
Ekrem İmamoğlu Boğazdaki imar yetkisi ile ilgili konuştu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Boğaz'daki imar yetkisi ile ilgili tasarıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Pazar günü koşulacak olan, 41. Vodafone İstanbul Maratonu öncesi, Maraton ve Spor Fuarı’nın açılışını yaptı.
Burada gazeteciler ile sohbet eden İmamoğlu, bir gazetecinin, İBB’nin bazı yetkilerin elinden alınacağı yönünde çıkan haberleri hatırlatması üzerine “Sayın Cumhurbaşkanının önüne bunları koyanların, 31 Mart’ta seçimi iptal ettirenlerle aynı kişiler olduğunu düşünüyorum. O gün, demokrasiye darbe vuranlarla aynı kişiler. İstanbul aleyhine, Türkiye demokrasisinin aleyhine hangi husus olursa olsun, İstanbul halkı adına, tüm hukuki haklarımızı, en uç noktasına kadar savunacağımızı, koruyacağımızı, hakkımızı arayacağımızı, bu manada da yineliyorum” dedi.
İmamoğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, İBB’nin elinden bazı yetkilerin alınacağı konuşuluyor. Boğaziçi Kurulu’nun oluşturulması ve yetkilerin tamamen bu kurulda ve ayrıca adı açıklanmayan bazı ilçe belediyelerde olacağına dair bir izlenim var. Siz İBB olarak bu taslak konusunda bilgilendirildiniz mi ve hukuki haklarınızı arayacağınızı demiştiniz ve bir girişiminiz oldu mu?” sorusuna da “Hiçbir somut kaynak üzerinden bu yorumları yapmıyoruz; ama elbette basına düşmüş taslaklar var. Ne acı ki, maalesef süreçler böyle işliyor. Ama böyle işlememeli. Bizim randevu talebimiz ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, İstanbul’u konuşmak üzere Ankara’ya gittik. O buluşma Eylül’ün ilk haftasında oldu. Orada bize bazı taahhütlerde bulunuldu. Bizim de talebimizle bir komisyon kurulması ve büyükşehir belediye başkanlarının içinden, hatta ilçe belediyelerinden de katkı sunacak arkadaşların katılımıyla kanun taslağının içinde olmamız konusunda bizim önerimize olumlu karşılık verdi. Orada isimler açıklandı. O isimlerin içerisinde ben de vardım. Örneğin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) içinden Sayın Yılmaz Büyükerşen, Sayın Mansur Yavaş vardı. Cumhurbaşkanı’nın kendisi 6 bakanı tarif etti. İki ay geçti ve o buluşmanın simgesiymiş gibi Whatsapp grubundan bahsedildi. Bu grup bir ay sonra kuruldu. Biz hala davet bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın başkanlık edeceği bir heyetin olacağı söylenmişti. Bu kadar net tarifler yapıldı. İki ay geçti ama biz hala bir davet almadık. Biz bu zamana kadar, ortak masada çokça mutfak çalışması yapmış olmalıydık. İçinde yerel yönetimlerin olduğu, makul bir taslağı kamuoyu ile paylaşırken bizim haberdar olduğumuz bu yapıda, eleştirdiğimiz veya önerdiğimiz taraflarıyla ortaya sağlıklı bir sonuç çıkabilirdi. Ama bugün gelinen noktada, basın üzerinden haberdar oluyoruz. Boğazın yetkisini almak, nedir yani!? Başka şeyler de duyuyoruz; birilerinin atanma yetkisi vs. gibi. Bunları duymak üzüyor beni.” Diye yanıt verdi.
İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti,
“Bakın burada İBB var. Bazı hususlarda belediyenin bazı alanlarını yok saymak -afette de tartışıldı- olmaz. İBB, İstanbul’un en önemli kamu gücüdür. Her şeyiyle. Yani boğazlar… Neyi dert ediyorsunuz boğazlarla ilgili? Düne kadar ne yoktu da bugün var. Zabıtanız mı var, kontrol mü edeceksiniz? Gölge bir belediye mi kuracaksınız? Tadını çıkarın. İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı var. Sayın Cumhurbaşkanı da tadını çıkarmalı. Keyfini çıkarmalı. Burada, seçilmiş bir belediye başkanı var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bir İstanbul hemşerisi olarak hakkını sonuna kadar koruyacak, savunacak ahlaklı adil bir belediye başkanı var. Tadını çıkarsınlar. Milletimiz tadını çıkarıyor.”