? Ankara'da depreme en dayanıksız ilçeler hangileri? Tüm bu soruların yanıtını 2005 yılında Prof. Dr. Süleyman Pampal vermişti.

Ankara'nın deprem tehlikesi altında olduğunu ifade eden Pampal, bundan tam 18 yıl önce Evrensel Gazetesi'ne Ankara'nın depreme karşı bulunduğu durumu anlattı.

"ANKARA'NIN BÜYÜK KESİMİ ELVERİŞSİZ, KÖTÜ ZEMİNLER ÜZERİNDE"

Prof. Dr. Süleyman Pampal, Ankara'da 12 Ağustos 1668 tarihinde başlayıp 3 gün süren depremler olduğunu, 17 Ağustos 1668'de ise 8 şiddetinde büyük bir deprem görüldüğünü belirtti. Bu depremin Türkiye'nin kuzeyindeki bölgelerle birlikte Ankara'yı da adeta dümdüz ettiğini bildiren Pampal, Ankara Kalesi'nde kaleyi koruması için bırakılan askerler dışında tüm Ankara'nın boşaltıldığını söyledi. Ankara'nın büyük kesminin elverişsiz, kötü zeminler üzerine oturduğunu bildiren Pampal, "Bu zeminlerin bir kısmı çok kötü. Alüvyal zeminler dediğimiz, yumuşak, gevşek, yeraltı suyu içeren ıslak zeminler, Ankara'da çok miktarda var. Bu tür zeminler deprem şiddetini iki katına kadar artırabilir" diye konuştu. Ankara'da yapıların durumuna bakıldığında "doğru zemine doğru yapı" ilkesinin çiğnendiğinin görüldüğünü belirten Pampal, kentteki kötü zeminler üzerinde çok sayıda yüksek yapı olduğuna dikkat çekti.

978f048c98da3f44b3e1b7217986ed13.jpg

BAŞKENT'İN KALBİ KIZILAY VE SIHHİYE TEHLİKEDE

Pampal, "Özelilkle 1980 sonrası kooperatifleşme furyası döneminde yapılan yapılar son derece kalitesiz. Ankara'da yapılar, deprem olgusu dikkate alınarak inşa edilmemiş. 'Deprem tehlikesi yok' diye değerlendirilmiş. Ama bu doğru değil" dedi. 17 Ağustos 1999 depreminde Gölcük-Avcılar arasındaki mesafenin 100 km'den fazla olmasına rağmen Avcılar da bine yakın ölü olduğunu anımsatan Pampal, "Kuzey Anadolu Fay hattında 7'den büyük bir deprem olursa Ankara da etkilenecek ve bu yıkıcı depremde çok ciddi hasar ve can kaybı meydana gelecek" uyarısını yaptı. Pampal uyarılarına şöyle devam etti; "Biz, Ankaralılar yüksek deprem riski altında yaşıyoruz. İsim verip insanları korkutmanın gereği yok, ancak Ankara'nın büyük bir kesimi depreme elverişli olmayan yerlerin üzerine kurulmuş. Kızılay-Sıhhiye yöresi en kötü yer, bataklık, bir sürü de yüksek bina var. Ankara çevresindeki büyük faylardan kaynaklı büyük bir depremle karşılaştığı zaman, bunların çoğunun hasar göreceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok" dedi.

542-s.jpg

ANKARA'NIN DÖRT TARAFI FAY HATTI

Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Pampal, Ankara'nın 80-100 km kuzeyinden, kuzeybatı ve kuzeydoğu yönünde uzanan dünyanın en büyük ve aktif faylarından biri olan, yıkıcı depremler yaratan Kuzey Anadolu Fayı'nın varlığına işaret ederek, 1944 Gerede depreminin bu faydan kaynaklandığını kaydetti. "Kuzeydoğu'da Kırıkkale'den başlayıp Haymana'ya doğru uzanan, Amasya'nın doğusunda Kuzey Anadolu Fayı ile birleşen Kırıkkale-Erbaa Fayı var" diyen Pampal, Kırıkkale-Keskin arasında ise büyük depremler yaratan Keskin Fayı'na dikkat çekti. 

Güneyde ise Niğde civarından başlayıp, Aksaray üzerinden Tuz Gölü'nün doğusundan Haymana'ya uzanan Tuz Gölü Fayı'nın Ankara'ya 70-80 km. uzaklıkta olduğunu belirten Pampal, Ankara'nın güneyinde Ulukışla'dan başlayıp Eskişehir üzerinden batıya doğru uzanan Eskişehir Fayı'nın da aktif ve büyük deprem yaratabilecek bir fay olduğunu söyledi. Pampal, "Demek ki Ankara, büyük, aktif, yıkıcı deprem yaratacak faylar tarafından dört taraftan çevrelenmiş. Ankara'nın, İstanbul'dan daha kötü olduğunu görüyoruz" dedi. 

ankara-turk-bayragi-manzara-resimleri-2.jpg

"HALK FAKİR, YAPILARIN DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRMELERİ TEK BAŞINA MÜMKÜN DEĞİL"

Pampal, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Yapı stoğunun belli bir plan çerçevesinde gözden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle hastane, okul, resmi daireler ve sinema gibi yapıların yüzde 50 daha sağlam yapılması lazım. Güçlendirilemiyorsa yıkıp yeniden yapmalıyız. Halk fakir, yapılarını depreme dayanıklı hale getirmesi tek başına mümkün değil. Devlet bu işe katkı sağlamalı."

OLASI DEPREMDE ANKARA'NIN EN RİSKLİ YERLERİ

Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu ise, "Ankara Kenti Jeoteknik Özellikleri ve Depremselliği" başlıklı çalışmasında, son yüzyıl içinde Ankara merkez olmak üzere çizilen 120 km yarıçaplı bir çemberin içine düşen ve büyüklüğü 4'ten fazla olan toplam 76 depremin belirlendiğini kaydediyor. 

ankara-kizilay-2-1642526147.jpg

Kasapoğlu'nun aktarımına göre 19 Nisan 1938'te meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki Kırşehir-Keskin depremi, Ankara'da çok şiddetli hissedildi, yapılarda çatlama ve baca yıkılmasına neden oldu. 1 Şubat 1944 tarihli 7.2 şiddetindeki Bolu-Gerede depremi, Beypazarı, Kızılcahamam, Çamlıdere, Ayaş kasabaları ve bağlı köylerinde 125 ölü, 158 yaralı, bin 450 yıkı ve 2 bin 716 hasarlı yapı ile bin 829 hayvan kaybına neden oldu. Merkez üssü Haymana olan ve 24 Ağustos 1999'daki 4.7 büyüklüğündeki deprem ise can ve mal kaybına yol açmazken önemli ölçüde hissedildi. 6 Haziran 2000'de merkez üssü Çankırı'nın Ota ilçesi olan 5.9 şiddetindeki deprem, Ankara'da oldukça kuvvetli hissedildi. 

Yapılan araştırmalar, Ankara'nın Kızılay, Yenişehir, Maltepe, Sıhhıye, Batıkent, Demetevler gibi bölgelerinin çevrede meydana gelebilecek şiddetli bir depremden ciddi bir şekilde etkileneceğini ve büyük zarar göreceğini gösteriyor.
5fcbf925c9de3d0c7429e444.webp