Bahçeli: "Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak..."

Bahçeli: "Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak..."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin grup toplantısında açıklama yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin grup toplantısında açıklama yapıyor.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Evlatlarımızın hayatını iki günlük bir sınava mahkum etmenin adil bir yanı yoktur. Yürürlükteki sınav sistemi yeniden ele alınmalı. Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır.

Herkes Z kuşağı diyor ama hiç kimse gençlerin içine düştüğü sınav krizini düşünmüyor. MHP olarak biz düşündük.

Siyasi muhataplarımıza çağrıdır. Gençlerimizi daha fazla bunaltmayalım. Onların sosyal, ekonomik ve psikolojik sorun yaşamalarına müsaade etmeyelim"

Düşünme algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, toplumsal duyarlılığı yüksek, girişimci, demokrat gençlerin yetiştirilmesi Türkiye'yi her alanda kamçılayacaktır. Bütün gençlerimiz eğilimleri doğrultusunda yetiştirilmelidir. Biz gençlerimizin gözlerine bakınca bir Türk dünyaya bedel sözlerinin azmini görüyoruz.


 
KATARLI GENÇLERE SINAVSIZ ÜNİVERSİTE İDDİASI
Katarlı gençler Türkiye'de sınavsız okuyabilecekler yalan haberini maalesef bazı medya mensupları YKS'ye bir gün kala asparagas bir haber sürüldü. TC devletiyle Katar devleti arasında askeri teknik anlaşma 2007 yılında imzalanmıştı. İki ülke arasında sadece askeri eğitim anlaşması imzalanmıştır.

Tıp söz konusu olamaz. CHP Genel Başkanı ahlak ve etik kaygısı yaşıyorsa Türk gençlerinden derhal özür dileme mecburiyetindedir. Gençlerimize yanlış yapmış kandırmış vebaline girmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, senin karanlık muhattablarını biliyorum ve açıkçası seni acıyorum.

Süleyman şah türbesi ile ilgli ne söylediğimi sen bilmesen ne çıkar sen demesen ne yazar. CHP liderine sesleniyorum: Kendisini her kim esir aldıysa korkmasın bize söylesin, yardım diyorsa yardım edelim, imdat diyorsa elinden tutalım, fidye istiyorlarsa verelim, boyunduruktan kurtaralım, yazık oluyor. Boş boş konuşmaktan da vazgeç. Siyasi itirafçı olabilirsin, pişmanlık yasasından da yararlanabilirsin.

Haklı olan doğru olandır. Doğruluk emanet yalan hıyanettir. Cümleler doğrudur sen doğru isen; cümleler yalandır sen eğri isen. MHP işte böyledir. Teröriste terörist deriz, yalana yalan doğruya doğru deriz.


 
Herkes sussa bile biz konuşuruz. Kan ise istenen helalinden damar yolu bizzat kendimiz açarız. Drone saldırı sırasında düşen misket bombasını bacaklarının arasına alıp arkadaşlarına zarar gelmemesi için kendini gözden çıkaran evladı gözlerinizde canlandırınız.

Uzman Çavuş Yusuf Yayla'dır bu kişi. Allahtan bin kere şükürler olsun ki gururluyuz diyor babası da. Bu kahramanın babası nerde teröristin babası nerede. Unutmayın ki Yusuflar bizimdir, şehitler bizimdir, kahramanlar bizimdir.

Teröriste terörist, katile de katil deriz. Lafımızı çekmeyiz, sözümüzü esirgemeyiz. Diyemezsek kahramanların yüzüne bakamayız. Herkes sussa bile biz sonuna kadar konuşuruz. Yılanın deliğine sopa yoksa elimizi sokarız. Sonunu hesap ederek vatan ve millet müdafaası yapılamaz. Cansa beklenenden feda olsun bin defa veririz, kansa istenen, damar yollarını kendimiz açarız, yine de sevdamızdan dönmeyiz. 

