Nilüfer Belediyesi, Sosyal Politikalar, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) yerel yönetimlere yönelik hazırladığı ‘LGBTİ Dostu Kentler‘ protokolünü 2015 yılında imzalamıştı.

Erdoğan, belediyenin ‘eşcinsel kotası’yla ilgili şunları söylemişti: “Allah şaşırtmasın. Bir partide ölçü kalmayınca işte böyle nereye savrulacağı belli olmuyor. Bunlar böyle devam etsin. Ahlaki değerlere varıncaya kadar biz biz olacağız. Ahlak o kadar önemli. Onları her zaman olduğu gibi milletimize havale ediyoruz. Seçim sandığında milletimiz kendilerine hak ettikleri dersi verecektir.”

‘Muhtarlar doğal başkan’

BBC Türkçe'ye bir açıklama yapan belediye, “Mahalle Komiteleri, Nilüferliler olarak Türkiye’ye örnek olduğumuz, toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği bir demokrasi platformudur” dedi.
Muhtarların Mahalle Komiteleri’nin doğal başkanları olduğunu aktaran belediye, komitelerin doğal üyelerini ise şöyle sıraladı: “O mahallede bulunan tüm STK’lar, kadın derneklerinin başkanları, cami derneklerinin başkanları, okul aile birliği başkanları, okul öğrenci başkanları, aile hekimlikleri, sendikalar, spor kulübü başkanları vs.”

‘Karar süreçlerine dahil’

Açıklama şöyle devam etti: “Bizim yürüttüğümüz eşitlikçi çalışmalar sonucunda, dezavantajlı grupların yani kadın, genç, engelli ve LGBTİ bireylerin çekimserliğini yenmek, mahalledeki kararlara onların da katılımını sağlamak için başvuru olduğu takdirde mahalle bazında kota uygulanmaktadır. Mahalle Komiteleri, bu kentin sivil bir oluşumu, kente yönelik hizmetlere ve karar süreçlerine dahil olan bir yapıdır. Nasıl ki Nilüfer Belediye Meclisi’nde ilk söz hakkı vatandaşın ise, Mahalle Komiteleri de belediyenin tüm karar süreçlerine dahil edilmektedir. Yani Mahalle Komiteleri, Nilüfer’de hak temelli, insan odaklı, kimseyi ötekileştirmeden hizmet üreten bir platformdur.”