CHP'den Süleyman Soylu'yı kızdıracak sözler: "Yoldan geçen suçluyu bile tanıyıp fotoğraf çektiren..."

CHP'den Süleyman Soylu'yı kızdıracak sözler: "Yoldan geçen suçluyu bile tanıyıp fotoğraf çektiren..."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili "Neredeyse yoldan geçen suçluyu bile tanıyıp onunla fotoğraf çektiren Süleyman Soylu ile derdimiz var" dedi.

CHP ve Süleyman Soylu arasındaki gerilim bitmiyor. Parti kurmayları ve Soylu arasında yine tartışma yaratan ifadeler kullanıldı. Bu kez CHP'den gelen açıklamada Soylu hedef alındı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, suça bulaştığı öne sürülen kişiler ile Soylu'nun aynı karede bulunmasına gönderme yaptı. 

CHP milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı ve CHP Ankara İl Başkanlığı yöneticilerinin katıldığı, Keçiören’de düzenlenen "CHP Üye Katılım Töreni"nde konuşan CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetiminden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı şöyle dedi:

"FOTOROMAN SÜLEYMAN"

"Bizimkiler genelde muhalefet bir şey söylediğinde iktidar sanki öyle bir mesele yokmuş kendileri de sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi, ‘vay siz bayrağımıza laf söylediniz; siz jandarmamıza, polisimize laf söylediğiniz’ diye yaygara koparmaya başladılar. Ortada bu ülkeye şerefli bir şekilde hizmet eden jandarmaya, polisimize laf eden yok. Ama onların başında olan kendisine İçişleri Bakanı diyen, bizim ‘fotoroman Süleyman’ dediğimiz neredeyse yoldan geçen suçluyu bile tanıyıp onunla fotoğraf çektiren Süleyman Soylu ile derdimiz var, ona söylüyoruz. Hiç araya şerefiyle, namusuyla görev yapan üniformalı askerimizi, polisimizi katmayın. Biz sana doğrudan söylüyoruz. Senin bağlı olduğun yere söylüyoruz. Manzara çok açık."

"YANLIŞ YAPANI DEĞİL, YANLIŞ YAPIYORSUN DİYENİ TUTUKLAMA YASASI"

"Fotoroman Süleyman’dan talimat alan bir Emniyet Genel Müdürü var. Bunları söylediği için, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun aleyhinde dava açtılar (dava açılmasını istediler). Hem de gerekçeyi daha bir iki hafta önce çıkardıkları sansür yasası var, gerekçeyi de oraya dayandırarak... Dertleri ne? Bu sansür yasası çıkarken milletvekillerimiz parlamentoda önemli bir mücadele verdi. Dedik ki bu yasayı çıkarırsanız bu yasa muhalefeti, basını susturma yasası. Bu yasa yanlış yapanı değil, sen yanlış yapıyorsun diyeni tutuklama yasası. Bu yasa yürürlükte olduğu sürece bu ülkede sıkıntı bitmez, doğru söyleyenler dokuz köyden kovulur, onlarla ilgili işlem yapılır dedik. İşte en önemli uygulamalarından bir tanesi sayın Kemal Kılıçdaroğlu için geldi. O yasaya dayanarak talimat ile dava açtılar (dava açılmasını istediler)."

"EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ TALİMATLA DAVA AÇTI"

"Emniyet Genel Müdürü, talimatla dava açtı. Kemal Kılıçdaroğlu, polisimiz için ek gösterge isteyen adam değil mi? Bunu yıllardan beri açık açık söyleyen, bunu zorlayan kişi değil mi? Peki Kemal Kılıçdaroğlu; polis intiharlarını gündeme getiren, bunun soruşturulmasını, araştırılmasını isteyen kişi değil mi? Peki Kemal Kılıçdaroğlu, Beşiktaş’taki terör saldırısında şehit olan, gazi olan, 15 Temmuz’da şehit olan, gazi olan kardeşlerimiz için toplanan paraların akıbetini soran kişi değil mi?"

"AĞZINDAN 3600 EK GÖSTERGE, GAZİLERE TOPLANAN PARAYI DUYDUNUZ MU?"

"Siz; bu ülkeye, polis teşkilatına, şehitlerimize, gazilerimize bu şekilde hizmet eden, onlara sahip çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’na dava açıyorsunuz. Ben de siz soruyorum. Kemal Kılıçdaroğlu bunları söylerken ‘fotoroman Süleyman’ ne yapıyordu? Ağzından 3600 ek göstergeyi duydunuz mu? Duymadınız. O şehitlere, gazilere toplanan paraların ailelerine eksiksiz verilmesi gerektiğini duydunuz mu? Duymadınız. Polisler intihar ediyor maalesef. Onların derdi nedir? Sıkıntısı nedir? Onunla ilgili bir kelam, bir çift söz duydunuz mu? Onun yaptığı tek iş, İçişleri Bakanlığı yapmak değil. Tek iş, bu ülkedeki suçlularla, mafyayla, uyuşturucu baronlarıyla gününü gün etmek. Biz buradan söylüyoruz. Bu iktidar sona erecek. Millet İttifakı, millet masası iktidar olacak ve sizin yapmış olduğunuz bu hukuksuz, bu ülkeyi zehirleyen uygulamalardan dolayı hepsini burnunuzdan fitil fitil getirene kadar da çalışmaya devam edecek."

"AKP DÖNEMİNDE İTHAL MAFYALARIMIZ DA OLUŞTU"

"Ülkede bir yandan uyuşturucu kullanımı artıyor. Her yere yayılıyor. Bir yandan da Türkiye’ye yeni mafya grupları geliyor. Türkiye’de zaten eskiden beri adını basından da okuduğumuz mafya babaları var. Bazen içeriye girerler, bazen çıkarlar. Bazen maalesef bazı siyasi parti liderleri onları ziyaret ederler. Onlara el uzatır ama bu ülke mafyayla bir mücadele verir. Hangi iktidar olursa olsun. AKP döneminde bizim ithal mafyalarımız da oluştu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan, hani sığınmacılar geldi diyoruz ya sadece onlar gelmedi. Onlarla beraber mafya babaları da geldi. Baktılar ki burada kendilerine çok hoş görülü davranan bir İçişleri Bakanı var. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, onlara olan hoşgörü hiç azalmıyor. Sürekli artıyor. Ben notlar getirdim. Çünkü, bu kadar mafyanın ismini aklımda tutabilecek değilim. Balkan mafyası, yakın zamanda Sırp suç örgütü lideri Vukotic, İstanbul’un göbeği Mecidiyeköy’de öldürüldü. Hani diyorlar ya Türkiye’de böyle bir sorun yok. Mafyayla, uyuşturucuyla ilgili bir sorun yok. Siz yalan söylüyorsunuz diyip dava açıyorlar."