CHP'de 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi! Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu, neler yaptı, hangi seçimlere girdi?

CHP'de 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi! Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu, neler yaptı, hangi seçimlere girdi?

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda delegelerin oylarıyla Kemal Kılıçdaroğlu dönemi resmen sona erdi. Peki Kılıçdaroğlu'ndan geriye akıllarda neler kaldı?

CHP 38. Olağan Kurultayı Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirildi. Özgür Özel ile yarışan Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti. Böylece seçime giren CHP Genel Başkanları arasında Kılıçdaroğlu ilk kez seçimi kaybeden genel başkan oldu. 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi bu şekilde sona erdi.

ekran-goruntusu-2023-05-11-105030.png

Peki Kılıçdaroğlu'ndan geriye akıllarda ne kaldı? 

KILIÇDAROĞLU NASIL GENEL BAŞKAN OLDU?

Kılıçdaroğlu grup başkanlığı yaparken, siyasette 'kaset' skandalları gündem oldu ve Deniz Baykal 10 Mayıs 2010 tarihinde istifa etti. Bu istifadan sonra Kemal Kılıçdaroğlu kendisiyle görüştü ve görüşme sonrası yaptığı açıklamada parti olağan kurultayında aday olmayacağını belirtti ancak daha sonra 17 Mayıs 2010 tarihinde görevinden istifa ederek kurultayda aday oldu.

Bu hem siyasi kariyerini zirveye taşıyan hamle hem de kariyeri boyunca en tartışmalı adımlarından biri oldu ve uzun yıllar boyunca da iktidar söylemlerinde kendisinin aleyhine kullanıldı.  Bu şekilde 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 33. Olağan CHP Kurultayı'na tek aday olarak girdi. 1249 delegeden 1200'ünün imzasını aldı ve kurultayda geçerli 1189 oyun tamamını alarak CHP'nin 7. genel başkanı oldu.

Bu Kurultay'da Ecevit gibi bir kasket takması çok konuşuldu. O artık Türkiye'nin Gandhi'siydi.

ekran-goruntusu-2023-03-04-234247.png

KILIÇDAROĞLU'NUN YILDIZI NASIL PARLADI?

Bu süre zarfında 'Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği′nin genel başkanlık görevini üstlendi. Burada CHP’li Bülent Tanla’nın isteği üzerine CHP 'bilim yönetim kültür platformu’na bir yolsuzluk raporu hazırladı. Dönemin genel başkanı Deniz Baykal’ın da dikkatini çeken bu rapor Kemal Kılıçdaroğlu’na CHP'nin kapılarını açtı. 

Baykal bu rapor sonrası Kılıçdaroğlu’nu partiye davet etti ve Kılıçdaroğlu aynı dönemde CHP kontenjanından Türkiye İş Bankası’nın yönetim kuruluna da girdi.

Sadece iki partinin meclise girebildiği 2002 Türkiye genel seçimlerinde de CHP İstanbul milletvekili olarak meclisteki temsil görevine başladı.

ekran-goruntusu-2023-11-05-104647.png

AKP'LİLERLE DÜELLO

Yeni görevi dolayısıyla dikkatleri üzerine çeken Kılıçdaroğlu, grupta çalışkanlığı ile dikkat çekti.  Devamlı basın toplantıları düzenledi ve bulduğu her fırsatta iktidara yönelik yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. 

O dönem genel başkan yardımcısı Şaban Dişli, Dengir Mir Mehmet Fırat ve yine dönemin Ankara büyükşehir belediye başkanı Melih Gökçek gibi isimleri hedef alan Kılıçdaroğlu, muhalif kesimde destek ve sempati topladı. 

Almanya'nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri davasının Türkiye ayağına ilişkin bazı belgeleri açıklaması da gündem oluşturdu.

ekran-goruntusu-2023-11-05-104657.png

"Baron" olarak adlandırdığı dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat hakkında da çarpıcı dosyalar açıkladı. Fırat'ın en büyük ortağı olduğu Menas adlı şirketin ürünlerini yurt dışına götüren TIR'da 89 kilogram eroin yakalandığını ve Menas'ın hayali ihracat yaptığını duyuran Kılıçdaroğlu, bir canlı tartışma programında Fırat ile bir araya geldi. Bu programın ardından Fırat, sağlık durumunu gerekçe göstererek 8 Kasım 2008 tarihinde istifa etti.

