
CHP'li iş insanı Ulaş Gürbüz'den çarpıcı açıklamalar: "20 yıl önce memleket..."
CHP'li iş insanı Ulaş Gürbüz gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürbüz, Türkiye'de 8 gündür bitmek bilmeyen orman yangınları ve 20 senedir yaşananlara ilişkin bir yazı kaleme aldı.
8 gündür yürekleri dağlayan orman yangınları sürerken CHP'li iş insanı Ulaş Gürbüz bir yazı kaleme aldı.
Gazete Doğan'da yer alan habere göre; Gürbüz yazısında 20 senedir Türkiye'de yaşanan büyük acıları özetler tarzda bir yazı kaleme aldı. Gürbüz yazısında, Soma katliamından Uludere faciasına, Gezi eylemlerinde vefat eden gençlerden Suruç'taki patlamada yaşamını yitirenlere geniş yer verdi.
İşte CHP'li Gürbüz'ün o yazısı şöyle:
Memleketimizin geldiği bu hali görünce, içine dert olmaması mümkün değil bizlerin.
Ve bizler için unutulmaması gereken en önemli şeyin ise hafıza ve yaşanmışlıklar olduğu gerçeği önümüzde duruyor.
Peki neler yaşadık?
Bir bakalım;
Bundan yaklaşık 20 yıl önce memleket olarak karanlık bir tünele girdik.
Nelerle karşılaşmadık ki bu tünelde;
Önce karanlığın anlamını anlayamadı bir çoğumuz; fakat, ilerledikçe içeriye doğru korkuttu bu karanlık.
Tek tek aldı aramızdan sevdiklerimizi;
Hrant’ı mesela, aldı; sonra çalışmaya giden kadınlarımızı aldı. İstanbul’un göbeğinde kapalı bir kamyonetin arkasında 3 kuruş yevmiyeye çalışmaya giderken sel bahane oldu hayatlarına.
Yetti mi peki? Hayır!
Boğazından içeriye bir lokma girsin diye uğraşan birçoğu gencecik insanlara çöktü bu karanlık Roboski’de.
Bitti mi peki? Tabi ki hayır!
Ezilen insanların feryadı oldu Gezi Direnişi belki ama çok da içimizi yaktı Berkin’le, Ali İsmail’le, Ethem’le, Mehmet’le, Abdullah’la…
Doydu mu peki bu kara tünel? Elbette hayır!
301 canımızı aldı Soma’da bir gecede bu karanlık. 301 can konuşulmadı, dönemin bakanının 3 gün değiştirmediği gömleği kadar. Ahlakını satarken de, bunu yazarken de haya etmedi soytarı medya.
Yetti mi peki bu karanlık tünele? Tabi ki yetmedi!
33 gencecik can aldı Suruç’ta, gözümüzün içine baka baka.
Ankara Gar’ının önünde aldı soluğu o karanlık; yüzlerce canı kopardı aramızdan. Bu karanlığa dur diyecek vardı elbet ama bu kara düzen durmadı, aldı aramızdan Tahir Elçi’yi.
Karanlığın sahipleri de kavga etmeye başladı, yine yitip giden canlar oldu bu karanlık düzende. Kimin ne tarafta olduğunun bir önemi yoktu karanlık düzenin sahipleri için, isimler unutuldu, sayılar ise zaten sadece rakamdan ibaret bu karanlık düzen için. Tıpkı Beşiktaş’ta ölen onlarca can gibi. Bitmeyen bir kini var bu karanlık tünelin, bu güzel memlekete ve insanlarına.
Şimdi yanıyor günlerdir memleket ve karanlık tünelden çıkmak üzereyiz artık.
Sarmalıyız yaralarımızı ve sarılmalıyız sımsıkı birbirimize.
Tekrar gülmeyi, sevmeyi, inanmayı hatırlamak için, hakka, hukuka ve adalete sarılmak için bu karanlık tünelden çıkmak zorundayız.
Işık yakındır… Bu güzel memleketin güzel çocukları için yeni güne doğan şafak yakındır.
Sevgilerimle..