
Ayşe Ateş içini döktü: "İşte o anda hayat bana bu yaşadığım acı tecrübeyle beraber yeni bir şey öğretti"
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş yaşadığı hayat dersini, acı tecrübelerini ve pişmanlıklarını dile döken bir yazı kaleme alarak 'adalet' çığlığını bir kez daha yükseltti.
Ankara'da öldürülen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş X hesabından yaptığı son paylaşımda samimi itiraflarda da bulunarak hissettiklerini paylaştı.
Yaşadığı hayat dersini, acı tecrübelerini ve pişmanlıklarını dile döken bir yazı kaleme alan ve 'adalet' çığlığını bir kez daha dile getiren Ayşe Ateş şunları söyledi:
"BİZE ADALETİ VERSİNLER, BÜTÜN DÜNYALIKLAR ONLARIN OLSUN"
"Siyasi bir kişilik değilim. Hayatımın hiçbir döneminde de olmadım. Sinan'ın katledildiği güne kadar mesleği öğretmenlik olan bir ev hanımıydım. Sabah okuldaki, akşam evdeki çocuklarımla geçen bir ömrüm vardı. Sinan öldürüldüğünde vekillik teklif edildi, kabul etmedim. Çünkü ben siyasetten anlamam. Bana ve çocuklarıma yaşama özgürlüğü verilsin, yeter. Bize adaleti versinler, bütün dünyalıklar onların olsun.
"ÖMRÜMÜZÜ ADADIĞIMIZ BÜYÜN İNANÇLAR YALANMIŞ"
Sinan'ı sokak ortasında katlettiklerinde gördüm ki o ana kadar taşıdığımız, ömrümüzü adadığımız bütün inançlar yalanmış.
"DÜNE KADAR 'REİS' DİYENLERİN SESSİZLİĞİNİ, KAPISINDA EL PENÇE DİVAN DURANLARIN ŞEREFSİZLİĞİNİ İZLEDİM"
Sinan öldürüldükten sonra yaşananları takip ettim. Düne kadar "Reis" diyenlerin sessizliğini, kapısında el pençe divan duranların şerefsizliğini izledim.
"SAĞ, SOL YOK. İNSANLIK VAR. İYİLİK VAR"
Sonra baktım ki geçmişte beğenmediğimiz, sevmediğimiz insanlar bizim hakkımızı almak için katillerden hesap soruyor, aldıkları tehditlere rağmen katillere kafa tutuyor. İşte o anda hayat bana bu yaşadığım acı tecrübeyle beraber yeni bir şey öğretti: Sağ, sol yok. İnsanlık var. İyilik var.
"GEÇMİŞTEKİ HATALARIMLA, YANLIŞLARIMLA YÜZLEŞTİM"
O günden sonra acıya dil, din, renk, hüviyet sormamayı kendime felsefe edindim. Geçmişteki hatalarımla, yanlışlarımla yüzleştim. En ağır öz eleştiriyi yaptım.
"BENİMLE AYNI ZULME UĞRAYAN BÜTÜN KADINLAR ÖZ KARDEŞİMDİR"
Bu vesileyle şunu belirtmek isterim: Bu ülkede geçmişten bugüne benimle aynı zulme uğrayan, benzer acıları tecrübe eden, ortak kader yaşayan bütün kadınlar öz kardeşimdir.
Daha önce defalarca söylediğim gibi: Başlattığım adalet arayışı, yürüttüğüm hukuk mücadelesi adalet arayan bütün vicdanların ayak sesleridir. Korkutularak, tehdit edilerek eve hapsedilen ya da hapsedilmek istenen bütün kadınların bağımsızlık; parkta oyun oynamaya korkan bütün çocukların özgürlük mücadelesidir.
"ONLARI BÖLMEK, PARÇALAMK, YOK ETMEK İSTİYORLAR"
Onlar bölmek, parçalamak, yok etmek istiyorlar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi bu siyasi cinayet de konuşulmasın diye her yolu deniyorlar. Ama nafile...
Çünkü başka çaremiz yok.
"SUSARSAK HEM ÇOCUKLAR İÇİN HEM DE KADINLAR İÇİN YARIN GÜVENİLİR BİR TEK SOKAK KALMAYACAK"
Biliyoruz: Bugün susacak, duracak, yorulacak olursak hem çocuklar için hem de kadınlar için yarın güvenilir bir tek sokak kalmayacak.
"KARANLIĞIN ÜRPERTİCİ SİYAHINI 'ADALET' NİDALARIYLA PARAMPARÇA ETMELİYİZ"
Dün Sinan'ı hedef alıp katleden ve sesi herkes tarafından duyulan namluya bugün takılmak istenen susturucu, yarın başka cinayetlerin namlularının ucuna takılacak.
Bu yüzden birlik olmaya, bir arada kalmaya devam etmeli, karanlığın ürpertici siyahını "Adalet!" nidalarıyla paramparça etmeliyiz.
Bu mücadelede en çok kadınlardan korkuyorlar. Cinsiyetçi söylemleri, hakaretleri, tehditleri de bu sebeple."
Siyasi bir kişilik değilim. Hayatımın hiçbir döneminde de olmadım. Sinan'ın katledildiği güne kadar mesleği öğretmenlik olan bir ev hanımıydım. Sabah okuldaki, akşam evdeki çocuklarımla geçen bir ömrüm vardı. Sinan öldürüldüğünde vekillik teklif edildi, kabul etmedim. Çünkü ben… https://t.co/l5w3fKjqr7
— Ayşe Ateş (@ayseatesaa) July 7, 2024