CHP Lideri Grup Toplantısı'nda konuştu: "Hükümet çoklu organ yetmezliği yaşıyor..."

CHP Lideri Grup Toplantısı'nda konuştu: "Hükümet çoklu organ yetmezliği yaşıyor..."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ülkede yaşanan sorunlara dikkat çekti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ülkede yaşanan sorunlara dikkat çekti.


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partisinin grup toplantısında konuştu.

Merkez Bankası için haciz yapılacak haciz uygulamaları hakkında TBMM'ye getirilen düzenlemeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu MHP lideri Devlet Bahçeli'ye seslendi.

Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi öyle bir itibarsızlaştırdılar ki içim acıyor. Şimdi bir Merkez Bankası kanunu getirdiler. Bir maddelik bir değişiklik. Yani Katar Merkez Bankası bizim Merkez Bankası'na para gönderdiği zaman bizden herhangi birisi gidip o parayı haczedemeyecek kanun getiriyorlar. Gerekçesi, güven temelinde yürütülmesi... Demek ki hiç kimse sana borç para vermeye güvenmiyor. Türkiye'yi en itibarsız, en güvensiz ülke haline getirdiler. Gelen bu paralar kimin parası? Niye o ülkeler size güvenmiyorlar? Başka bir ülkenin parasını biz neden haczedelim? Bugün TBMM'de görüşülecek bu. Şimdi ben yine bütün ülkücüler bütün milliyetçiler adına sayın Bahçeli'ye soruyorum. Bu maddeye hangi gerekçe ile siz 'evet' diyeceksiniz?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Dün 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'ydü. 2021 tablosuyla ilgili kapanan gazeteler var, işsiz kalan 12 bini aşkın basın emekçisi, gözaltına alınan mahkum edilen gazeteciler, saldırıya uğrayan gazeteciler, gazetecileri hedef alan polis şiddeti, habere erişimin kamu gücüyle engellenmesi... 

Siyasetçiler için aslında basın özgürlüğü kadar kadar değerli bir şey yoktur. Çünkü biz siyasetçiler Türkiye genelinde hatta dünyada nelerin olup bittiğini belki yeteri kadar öğrenemeyebiliriz. Hele bugünkü medya bize bütün doğruları araştırır ve önümüze koyar. Biz de gerçekleri öğreniriz. bir yerde birinin hakkı mı yenildi, siyasi otorite müdahale edip o haksızlığı gidermek için. Ama siz tek sesli bir basın yaratırsanız o zaman haksızlığı gideremezsiniz. Siyasetçinin alkışa değil sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı var. Buradan basın dünyasına da bir şeyler söylemek isterim. Hiç meraklanmayın az kaldı, kim olursa olsun hangi kalem olursa olsun, ahlaklı davrandıkları sürece basın özgürlüğünü görecekler, biz de o eleştirilerden ders almasını bileceğiz.

"ENGELLİLERE KADROLARINI VERECEĞİZ"
Mağdur olan, hak arayan bir grubumuz var; engelliler. Engellilerle ilgili anayasada özel bir düzenleme var. Devlet, sakatların toplum hayatına uyumunu sağlamak zorundadır. Binlerce genç istihdam edilmiyor. O kadroları bütün engellilere hakkaniyet içerisinde teslim edeceğiz. 

AKP ve MHP'nin milletvekilleri fakirin, fukaranın yanında değil soyguncuların yanında yer almıştır. Hem hak hukuk diyecekler, 84 milyon insan soyuluyor. Devleti kim soydu? Araştıralım diyoruz, hayır araştırmayın diyorlar. Siz o soyguncuların ortağı mısınız?

"DEVLET YÖNETİLMİYOR"
Şu anda devlet yönetilmiyor. Hükümet çoklu organ yetmezliği yaşıyor. Adalet, devleti ekonomik bağlamda sağlıklı yönetim istiyorsanız ekonomide de adalet olması lazım. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım.

"HER YERDE ADALETSİZLİK VAR"


Yargının en tepesindeki başkan, Anayasa Mahkemesi Başkanı da adaletsizliği söylüyor.

Evet, temel bir meselemiz var. Adaleti sağlamazsınız devleti yönetemezsiniz, güveni sağlayamazsınız, bir araya gelemezsiniz, toplumsal bilinciniz gelişmez. Devletin dini adaletse bunların yaptığı ne? Her yerde adaletsizlik var.

"MİLLETİME ŞİKAYET EDİYORUM"
20 Aralık gecesi dolarda ciddi düşüş oldu. Birileri 18 liradan dolarını bozdurdu, 13 liradan dolar aldı. Milyarlarca lira para kazandı birileri. Bunu Meclis'te araştıralım dedik. AK Parti ve MHP milletvekilleri 'Bunu araştırmayın' dedi. Milletime şikayet ediyorum. Hem hak, hukuk diyecekler; bu milleti kim soydu? Siz ortak mısınız onlara?

