CHP, Sezgin Tanrıkulu için düğmeye bastı! Faik Öztrak ve Sezgin Tanrıkulu'ndan peş peşe açıklamalar

CHP, Sezgin Tanrıkulu için düğmeye bastı! Faik Öztrak ve Sezgin Tanrıkulu'ndan peş peşe açıklamalar

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilgili söylediği sözlere dair açıklama yaptı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hakkında, TV100'de yayınlanan bir programda yapmış olduğu yorumlarından dolayı “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama” ve “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama” suçlarından soruşturma başlattı.

"İFADELERİ KABUL EDİLEMEZ"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bu akşam X hesabından konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.”

ekran-goruntusu-2023-09-10-110654.png

"AKP'NİN DERİN DEVLETİN YENİ SAHİBİ OLDUĞUNUN İTİRAFIDIR"

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, TSK ile ilgili sarf ettiği sözlerin ardından hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Ankara CBS hakkımda soruşturma başlatıldığını kamuoyuna duyurmuş. İki husus var; birinci olarak AKP'nin kuruluşundan önce gerçekleşmiş ve insanlığa karşı suç olduğu AİHM kararlarıyla sabit olan 'Kürtlere karşı' bu ağır ihlalleri AKP milletvekillerinin ve yöneticilerinin kurumsal olarak linç kampanyası başlatmaları ve devlette devamlılık esastır prensibi üzerinden bunu sahiplenmeleri AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır. İkinci olarak; çetelerin, uyuşturucu kaçakçılarının, rantçıların peşine düşmesi gereken Ankara CBS'nın bir tatil günü hakkımda soruşturma başlatması ve kamuoyuna duyurması da gözardı edilmemesi gereken bir uygulamadır.

Geçmişteki hakikatler, şimdiki siyasi pozisyonlarınıza göre eğilip bükülemez, değiştirilemez. Aşağıda AİHM'in Türkiye'yi mahkum ettiği iki davadaki kararlarından kısa alıntılar aktarıyorum. İlkinde Ekim 1993 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı bir köyde 11 köylünün nasıl kaybettirildiğine ilişkin karar var. Devlet bu köylülerin helikopterle götürüldükten sonra kaybettirildiğini inkar etmiş. Oysa kaybedilen 11 kişinin yakınları, akrabalarının helikoptere bindirildiğine tanıklar. Köylüler zorla kaybettirildi.

İkinci dava Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağıllı köylerinin savaş uçaklarıyla bombalanması ve 33 köylünün öldürülmesine ilişkin AİHM kararı. Bunlar benim yargılarım değil, AİHM kararları. Şu an beni linç etmeye kalkan zihniyet, on yıl sonra Roboski'de bir katliam olduğunu söyleyenleri de linç edecek. Ama hakikatler siz linç ettiğinizde de ortadan kalkmaz."

ekran-goruntusu-2023-09-10-110834.png

SEZGİN TANRIKULU, TSK İLE İLGİLİ NE DEDİ?