CHP İstanbul İl Başkan Adayı Canan Kaftancıoğlu: Safları sıklaştırmak gerek

CHP İstanbul İl Başkan Adayı Canan Kaftancıoğlu: Safları sıklaştırmak gerek

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul İl Başkan adayı Dr. Canan Kaftancıoğlu ‘İstanbul’u kazanmak için adayım’ demişti. İl başkanlığı seçimi öncesi bir araya geldiğimiz Dr. Canan Kaftancıoğlu ile hedeflerini ve CHP’nin var olan potansiyelinin nasıl harekete geçirilebileceğini konuştuk. Canan Kaftancıoğlu, Yurt’a ‘OHAL’e karşı direniyoruz, safları sıklaştırmak gerek’ açıklamasında bulundu.

Röportaj: Sibek KÖKLÜ / YURT

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul İl Başkan adayı Dr. Canan Kaftancıoğlu, önceki gün adaylığını açıklamış ve ‘İstanbul’u kazanmak için adayım’ demişti. Yarın gerçekleşecek il başkanlığı seçimi öncesinde biraraya geldiğimiz Dr. Canan Kaftancıoğlu ile yaptığımız röportajda, hedeflerini ve CHP’nin var olan potansiyelinin nasıl harekete geçirilebileceğini konuştuk… ‘OHAL’e karşı direniyoruz, safları sıklaştırmak gerek’ diyen Canan Kaftancıoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı;

CHP’de gördüğünüz tablo bugün için nedir?

Cumhuriyet Halk Partisi, genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere yönetimiyle, kadrolarıyla, üyeleriyle, sempatizanları ve seçmenleriyle demokrasinin, cumhuriyetin, laikliğin ve Atatürk devrimlerinin son kalesi konumunda.

Partimiz bu nedenle her türlü saldırıya maruz bırakılıyor. Baskı altında tutuluyor. Belediye başkanlarına hukuksuz operasyonlar yapılıyor, yandaş medya aracılığı ile genel başkanı ve yöneticileri hedef gösteriliyor… Bütün bu OHAL ve KHK baskısına rağmen partimiz bütün kademeleriyle ayakta ve kararlı. Hak ve hukuk mücadelesini sürdürüyor. Tarihsel adımlar atılıyor.

Olağanüstü koşulların olağanüstü adımları olur. Şimdi biz de Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde OHAL’e karşı direniyoruz. Safları sıklaştırmak gerek. Bu dönem tam da bu. Ve benim partide gördüğüm ve olması gereken de bu. El ele, kol kola… Yani görmek istediğimiz tablo bu.

Var olan potansiyel nasıl harekete geçirilecek?

Siyaset insanla yapılır. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde çok kaliteli, donanımlı, birikimli, cesaretli kadrolar, insanlar var. Yani her üye çok değerli. Her üyemiz birer nefer, birer can, birer Cumhuriyet kalesi…

Bir defa bu parti kimsenin şahsi malı değil! Bundan neyi kast ediyorum; Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet kuran parti. Yani bütün yurttaşların partisidir. Bu parti herkesin. Genel Başkanımız ülkeyi karış karış geziyor. Halkla çok yakın temaslar kuruyor. Her üye bu partinin bir temsilcisidir. İl Başkanı seçilirsem ulaşılmadık üye bırakmayacağım İstanbul’da. Parti içerisinde özgürce kendilerini ifade ederek aktif siyasal katılım mekanizmaları yaratmak gerekiyor. Ve yatay bir örgütlenme…

Bana göre siyaset önce insanla yapılır sonra da reel ve bilimsel gerçeklerle. Yani, başarılı Avrupa soluna bakın. Dikey hiyerarşiyi bıraktıkları ve yatay hiyerarşiye geçtikleri için aktif siyasal katılım mekanizmaları başarılı şekilde işliyor. Bunu kendi toplumsal yapımıza uygun hale getirebiliriz. Bu da iş bölümüyle mümkün. Eşit iş bölümü ve eğitim… Partimizde ‘sürekli eğitim’ mekanizmaları işlemeli. Var olan kurumsal uygulamaları çağdaş normlarla birleştirebiliriz.

Bunlar bir araya geldiği zaman aidiyet, yani bilinçli bir aidiyet ve politik kimlik ortaya çıkar. Sol, bu şekilde yayılır. Zihinsel olarak “solun oyu bu kadar” söylemlerine hiç inanmadım. Bu halk unutmayın daha önce İstanbul’da solu, hükümette solu iktidar yaptı. Gene yapar. Daha fazla çalışacağız. Çalışarak en başta kendi potansiyelimizi ortaya çıkaracak ve gerçekleştireceğiz. Bu süreç işlemeye bu çark dönmeye başlayınca mevcut potansiyelimiz daha fazla ışıldayacak ve her üyemiz kendini hem parti içinde hem de siyasal hayatta daha fazla var olacak. Başarı da bunun sonunda mutlak gelecektir.

Kadın hareketinin desteğini almış görünüyorsunuz? Hangi gruplar var?

İki soruyu parti içerisinde sık sık duyarsı- nız. “Gençler neden daha fazla partiye katılmıyor?”, “Kadınları daha fazla partimize nasıl katarız?” Sorunun kendisini hatalı buluyorum. Kadınlar ve gençler partiye katılmaz. Tam tersi, parti kadın ve gençlere katılır. Bunun en büyük örneğini 2013’te yaşadık. Tüm dünya izledi. Gezi direnişinde öyle olmadı mı. Kadınlar, gençler başta olmak üzere öyle kararlı ve öyle yaratıcı bir şekilde öyle barışçıl bir eylem tarzı geliştirdiler ki herkesi peşlerinden sürüklediler. Bana destek verdiğini açıklayan birçok hareket, demokratik kitle örgütü oldu. Ben şöyle diyorum; sorunuzda “kadın hareketinin desteğini almış görünüyorsunuz” dediniz. Hayır ben hareketteyim zaten. Hareketin kendisi bu zaten.

BHH hareketinde yer aldınız CHP ile tekrar işbirliği yapılabilir mi?

Birleşik Haziran Hareketi Gezi Direnişi sonrasında birçok farklı ideolojik yapıdan katılım sağlanarak başlamış doğal bir harekettir. Burada bir liderlik ya da dikey hiyerarşi bulunmaz. Toplumun kendi içinden çıkardığı toplumsal bir yapıya sahip. Bugün saray diktasıyla, iktidar baskısıyla karşı karşıyayız. Partimiz çok ciddi bir mücadele sürdürüyor. Genel başkanımız tarihe geçen bir Adalet Yürüyüşü başlattı. Bu yürüyüş devam ediyor. Hukuk mücadelesi adımlardan hayatın her alanına yayıldı. Bunun içinde hepimiz varız. Duruma böyle bakmak gerekiyor.

Mahallelerdeki hayır meclisleri vs. Gruplarla çalışmanız var mı? CHP bu kesimler için bir çatı olabilir mı?

Benim demokratik birçok yapıyla temasım var. Birçoklarının da içindeyim. Özgürlükten, eşitlikten, barıştan ve adaletten yana olan herkes biraraya gelebilir gelmeli de. Ötekileştirmeye, gericiliğe ve ırkçı saldırılara ortak bir tavır koymak yükümlülüktür. Tabi bu süreçler kurumsal karar alma mekanizmaları içerisinde değerlendirilir ve ona göre karar verilir. Yetkili mekanizmalar bu tip konularda karar verir. Bu kurumsal işleyişte böyledir. Ancak altını çizelim, partimizin kapısı haktan, hukuktan ve adaletten yana olan herkese sonuna kadar açıktır.