Aynı yıl Melih Gökçek ile canlı yayında karşı karşıya geldi. Gökçek'in, Ankara’daki doğal gaz sayaçlarını fahiş fiyatla satın aldığını ileri sürdü. Gökçek’in "başkentlilere milyonlarca dolarlık kazık attığını" ifade etti. Canlı yayında yapılan bu tartışmaya ilişkin basında "düello" başlıklarıyla yer alan birçok haber yapıldı ve Kılıçdaroğlu Türkiye'de adından söz ettirmeye başladı. 

29 Mart 2009 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı oldu. Bu seçimi kazanamadı ancak yüzde 44,7 oy alan AKP adayı Kadir Topbaş karşısında yüzde 36,80 oy aldı. Bu da CHP içerisindeki popülaritesini arttırdı.

ekran-goruntusu-2023-05-03-202209.png

HANGİ SEÇİMLERE GİRDİ?

Girdiği ilk seçim olan 2011 seçimlerinde partisi yüzde 25,98 oy alarak ikinci oldu. Ancak Kılıçdaroğlu sonucu olumlu buldu ve "Seçimde milletvekili sayısını artıran tek parti CHP'dir. 6 ay gibi kısa bir sürede CHP 3.5 milyon yeni seçmen kazanmıştır. Bu yüzden moralimizi bozmayacağız" dedi. 

Bundan sonrasında birinci olunamayan tüm seçimlerde de benzer pozisyonu ve yaklaşımı korudu.

2014 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimi adayı olarak MHP ile ortaklık yaptı ve iki partiden de olmayan, kendi tabanına ters muhafazakar bir çatı aday önerdi. 

Bu kişi İslam Konferansı Örgütü eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'ydu. Kutuplaşmaya ve kamplaşmaya karşı önerilen İhsanoğlu; sakinliği, sağduyulu açıklamaları, siayseten hırslı olmaması ve yolsuzluğa bulaşmamış geçmişi ile ikinci bir 'Ahmet Necdet Sezer dönemi' olarak tasarlanmıştı. 

ekran-goruntusu-2023-11-05-105307.png

İhsanoğlu ismi, birçok kesim için sürpriz oldu ve adaylığı CHP'lilerin bir kısmı tarafından sert şekilde eleştirildi. 

23 Haziran 2014'te yapılan bir anket, CHP seçmenlerinin sadece yüzde 32'sinin çatı adaydan memnun olduğunu, buna karşın MHP tabanında bu oranın yüzde 75 olduğunu gösteriyordu.

Kılıçdaroğlu tüm itirazlara rağmen İhsanoğlu'nun arkasında durdu ancak seçmenine "tıpış tıpış sandığa gideceksiniz" ifadelerini kullanması büyük tepki çekti ve muhtemelen siyasi kariyerindeki en büyük hatası oldu.  

Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde kampanya sloganı olarak “Milletçe alkışlıyoruz" ifadesi ve buna ilişkin yayınlanan kısa videolar çok beğenildi ve yüksek bir etki yaptı. Sert ve mutsuz bir yüz ifadesi ile kötü gidişattan sorumlu olanları alkışlayan insanların görüntüleri karşısında iktidar bir süre karşı hamle yapamadı. 

Ancak kampanyanın başarısı seçim sonuçlarına yansımadı ve partisi bu seçimlerde de yüzde 25,32 oy oranıyla yine ikinci sırada kaldı.

Üzerindeki 'istifa et' baskısı artsa da Kılıçdaroğlu bırakmadı ve o 'moralimizi bozmayalım' yaklaşımı ile "Oyumuz arttı, milletvekillerimiz arttı ama kendimizi başarılı görmüyoruz. Önümüzdeki süreçte oy alanımızı göreceğiz." açıklamasında bulundu.

Parlamenter sistemin yerine başkanlık sisteminin getirildiği 2017 referandumunda, mühürsüz pusula ve zarfların da sayılmasının önünün açılması büyük bir infiale neden olmuştu. 

YSK, AKP temsilcisinin talebi üzerine Doğu'da oy sayımı devam ederken, Batı'da ise sandıkların kapanmasına 10 dakika kala bu kararı almıştı.

Erdoğan'ın o geceki açıklamasında "Atı alan Üsküdar'ı geçti" sözleri öfkeyi daha büyüttü. Başta sosyal medyada olmak üzere insanlar sonucu kabul etmeyeceklerini ve sokağa çıkacaklarını dillendirmeye başladılar. 

