CNN TÜRK'te yer alan habere göre; CHP'nin Gelibolu'da düzenlediği Adalet Kurultayı'nın üçüncü gecesinde bir skandal yaşandığı öne sürüldü. İddiaya göre, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, alkollü halde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaldığı çadırı basmak istedi. Erdoğdu'nun kendisini engelleyen parti görevlisini darp ettiği, görevlinin 17 günlük iş göremez raporu aldığı belirtiliyor.

CHP'nin Gelibolu'da düzenlediği Adalet Kurultayı sona erdi. 4 gün boyunca çok çeşitli konularda panellerin gerçekleştirildiği kurultayın kapanışından önceki gece konaklama alanında bir skandal yaşandığı iddia edildi. 

Kaynaklardan edinilen bilgiye göre, gerginlik CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaldığı çadırı basmak istemesiyle başladı. Alkollü olduğu öne sürülen Erdoğdu, kendisini engellemek isteyen parti görevlisiyle tartıştı. Kamp alanına giremeyen Erdoğdu, önce bölgeden uzaklaştı ardından yanına birkaç kişi daha alarak geri döndü.

Erdoğdu'nun bu esnada, kısa süre önce kendisini kamp alanına almayan Cenk adlı genel merkez çalışanına saldırdığı, arbede sırasında kolu kırılan görevlinin 17 günlük iş göremez raporu aldığı öne sürülüyor. 

Partililer tarafından hastaneye kaldırılan görevlinin tedavisi devam ederken parti yönetiminin devreye girdiği ve görevliden Erdoğdu hakkında şikayetçi olmamasını istediği ifade ediliyor.

Bu arada Aykut Erdoğdu iddiaları reddetti. Ancak içeriden yansıyan bilgiler, parti içi disiplin mekanizmasının harekete geçirileceğine işaret ediyor. 

Olayla ilgili tutulan tutanakta şu ifadeler yer aldı;

28.08.2017 Tarihinde Kocadere köyü izci kampında Demokrasi kurultayında 20:00-08:00 arasında özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmaktayız. Saat 03:00 ile 04:00 civarında Aykut Erdoğdu’nun aracı geldi, o sırada VIP kapı sorumlusu Cenk Bey'e haber verdik, çünkü belli bir saatten sonra araç girişi yasaktı.

Cenk Bey camdan gelen kişilerle konuştu. Gece yasak olmasına rağmen kapıyı açmamızı söyledi. Araç giriş yaptı. 15 ya da 30 dakika sonra uzun boylu kır saçlı orta yaşlı biri sonradan bizim, şoför olarak öğrendiğimiz bir kişi geldi. Cenk Bey’i yakasından tutarak “sen kim oluyorsunda millet vekilinin aracını içeriye almıyorsun” dedi.

Cenk Bey karşılık olarak ben görevimi yapıyorum dedi. Kişi hakaret ve küfür etmeye devam etti. Cenk Bey 'ben Aykut abiyi arıyorum' dedi. Şoför sen kim oluyorsun abi diyorsun dedi. Cenk Bey bana hakaret edemezsin kamera var görüntüleri yarın çıkartacağım dedi. Şoför ana avrat küfür etmeye başladı ve Cenk Bey de fazla dayanamadı kavga etmeye başladılar.

Biz iki narkotik görevlisi ve narkotikten sivil polis kavgayı ayırdık. Sonra Cenk Bey sandalyeye oturdu yüzünde hafif darp izi vardı. 15 dakika sonra Aykut Erdoğdu ile şoförün uzaktan geldiğini gördük. Cenk Bey onları görünce alan dışına çıktı.

Milletvekili kapıya gelip bize 'nerede o' diye bağırdı. Sonra alan dışına çıkıp Cenk beyi aramaya başladı. 15-20 dakika sonra milletvekili ve şöförü geri dönüp giriş yaptı.

Aradan 15 dakika sonra Cenk Bey dudakları kan içinde darp edilmiş bir vaziyette geri geldi. Telefonunu ve eşyalarını alıp çıktı.

İş bu tutanak tarafımızdan olay yerinde tanzim edilip imza altına alınmıştır.

Semra Yılmaz Sinem Yurdakul
Özel Güvenlik Görevlisi Özel Güvenlik Görevlisi""

AYKUT ERDOĞDU, BU SÖZLERLE YALANLAMIŞTI

Aykut Erdoğdu bu olayın da doğru olmadığını belirterek “Bizim örgütten birini, o kapıdaki görevlilerden bir tanesi dövdü. Kapı dediğim; dış kapı, Genel Başkanın çadırıyla ilgisi yok. Benim karıştığım bir şey yok. Ben kavga sonrası gittim. O saldıran çocuğu kamptan gönderdik. Olay bu. Genel Başkanın çadırı yok, bilmem neyi yok, yani iki kişinin kavgası var, bizim örgütten bir çocuk dövüldü, biz de birşey olmasın diye, hatta şikayetçi bile olmadık” dedi. 

“ÇOCUĞUN SALDIRDIĞINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜLER DE VAR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çadırının olayla bir alakası olmadığını vurgulayan Erdoğdu şöyle devam etti:

“Şöyle bir olay yaşandı sadece; kapıya konulan bir tane çocuk, örgütü tanıyor diye, jandarma yanında dursun ve kampa gelen önemli kişileri jandarmayla tanıştırması amacıyla görevlendiriyorlar. Bu çocuğun, 7 tane sabıkası var. Suçlu bir çocukmuş. Adalet Kurultayı’na gelmiş, biz ne bilelim, hani dedik, sen burada dur, jandarmaya yardımcı ol. Bu çocuk ciddi sorun çıkarmaya başlamış. En sonunda Kağıthane örgütünden bir çocuk, bu çocukla tartışıyorlar, ben arabayla geçerken... Çünkü bana da saygısızlık yaptı, ben hiç umursamadım bile. Sonra gidiyor çocuk demiş ki, neden Genel Başkanımıza saygısızlık yaptın, çocuğa saldırıyor, silah çekmeye çalışıyor. Eli yüzü kan içinde kalıyor. Sonra ben çadırı falan denetlerken bana söylediler. Ben geldim jandarma komutanlarından özür diledim, ‘Komutanım kusura bakmayın, bu bizim hatamız, çünkü bu bizim personelimiz, bunu da hemen kamp alanından gönderin’ dedim. Olay bu, yani bir olay yaşandı deniyorsa, bu. Ne genel başkan çadırı, ne başka bir şey. Dış kapı duvarında olan bir tartışmadan sonra ben gittim, çocuğu da kamptan yolladık biz. Bir de orada görüntüler de var; bu çocuğun saldırdığına ilişkin… Biz yayınlamıyoruz, güvenlik güçlerinin elinde var…”