
Avrupa'daki enerji krizi Türkiye'yi etkileyecek mi? CHP'li Sümer uyardı: Elektrik kesintileri yaşanabilir
Rusya-Ukrayna Savaşının etkisiyle Avrupa'da enerji krizi ortaya çıkarken bu durumun Türkiye'yi nasıl etkileyeceği merak ediliyor. CHP'li Orhan Sümer, ilerleyen süreçte elektrik kesintileri yaşanabileceğini dile getirdi.
Yurt Gazetesi- Duygu GÜLTEKİN
Kış yaklaşıyor. Ancak görünen o ki bu kış daha önceki kışlardan hem daha zor hem de daha sıkıntılı geçecek. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına, 1 Eylül 2022 itibarıyla yüzde 20 zam yapıldı. CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, son zamları ve Avrupa'da yaşanan enerji krizini Yurt Gazetesi'ne değerlendirdi.
-Avrupa'da enerji krizi baş gösterdi. Bu durum Türkiye'yi ne yönde etkileyecek?
Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgaliyle birlikte Avrupa kıtasındaki doğal gaz ve elektrik fiyatları tavan yaptı. Her ülke kendi çıkar ve olanakları dahilinde bu fiyat artışının tüketiciye olumsuz yansımasını en aza indirmek için tedbirler alıyor.
Birçok devlet enerji üretimi için çeşitli yollar ararken Türkiye ne yazık ki tüketici konumunda kalmaya devam ediyor. Özellikle yenilenebilir enerji yatırımları yapmak gerekirken, iktidar bu yatırımları betona gömüyor.
Fiyat artışlarında gösterge niteliğindeki enerji emtiaları arasında petrol, kömür ve doğalgaz başı çekiyor. Enerji ithalatçısı olan Türkiye’de, enerji fiyatlarındaki yüksek oranlı artışın maliyetlere, sonuçta da nihai tüketim ürünlerine yansıyacak fiyat artışlarından endişe ediliyor. Bu durum Türkiye için enerji faturasını kritik bir gösterge haline getiriyor. Benzin ve motorin gibi petrol türevi ürünlerin taşımacılık alanında ana girdi olması, bu emtianın ulaşım harcamaları üzerindeki belirleyici etkisini kaçınılmaz kılıyor.
Doğalgaz ve kömür ise Türkiye’de enerjinin en yaygın kullanılan formu durumundaki elektriğin fiyatlarını da doğrudan etkiliyor. Çünkü kömür ve doğalgaza dayalı santraller elektrik üretiminde yarıya yakın paya sahip.
"ZAMLAR VATANDAŞIN ALTINDAN KALKABİLECEĞİ DÜZEYDE DEĞİL"
Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki krizde Rusya ambargosuna rağmen ucuz Rus Petrolüne ulaşabilirken, vatandaşa bu fiyatın kat be katını yansıtıyor.
Son gelen zamlar ise tam anlamıyla vatandaşların ekonomisini derinden etkileyecek durumda.
Konutta %20, Sanayi’de %50 zam ne yazık ki ne üretim yapan işletmelerin ne de vatandaşın altından kaldırabilecekleri düzeyde değil.
Enerjide yapılan zamlar ülke olarak yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca aileyi içinden çıkılmaz bir kıskacın içine sokuyor.
"ZAMLAR KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL"
-Enerji fiyatlarına gelen son zamlar ile ilgili görüşünüz nedir? İlerleyen süreçte doğalgaz ve elektrik kesintileri ile karşı karşıya kalabilir miyiz?
Evlere verilen doğalgazda kesintiler beklenmese de doğalgaz ile çalışan santrallerin zora girmesi durumunda elektrik kesintileri yaşanabilir. Daha şimdiden Avrupa'da havlu atan enerji şirketlerini, Çin'de üretime ara veren fabrikaları duymak mümkün. Bu krizin en hızlı etkisi enerji yoğun sektörlerde görülüyor. Avrupa'da şimdiden gübre üreticileri arz kesintisine gitti. Bu da halihazırda yükselen küresel gıda fiyatlarının daha da artmasına yol açabilir.
Burada temel sorun Avrupa’da yaşanan kriz ve Ukrayna – Rusya arasındaki durum değil. Türkiye’de iktidarın her işin faturasını vatandaşa yükleme uygulamasıdır. Ekonomi o kadar kötü yönetiliyor ki bir sene içerisinde asgari ücrete iki defa zam yapılmasına rağmen milyonlarca aile açlık yaşadığını belirtiyor. Bunun üzerine her kalem üründe fiyatları düşürmeye çaba göstermek gerekirken, iğneden ipliğe her ürüne zam geliyor.
İktidar utanmadan zamlara güncelleme yapıldı açıklaması yapabiliyor ancak vatandaş ne yaşadığını çok iyi biliyor.
VATANDAŞIN EKONOMİK DAYANMA GÜCÜ KALMADI
Saray İktidarının yanlış politikaları, acıyı bal eyleyeceğiz, dişimizi sıkacağız, biz büyük ülkeyiz bunları atlatacağız söylemleri, artık gerçekliğini kaybetmiştir.
Zor zamanlardan geçerken vatandaş kuru ekmek bulamaz durumda yaşam savaşı veriyor ancak iktidar sahipleri lüks yaşantılarından ödün vermiyorsa orada adaletten söz edilemez.
Rant ile yolsuzluk ile rüşvet ile 5 maaş birden alarak hayatlarına devam eden bir avuç saray beslemesinin faturasını 85 milyonun ödemesini kimse kabul etmiyor.
Sarayın akıldan uzak ekonomi politikaları o kadar kötü ki tarihte ilk defa 10 – 12 yaş arasındaki çocukların gündemi ülke ekonomisi olmuş durumda.
Parkta oynaması gereken çocukları çalışmak ve ev ekonomisine katkı sağlamak zorunda bırakan bu sistemin adı Tek Adam rejimidir.