Herkesin Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını beklediği o saatlerde CHP lideri tüm muhalif kesimi sükunete ve sakinliğe davet etti. Ne var ki, bu tutumu da ilerleyen yıllar boyunca bazı kesimlerce 'hata' olarak görüldü. 

Referandum sonuçları ardından pasif kaldığına ilişkin eleştirilere cevap olarak Kemal Kılıçdaroğlu, "Karşı taraf silahlıydı. Bu tür duyumlar aldık. Partideki arkadaşlarla o gece bunu tartıştık. Ve vatandaşlarımıza ‘sokağa çıkın’ çağrısında bulunmadık. Çok vahim olaylar çıkabileceği endişesi nedeniyle, bu sorumluluğu almamaya karar verdik dedi." dedi.

kilicdar-tirnak.webp

ADALET YÜRÜYÜŞÜ

 

O gece biriken hoşnutsuzluğu, öfkeyi doğru ve meşru şekilde kanalize etmek isteyen Kılıçdaroğlu, tıpkı Hindistan'da Gandi'nin yaptığı gibi uzun bir yürüyüş planladı. 

Siyasette yükseldiği sıralarda da kendisine 'Gandi' benzetmesi devamlı yapıldı zaten.

Türk siyasi tarihinde bir ilk olan bu yürüyüş Ankara'dan İstanbul'a doğru gerçekleştirildi ve İstanbul'da büyük Maltepe mitingi ile son buldu. 

Çeşitli isimlerin ve grupların katılımıyla büyüyen yürüyüşün ana hedeflerinden biri dokunulmazlığı kaldırılıp tutuklanan CHP'li milletvekillerini serbest bıraktırabilmekti. Bunun dışında başka pek çok neden de vardı ancak ülke genelinde yaşandığı ileri sürülen hukuksuzluk ve adaletsizliğe dikkat çekmek adına buna "Adalet Yürüyüşü" denildi ve 25 gün sürdü.

Bu yürüyüş sırasında yaşananlar (yollara gübre dökülmesi, taşlı saldırılarda bulunulması...gibi) eylemin sürekli haber olmasını sağladı ve Kılıçdaroğlu adalet mesajını bir aya yakın süre Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde tuttu.

420 kilometrelik yürüyüşün sonundaki mitinge bir milyonun üzerinde kişi katıldı ancak neticede somut bir sonuç ortaya çıkmadı. Bu nedenle Kılıçdaroğlu 1 ay boyunca eylemi nedeniyle takdir topladıysa da sonrasında 'başarısız' olmakla suçlandı.

ekran-goruntusu-2023-11-05-105324.png

MUHARREM İNCE İLE YOL AYRIMI

3 Şubat 2018 tarihinde yapılan genel başkanlık seçiminde Muharrem İnce bir kez daha aday oldu. 

Kılıçdaroğlu 790 oy aldı ve yeniden genel başkan seçildi. İnce ise 447 oy aldı. İnce kendisini destekleyenlere üstü örtülü şekilde baskı ve sindirme uygulandığını ileri sürdü. İkilinin ilişkileri giderek zayıflasa da Kılıçdaroğlu kendisinden sonraki en popüler isim haline gelen İnce'yi 4 Mayıs'ta grup kararı ve oybirliğiyle partinin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etti. 

İnce'nin Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi ve seçim gecesi yaşanılan aksaklıklar ve iletişimsizlikler neticesinde ikilinin arası iyice açıldı.

İnce Kılıçdaroğlu'na onursal başkan olarak koltuğu bırakmasını teklif etse de Kılıçdaroğlu bunu kabul etmedi ve neticesinde İnce CHP ile yollarını ayırdı.  

ekran-goruntusu-2023-11-05-104807.png

2023 SEÇİMİNİN KAYBEDİLMESİ

13 Kasım 2021'de CHP'nin geçmişte yaptığı hatalara ilişkin "Helalleşme çağrısı" ile başlattığı süreci Kılıçdaroğlu, 12 Şubat 2022'de 6 muhalefet partisini birleştirerek sürdürdü.

Önce "Altılı Masa" daha sonra da Millet İttifakı adını alan bu oluşum ile önce güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakat metninin çıkarılmasını sağladı. Ardından da 2300 maddelik ortak politikalar metninin oluşturulmasında rol oynadı. 

İlk kez 5 Eylül 2022 günü FOX TV’nin sabah programında 6’lı masayı işaret ederek, “Üzerimde uzlaşma olursa adaylığa hazırım" diyerek ilk işareti verdi. 

Seçime giren Kılıçdaroğlu 13. mağlubiyetini almış oldu.

