
Barış Pehlivan davasında kritik gelişme! Şikâyet geri çekilmişti
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan'ın yargılandığı davada, davanın düşürülmesine karar verildi.
3 aydır tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan’ın duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
YARGIRAT ÜYESİ ŞİKÂYETİNDEN VAZGEÇMİŞTİ
Cumhuriyet'in aktardığına göre Pehlivan, Yargıtay Üyesi Ömer Faruk Aydıner hakkında bulunulan suç duyurusunu köşesinde yazdığı için "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlamasıyla yargılanırken, Ömer Faruk Aydıner, geçen gün avukatı aracılığıyla şikayetinden vazgeçtiğini mahkemeye bildirdi.
"BEDELİ NE OLURSA OLSUN, GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR"
Duruşmada, Barış Pehlivan, "Ben gazeteciyim kitabının arasında bomba konularak öldürülenlerin meslektaşıyım. Sadece gazeteciyim. Hem kendi çocuğum hem sizin çocuklarınız için gazetecilik yapıyorum. Bedeli ne olursa olsun, gazetecilik suç değildir" dedi.
"DAVANIN DÜŞME KARARI VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ"
Hüseyin Ersöz ise, "Müvekkilimizin yapmış olduğu haberin dayanağı olan belgeleri mahkemeniz ile paylaşmış. Müvekkilimiz tarafından yapılmış olan haberin ifade hürriyeti ve basın özgürlüğü kapsamındadır. Gazetecinin görevi halkın haber alma özgürlüğünü sağlamak olduğun açıklamıştık. Evrakları dayanarak yapmış olduğu haberin basın özgürlüğü kapsamında olduğu tartışmasız bir gerçektir. Davanın düşme kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme başkanı Pehlivan'ın son sözünü söylemesi için söz verdi. Barış Pehlivan son sözünde, "Gazetecilik suç değildir" dedi.
DAVA DÜŞTÜ
Gazeteci Barış Pehlivan’ın, “kamu görevlisine hakaret” suçundan yargılandığı davada davanın düşürülmesine karar verildi. Pehlivan tahliye edildi.
Davanın ardından Pehlivan, şu açıklamalarda bulundu:
"Aylar öncesi bitmesi gereken bir dava, aylar önce hiç olmaması gereken bir süreç şimdi bitti artık İstanbul Anadolu Adliyesi İnfaz Hakimliği'nde hemen bu davadaki karara göre özgürlük kararı vermesi gerekiyor hakkımda. Şuan avukatlarım İstanbul Anadolu Adliyesi İnfaz Hakimliği'ne başvuracaklar ve benim tekrar denetimli serbestliğe ayrılmamı isteyecekler. Süreci hepimiz bekleyeceğiz. Bu sürecin bitmesi ve özgürlüğüme kavuşmam gerekiyor. Ama bunu bilin ki bu davada böyleki bir sonucun çıkması Türkiye'de maalesef adaletin geldiği durumu da gösteriyor. Maalesef hala büyük bir adaletsizlik olduğunu da gösteriyor. Maalesef benim gibi onlarca yüzlerce gazeteci büyük baskı altında bu mesleği yapıyor."