-Doğruyu söylemeyelim mi, haklıdan yana olmayalım mı? Ey demokrasi bezirganları, ey özgürlük şarlatanları, insan haklarının posasını çıkartan yeminli Türk düşmanları, teröriste terörist diyemediğiniz sürece günahla birliktesiniz, bedduayla anılacaksınız. Susmayacağız, durmayacağız, yılmayacağız. Yerimizde saymacağız, vatan diyeceğiz, bayrak, millet, şehit, devlet diyeceğiz. Milletin hakkını şeref kabul edip başımızın üstünde taşıyacağız. 

Şair ve yazar Sayın Sezai Karakoç'un dediği üzere, 'onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak'. Halbuki biz sussak tarih susmayacak, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak, halbuki vicdan azabından, tarihin azabından, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar. 

 

Sınavın bir gün öncesinde kurgulanan algı operasyonuyla yalan bir haber servis edilmişti. İddia şuydu, Katarlı gençler Türkiye'de sınavsız tip okuyabilecekti. Niyeti kötü bazı gazeteler ve sosyal medya hesapları bu yalanı körükledi. Bu çarpıtmanın iç yüzünü araştırmaya, doğruluğunu analiz etmeye gerek duymadan aceleyle devreye giren CHP Başkanı, Twitter mesajıyla gençlerimizi galeyana getirmek için fitne tezgahını açtı.

Vahim olan şudur ki, YKS'ye bir gün kala gençlerimizi kışkırtmaya niyetlenen Kılıçdaroğlu, yaş tahtaya basmakla kalmadı, kendini rezil etti. TC Hükümeti ile Katar devleti hükümeti arasında, askeri alanda eğitim, teknik ve bilimsel iş birliği anlaşmaları 27 Mayıs tarihinde imzalanmıştı.

Bu anlaşma hükümleri dikkate alınıp askeri sağlık alanında iş birliği tesis etmeyi arzu ederek 2 Mart tarihinde imzalanan protokol, kapsamında sadece askeri personelin Türkiye'de eğitim alması kararlaştırılmıştır. Katarlı gençlerin sınavsız tıp okumaları gerçek dışı bir iddiaydı.

Bu yalanı haberleştiren bazı haber siteleri ise hemen U dönüşü yapmışlar ve özür dilemişlerdir. Ancak Kılıçdaroğlu'ndan ses seda çıkmamıştır.  CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ahlak ve etik kaygısı taşıyorsa, Türk gençliğinden, YKS'ye giren kardeşlerimizden özür dilemek mecburiyetindedir. Gençlerimize ayıp etmiş, yanlış yapmış, vebal altına girmiştir.


 
Geçen haftaki grup konuşmasında 'Bahçeli'yi muhatap almayı doğru bulmam' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, senin muhataplarını ayrıntısıyla biliyorum, sana da acıyorum. O melun muhataplarının arasında şahsımı almadan da hem rahatsızım hem kaygısızım. Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum. Geç bunları sayın Kılıçdaroğlu. 

Süleyman şah türbesi ile ilgli ne söylediğimi sen bilmesen ne çıkar sen demesen ne yazar. Kılıçdaroğlu'na açık bir teklif sunuyorum, kendisini her kim tutsak almışsa, kim zincire vurmuşsa korkmasın bize itiraf etsin. Bunu yapamıyorsa telgraf çeksin ya da bir ulak göndersin. Yardımsa yardım gönderelim, imdat diyorsa elinden tutalım, maruz kaldığı girdaptan çıksın.

Borcu varsa ödeyelim, fidye istiyorlarsa karşılayalım, boyundurluktan kurtaralım. Göz göre göre kürek mahkumuna dönüşüyor. Atarı gideri bırak, mertçe bize derdini söyle. Söyle ki sana şifa olalım, kol kanat gerelim. Sığınacak bir liman arıyorsan altı delik takanla Cumhur İttifakı'nın sahillerine yanaşabilirsin, siyasi itirafçı olabilirsin, pişmanlık kanunudan istifade edebilirsin.