CHP'li Yasemin Öney Cankurtaran: 8 mart dünya kadınlar gününde tüm emekçi kadın arkadaşlarımı selamlıyorum...
CHP önceki dönem MYK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne özel bir mesaj yayımladı.
Bir ülkede demokrasinin olup olmadığını anlamak için kadınların nasıl yaşadığına bakmak gerekir. Eğer kadın özgürse, ekonomiye ve yönetime entegrasyonu sağlanmışsa, her alanda kota olmaksızın erkeklerle eşit pozisyonda olabiliyorsa, o ülkede demokrasi vardır diyebilirsiniz. İşte bu demokrasinin kazanımında, hatta tüm özgürlük savaşlarında kadın ve erkek beraber mücadele vermiş iken söz konusu kadınların özgürlüğü olduğunda ise maalesef erkekler kadınlara karşı sözde demokratik düşünce yapılarını eylemde gösterememiş, onları her daim göz ardı etmiştir.
Erkekler tarafından itibarsızlaştırılan, şiddete maruz kalan, öldürülen, makam mevki söz konusu olunca görmezden gelinen ve birçok olumsuzluğu sadece cinsiyetinden ötürü deneyimlemek zorunda kalan kadınlar..
Ve hep erkeklere seslenerek bu durumun düzeltilmesi için bazen sesli bazen sessiz haykıran kadınlar...
Ama olmadı, sesimiz duyulmadı işte!
Özellikle ülkemizde kadın halen hak ettiği yeri bulamadı, bulamadığı gibi her geçen gün daha da düşük şartlarda yaşamaya mahkum ediliyor.
İşte tam da bu noktadan hareketle ben bugün; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde erkeklere serzenişte ve bir seslenişte bulunmayacağım. Onlardan bir kutlama da beklemiyorum artık. Ben bugün bu durumu kadınlar lehine çevirebilecek potansiyele zaten sahip olan hemcinslerime sesleneceğim ve bu kadınlara özel günde şu mesajı vereceğim:
Biz ancak kol kola verirsek bizi kimse ezip geçemez.
Biz ancak kadın kadının kurdudur sözünü unutturup kadın kadının gücüdür dedirttirebilirsek hak ettiğimiz değeri görebiliriz.
Biz ancak birlikte çalışır, beraberlikle bir güç oluşturursak bizim bir noktadan sonra ilerlememizi engelleyen görünmeyen cam tavanları kırar geçeriz.
Biz ancak birbirimizi rakip olarak değil, ilerlememizi sağlayacak bir kaldıraç olarak görebilirsek başarıyı yakalarız.
Biz ancak kadınları sandalye gibi görenleri ayakta bıraktığımız gün kendimizi ayakta alkışlatırız.
Kadın kotalarıyla aslında bizlere pozitif ayrımcılık olarak sunulan imkanları birbirimizin önüne geçip kotayı kendi koltuğumuzla doldurmayı hedefleyerek değil, bulunduğumuz yerde daha fazla kadının olmasını sağlayabiliriz. Ve erkeklerin sözde sağladığı pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız olmadan da var oluruz..
Eğer biz birbirimize sahip çıkmaz, siyasette, iş hayatında ve birçok alanda birbirimizi; kendi boşluğunu dolduracak rakip olarak görürsek o boşluk gün gelip kara delik gibi hepimizi yutacaktır bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. İşte bu yüzden 8 Mart gününde bu çağrıyı yapmak istedim çünkü devran döndü ve aslında kadınlar üzerlerindeki ölü toprağı attı ve tam da şimdi birbirimize destek olma zamanıdır. Çünkü biz kadın eli olmaksızın ülkemizin demokrasiyi yeşertemeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Ve biz birbirimizi özgürleştirmeden, desteklemeden ne barışın, ne adaletin ne de gerçek demokrasinin yaşatılamayacağını biliyoruz..
Adaleti engelleyecek gücümüz yok engelleyenleri engelleyecek gücümüz de yok gibi görünebilir ama biz kadınların itiraz edecek gücü hiç bitmeyecektir, bu iyice ezberlensin..
"Nüfusun yarısı zincirlerle bağlıyken öteki yarısı nasıl yükselebilir" diyen GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün bu konuda da daha iyi anlaşılması umuduyla tüm insanlığın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum..
Kadınsız, yaşam olmaz..
Kadının rızasının ve dahiliyetinin olmadığı hiçbirşeyin başarısı daim olmaz..
Ne demişler: Kış denizinde uzun yüzülmez:)))