Soygunun arkasında duran, koruyan AK Parti'nin ve MHP'nin sizi sürüklediği çıkmaz yoldan sizi bu kardeşiniz kurtaracaktır.
 
"FATURASINI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN 107 BİN KİŞİNİN DOĞALGAZI KAPATILMIYOR"
2019 yılında Ankara'da 74 bin 61 kişinin doğalgazı faturasını ödeyemediği için kapatılmış. 2020 yılında 74 binden 87 bin 626'ya çıkıyor. 2021'in ilk 8 ayında 107 bin 679 oluyor.

Saray ve şürekasına sormak zorundayız. Beyefendi sen orada rahat oturuyorsun, bir elin yağda bir elin balda, kira vermiyorsun, doğalgaz, su, elektrik vermiyorsun... Doğalgaz faturasını ödeyemediği için 107 bin kişinin doğalgazı kapatılıyor. Kim onların yanında olacak? Biz olacağız.

Akaryakıta 1 yılda 46 kere zam geldi. Dolar yükselince zam yapıyorsun anladık. Dolar düşünce niye zam yapıyorsun? Galiba trafik sorununu böyle çözecekler öyle anlaşılıyor. Hazine tam takır, ondan mı zam yapıyorsun?

Bütün bu döviz dalgalarıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununu gerçekleştirdiler. Bir avuç insana dolarları kazandırdılar. 'Faizi düşürüyoruz' dediler. Ocak başında açıklandı. Devletin 5 yıllık borçlanma faizi yüzde 22.70'den 26.34'e çıktı. Hani faizler düşüyordu? Bu faizleri 84 milyon ödeyecek.

"TEFECİLERE HİZMET EDİYOR"
Faiz artıyor, dolar da yükseliyor. Vatandaş iki ayrı yerden negatif olarak etkileniyor. Tefecilere hizmet eden kişinin adı Erdoğan'dır. Çıksın, 'Bay Kemal sen faiz yükseldi diyorsun. Devletin borçlanma faizi düştü' desin. Diyemez. Tefecilere hizmet ediyor, dolar baronlarına hizmet ediyor.

"İHRACATÇININ SIRTINA ÇÖKTÜLER"
Ekonomide tam bir çöküş yaşanıyor. Yüksek mevduatı olanlara verilen rüşvet. Bir avuç zenginin bankada biriktirdiği mevduata 'Ben sana para vereceğim sen yeter ki paranı orada tut' diyor. Bu fakir fukaradan aldığını zengine aktarmak demektir.

Baktılar yine maya tutmuyor, dolar yukarı gidiyor. İhracatçılara, 'İhracat bedelinin yüzde 25'ini Merkez Bankası'na yatıracağız' dediler. İhracatçının sırtına çöktüler şimdi.

"BAHÇELİ'YE KAPAK OLSUN"
Üçüncüsü, bu Bahçeli'ye kapak olsun. Vatandaşlığı satmak... Konut alana vatandaşlık veriliyordu baktılar bu tutmadı bankaya 500 bin dolar yatırırsan sana vatandaşlık vereceğim diyor. 500 bin dolara vatandaşlık satıyorsun. Hani siz milliyetçi, ülkücüydünüz? Bunların tamamını düzelteceğim ve o beylerin burnundan fitil fitil getireceğim.

"EN İTİBARSIZ ÜLKE HALİNE GETİRDİLER"
Türkiye'yi öyle bir itibarsızlaştırdılar ki içim acıyor. Şimdi bir Merkez Bankası kanunu getirdiler. Bir maddelik bir değişiklik. Yani Katar Merkez Bankası bizim Merkez Bankası'na para gönderdiği zaman bizden herhangi birisi gidip o parayı haczedemeyecek kanun getiriyorlar. Gerekçesi, güven temelinde yürütülmesi... Demek ki hiç kimse sana borç para vermeye güvenmiyor. Türkiye'yi en itibarsız, en güvensiz ülke haline getirdiler.

Gelen bu paralar kimin parası? Niye o ülkeler size güvenmiyorlar? Başka bir ülkenin parasını biz neden haczedelim? Bugün TBMM'de görüşülecek bu. Şimdi ben yine bütün ülkücüler bütün milliyetçiler adına sayın Bahçeli'ye soruyorum. Bu maddeye hangi gerekçe ile siz 'evet' diyeceksiniz?

Sultan'ın sofrasına oturan alimin bilgisine itibar edilmez. Onlar sultanın sofrasına oturdular. MHP vekillerinin vicdanına sesleniyorum. Bu memleket sadece benim değil hepimizin memleketi. Neden Türkiye'ye güven duymuyorlar sorun kardeşim. Sormayacaklar, el kaldırıp indirecekler.

Kimse umutsuzluğa kapılmasın hepsini düzelteceğiz. 6 ay içinde Türkiye'nin bütün çarkları adalet, üretim, ülkenin itibarı için dönecek.