Davutoğlu, Darbe komisyonuna ne söyledi

Davutoğlu, Darbe komisyonuna ne söyledi

15 Temmuz darbe girişiminin kritik isimlerinden Mehmet Dişli’nin 2015 Yüksek Askeri Şurası’nda son gece emekli edilmediğini söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na gönderdiği cevapta, kendisine gelen istihbarat bilgilerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da gittiğini ve bu doğrultuda adımlar atıldığını kaydetti.


Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığı döneminde 2015 yılı Yüksek Askeri Şurası'na ilişkin “Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi konusunda ben de MİT Müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Ve son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu. Son gece kanaat değişti"  sözlerinin ardından Dişli’nin neden emekli edilmediği tartışması başladı.

Davutoğlu, söz konusu şuradan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na 12 Ocak 2017 tarihinde gönderdiği cevapta da bahsediyordu. FETÖ üyelerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinden temizlenmesi için Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve Hulusi Akar ile ‘yakın bir mesai yürüttüğünü’ söyleyen Davutoğlu, komisyona verdiği cevabında şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu konuda haftalık düzenli raporlar alınmış, istihbarat birimlerinden gelen bilgi ve uyarılar kendilerine aktarılmış ve gerekli talimatlar verilmiştir. Gerek görüldüğünde ise MİT Müsteşarımızın da katılımıyla değerlendirmeler yapılmıştır.”

‘FETÖ MENSUPLARINA DERİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI’

“Bu örgütün TSK bünyesinden tasfiyesi için en önemli mekanizma niteliğindeki atamalı YAŞ toplantıları benim Başbakanlık dönemimde bir kez, 3 Ağustos 2015’te gerçekleştirilmiştir. Bilindiği gibi Aralık YAŞ toplantılarında atama işlemi yapılmamaktadır. 2015 YAŞ toplantısında bana ve Sayın Cumhurbaşkanımıza intikal eden bilgiler, birlikte yaptığımız istişarî görüşmelerde değerlendirilmiş ve TSK’nin teamül ve kuralları da göz önünde bulundurularak bu güzide ve stratejik kurumumuzun bu tür yıkıcı unsurlardan arındırılması için kapsamlı adımlar atılmıştır. Haklarında yeterli istihbarî veri olmayan ancak şüphe izhar edilen unsurların, karşı karşıya kalınan tehlikenin bertaraf edilmesi amacı ile bu toplantı sonrasında tarafımca devletimizin idari ve istihbari birimlerine vermiş olduğum talimat çerçevesinde, TSK içindeki FETÖ mensuplarına yönelik daha derin bir çalışma başlatılmıştır.”

‘BAHAR AYLARINDA HIZLANDIRILMASI TALİMATI VERMİŞTİM’

“Nihayetinde, bu çalışmalar sonrası hazırlanan liste, darbe girişiminde ortaya çıkan gerçeklerin de ışığında 2016 YAŞ toplantısında karara bağlanarak çok ciddi sayıda FETÖ mensubu, TSK’dan uzaklaştırılmıştır. Kanaatimce ve 15 Temmuz sonrasında darbe hazırlıklarına ilişkin ulusal medyamıza da yansıyan, darbeye katılmış askeri ve sivil unsurların yargı makamlarımız önünde vermiş oldukları ifadelerin de teyit ettiği üzere, örgütü telaşlı bir şekilde 15 Temmuz darbe girişimine yönelten ana saiklerden biri de, 2015 YAŞ toplantısında yapılan tasfiyeden yara almış olan örgütün 2016 YAŞ toplantısı çerçevesinde yapılması planlanan ve hazırlıkları benim başbakanlığım döneminde başlatılmış, devletimizin idari ve istihbarî birimlerinin bu bağlamda yaptığı çalışmalardan duyduğu kaygıdır. Bahar aylarına girdiğimizde Genelkurmay Başkanımıza 2016 YAŞ’ı için yürütülen çalışmaların hızlandırılması talimatını vermiştim. Genelkurmay Başkanımız da MİT Müsteşarımız ve bu konuda ilgi ve bilgi sahibi bütün kaynaklarla yoğun bir çalışma içinde olduklarını tarafıma ifade etmiştir.”


‘SON GÖRÜŞMEMİZDEN DEVLETİMİZİN BEKASIYLA İLGİLİ KAYGILARIMI PAYLAŞMIŞTIM’

“Başbakanlık görevinden ayrılmadan önceki son görüşmemizde de Genelkurmay Başkanımızla devletimizin bekası ve ülkemizin güvenliği konusundaki kanaatlerimi ve etrafımızdaki ateş çemberi ile ilgili kaygılarımı paylaşmıştım. Bu ateş çemberi içinde TSK’nın etkin ve milli kurum niteliği ile mevcudiyetinin en önemli teminatlarımızdan biri olduğunu, ordumuzun içinde paralel yapı ya da başka niteliklerle ortaya çıkacak her türlü cuntalaşma faaliyetinin doğurabileceği riskleri, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanan İttihat Terakki ve Halaskaran-ı Zabıtan kutuplaşmasının Balkanları kaybetmemizdeki etkisine de atıfta bulunarak paylaştım.”

“Suriye ve Irak sınırının DEAŞ ve PKK terör unsurlarından arındırılması için yurt dışı operasyon hazırlıklarının sürdürüldüğü, içeride ise kapsamlı bir terörle mücadele sürecinin yaşandığı bir dönemde, ordumuzun tam bir disiplin içinde caydırıcı yeteneğini artırması gerektiği konusunda detaylı bir görüşme gerçekleştirdik. Genelkurmay Başkanımız da bu konularda azami özen göstermeye devam edeceklerini vurguladı. Nitekim bu darbe girişiminin atlatılmasında TSK’nın üst kademesinin takındığı direniş tavrının ve hiyerarşik düzeni koruma çabasının büyük etkisi olmuştur.”