CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısını değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yasama yılı açılış konuşmasında muhalefetin anayasa taslağını hazırlamadığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Kılıç, şunları belirtti:

“Muhalefetin Anayasa taslağı hazırlamayıp, sadece kendilerinin hazırladığı gibi yanıltıcı bilgileri Meclis kürsüsünden kamuoyuyla paylaşan Cumhurbaşkanına, sesleniyorum:

Biz 28 Kasım 2022 günü Anayasa taslağımızı, düzenlediğimiz geniş katılımlı bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştık. Halkı yanıltmayın, taslağımız bundan tam 11 ay önce kamuoyuyla paylaşıldı, geniş kesimler tarafından tartışıldı ve toplumda karşılık buldu.

"SARAY VESAYETİ ÜRÜNÜ BİR ANAYASA'YI DA ASKERİ VESAYET ÜRÜNÜ BİR ANAYASA'YI DA KABUL ETMİYORUZ"

Anayasa taslağımız, tüm ittifak ortaklarımızın katılımıyla oluşturulan Anayasal ve Yargısal Reform Komisyonu tarafından kaleme alınmıştır. Komisyonumuz, toplumun geniş kesimlerinin Anayasa taleplerini dinleyip, Anayasa Taslağını kaleme alarak, ittifakı da aşan büyük bir konsensusu Anayasa taslağına taşımayı başarmıştır. Biz, Saray’da kapalı kapılar arkasında yapılmış Saray vesayeti ürünü bir Anayasa’yı da askeri vesayet ürünü bir Anayasayı da kabul etmiyoruz; buna karşı toplumun geniş kesimlerinin taleplerini içeren Anayasa taslağımızı savunuyoruz.

"ANAYASAL DÜZENİMİZİN TEMELİ İNSANLIK ONURUDUR"

Anayasa taslağımız, Millet egemenliğini tek bir kişinin iradesine hapseden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşı millet egemenliği ve Cumhuriyet ile özdeşleşen Güçlendirilmiş Parlamenter sistemi önermektedir. Anayasal düzenimizin temeli insanlık onurudur. Herkes vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Anayasa taslağımız en genel hatlarıyla, yargı ve yasamayı ağır vesayetten kurtarmayı hedeflemektedir. TBMM’yi ağır vesayetten kurtarıp, Meclis’in temsil gücünü arttırmak için barajı yüzde 3’e indireceğiz. Kadına ve çocuğa yönelik suçlardan hüküm giyenlerin milletvekili olmasını engelleyeceğiz. Yurt dışı seçim bölgesi kuracağız. Bütçe hakkının devredilemezliğini tahsis edeceğiz. Meclis bünyesinde kesin hesap komisyonu kuracağız.

"TASLAĞIMIZ HAZIR"

Cumhurbaşkanının bir dönem ve 7 yıl için seçilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanın tarafsızlık ilkesi gereği, seçildikten sonra siyasi partisi ile ilişkisini kesmesi gerektiğini savunuyoruz. Yargı üzerindeki siyasi tahakkümü kaldıracağız, Baroları Anayasal güvenceye kavuşturacağız, hakim ve savcıların bağımsızlığını sağlayacağız. YSK kararlarına itiraz sistemini getireceğiz. Anayasa 90. Maddeyi yaptırımlarla güçlendireceğiz. Seçilmiş belediye başkanlarının keyfi bir şekilde görevlerinden alınması uygulamasına son verecek, seçilmiş milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için AYM kararının beklenmesini sağlayacağız.

Anayasa Taslağımızda çok daha fazla değişiklik öngörmekteyiz. Anayasa taslağımız, 1982 Anayasasının 84 maddesinde öngördüğü değişiklikle, etkin ve katılımcı bir yasama; istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme; bağımsız ve tarafsız bir yargı hedeflemektedir. Kurumsal kültürün hâkim olduğu bir kamu yönetimi ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme konusunda kararlıyız. Kapsayıcı, kuşatıcı, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, bireylerin eşit ve özgür vatandaşlar olarak düşüncelerini diledikleri gibi ifade edebildiği ve yaşayabildiği demokratik bir Türkiye’yi yaratmak istiyoruz.

"ANAYASA’YI TANIMAYANLARLA BU KONUYU TARTIŞMAYIZ"

Bize Anayasa çağrısı yapanlara sesleniyorum, ‘Ne insanlık onurumuz, ne de temel hak ve hürriyetlerimiz pazarlık konusu olamaz’. Bizim Anayasa taslağımız halkımıza emanettir! Mevcut Anayasa’yı ve yasaları uygulamaya imtina edenlerle oturup yeni Anayasa tartışması yapamayız. İnsan hak ve hürriyetlerine dayanan, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti niteliklerine sahip bir Anayasa, ancak bir iktidar ve zihniyet değişiminden sonra söz konusu olabilecektir.”