SALDIRILAR VE LİNÇ GİRİŞİMİ

MECLİS'TE YUMRUKLU SALDIRI

8 Nisan 2014'te TBMM'de grup konuşması yapmak için salona giderken yumruklu saldırıya uğradı. Saldıran kişi “Politikalarını beğenmiyorum. Vatan haini olarak görüyorum.” dedi. Saldrıgana 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

ekran-goruntusu-2023-11-05-104730.png

CENAZEDE KURŞUNLU MESAJ

8 Haziran 2016'da İstanbul Vezneciler'de bombalı araçla saldırı düzenlendi. Bu saldırıda hayatnı kaybeden polislerin Fatih Camii'ndeki cenaze törenine katıldığı sırada Kılıçdaroğlu'na elle bir adet mermi atıldı.  

Olayla ilgili olarak gözaltına alınan kişi saldırıda ölen polislerden birinin dayısıydı. Bu kişiyle birlikte gözaltına alınan diğer üç kişiden ikisinin ise cinsel taciz, uyuşturucu, görevini kötüye kullanmak ve yaralama suçlarından emniyette kayıtları olduğu tespit edildi. mermiyi atan dahil tümü serbest kaldı.

IŞİD'İN SUİKAST TEŞEBBÜSÜ

5 Temmuz 2017'de, Adalet Yürüyüşü sırasında bir IŞİD militanı başarısız bir suikast teşebbüsünde bulunuldu. Olaydan sonra IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi'nin Kılıçdaroğlu için infaz emri verdiği öğrenildi.

Suikat teşebbüsü Kocaeli'ndeki IŞİD üyesinin araçla saldırı girişimi yapmak isterken yakalanması ile engellendi. Daha sonra IŞİD'in "Türkiye sorumlusu" olduğu iddia edilen Kasım Güler'in yayınlanan itirafları şu şekilde oldu:

"Nusret Yılmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdardoğlu'nun Adalet Yürüyüşü sırasında Kılıçdaroğlu'nun da içerisinde bulunduğu kalabalığın üzerine araç sürmek suretiyle gerçekleştirilmesini bizzat planladı ve Emni Hariç'ten (Örgütün Dışişleri Birimi) bu eylem için onay aldı. Eylemi gerçekleştirecek kişiler Kayseri ilinde minibüs tipi bir araç kiraladılar, ancak eylemi gerçekleştirecekleri sırada yakalandılar."

KONVOYA PKK SALDIRISI

25 Ağustos 2016'da Artvin'in Ardanuç ilçesinde konvoyuna silahlı saldırı düzenlendi.

Konvoy, Yanıklı Köyü’nden geçtiği sırada, öncü jandarma ekiplerinin bulunduğu alana ormanlık alandan uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. 

Saldırı sonucunda Jandarma Er Fatih Çaybaşı yaşamını yitirdi, 2 asker de yaralandı. hemen ertesi gün PKK saldırının sorumluluğunu üstlendi ancak hedefin Kılıçdaroğlu olmadığı belirtildi. 

İçişleri Bakanlığı, bu saldırıyı düzenleyen Behçet Avras isimli örgüt mensubunun 22 Mayıs 2018'de düzenlenen operasyonda öldürüldüğünü açıkladı.

ekran-goruntusu-2023-11-05-104713.png

ÇUBUK'TA LİNÇ GİRİŞİMİ

19 Nisan 2019'da Hakkâri'de gerçekleşen terör saldırısı sonucu ölen askerler için Çubuk ilçesinde yapılan cenaze törenine katıldı. Ankara Büyükşehir Belediyle Başkanı Mansur Yavaş'ta oradaydı. Törendeki bir grup önce sözlü, sonra yumruklu saldırıya uğradı. 

Kılıçdaroğlu'nun yüzüne bir yumruk isabet etti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu güvenlik güçleri tarafından çevredeki bir eve götürüldü. Kalabalığın, evin etrafında toplanarak evi taşlaması ve "Yakın bu evi!" sloganları atması üzerine Kılıçdaroğlu, zırhlı araç ile bölgeden uzaklaştırıldı.

67 kişi hakkında dava açıldı. 55 sanık 7 ay 15 gün ila 8 yıl 6 ay 15 gün arasında değişen hapis cezaları aldı. 10 çocuğa da 2 ila 3 yıl arası hapis cezası verildi ancak Kılıçdaroğlu reşit olmayan sanıklar hakkındaki davaları geri çekti.